YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Bizim bir yanımız olan sanatkârlar

Akşehir'de dün başlayan Nasreddin Hoca Şenlikleri ile, Kemal Sunal'ın ölüm haberinin aynı tarihe denk düşmesi beni bayağı duygulandırdı. Olmayacak bir dûaya amin demekse de; Akşehir Gölü'ne maya çalmak için kollarını uzatan Nasreddin Hoca'nın (Erol Günaydın), hemen yanı başında hayal ettim Kemal Sunal'ı. Nasrettin Hoca'nın diğer tarafına da aynen Kemal Sunal gibi bir başka tipi daha koydum. Kim olabilir, siz de düşünün bakalım?

İçtimaî hayatımızın bir yanını temsil eden, bir üçlü/triumvira tezahür etmiyor mu buradan?

İbrahim!.. İbrahim!..

Barış Manço olsun, Kemal Sunal olsun; Türkân Şoray-İbrahim Tatlıses-Hakan Şükür (Torinolu Şaban) vs!..

Bu portrelere, hayatın değişik alanlarından üç-beş temsilci daha ekleyin. Buradan ulaşacağınız tablo, sadece bizlerin değil; aynı zamanda bütün Balkanlar'ın, Şam-Kerkük hattının kuzeyinde yaşayan bütün Arap, Kürt ve Türkler'in, Orta Asya'nın ve buna İran'ı da ekleyin isterseniz; hatta hatta Rusya içlerine kadar da uzanın!.. İşte böylesine geniş bir âlemin duygu dünyasına, zevklerine, çağdaş mitoloji kahramanlarına erişmiş olacaksınız.

Yıllar yıllar var ki, İran'ın en güneydeki şehirlerinden birinde, yani hiçbir Türk veya Azeri'nin yaşamadığı koyu Fars diyarlarında dahi; bizden İbrahim Tatlıses'e âit bir kaset, bant, nişâne yakalamak için etrafımızda pervâne gibi dönen kalabalıklar gördüm. Hele bir dondurmacı çırağı gencin, seyrettiği filmi gerçeğe dönüştüren algılaması yok mu? Hâlâ içimde bir sızı olarak donup kalmış vaziyette.

- Ağa!.. İbrahim ne haldedir? Sağlığı necedir?

O soruyor, fakat bende jeton düşmüyor. İbrahim kim, Türkiye'deki hangi İbrahim? Nasıl bilebilirim? Asıl muradı sonradan anlaşıldı. İbrahim meğer, seyrettiği bir filimde sevdiğinden ayrılmış, şimdi ne halde imiş onu soruyor bizden. Düşünün o acıyı ki, o gepegenç Fars çocuğu, filimdeki bir aşkı ve hasreti gerçeğe dönüştürerek; bütün Şark ve Balkan milletlerinin, Ortadoğu ve Orta Asya kavimlerinin, tarih boyunca içinde bir beşik gibi sallanıp durdukları klâsik aşk hikâyelerinden yansıyan bir melâli kendi ruhunda sürekliliğe dönüştürüyor.

Feride, Çalıkuşu, Türkân Şoray

Daha yenice döndüğüm Rusya'da, bizi bir okula götürmüşlerdi. Öğretmenler, okul müdürü ve bembeyaz kıyafetleriyle otuzunun ortalarında; yani bir kadın güzelliğinin (kendi nefsinde) en iktisatlı kullanıldığı yıllardan bir nümûne olarak değerli eşleri!.. Resmî tanıtım konuşmalarının bitmesini ne kadar da zor beklemiş meğer? Bizim heyetteki arkadaşlara sorduğu ilk soru neydi biliyor musunuz? "Feride? Feride!.."

Yarım yamalak bir Kıpçak Türkçesi'yle sorduğu bu sorular; inanır mısınız, bizim heyetten kimse de bir mânâya dönüşmüyor. Neden neden sonra; "Feride" ile flim, Çalıkuşu, televizyon kelimeleri arasında bir alâka kurulabiliyor. Meğer kasdettiği isim, Reşat Nuri'nin Çalıkuşu romanındaki bahtsız, yaramaz, inatçı Feride değilmiy miş!..

Bundan sonradır ki, filmin kareleri bir bir tamamlanıyor; Feride'nin de Türkân Şoray olduğu ancak o zaman anlaşılabiliyor.

Ona, o anda birisi; "Sen de bir Feride'sin, Türkân Soray'sın!.. Ve "Bir Türk'e Gönül Vermişsin" deyiverse, eminim ki bütün Rusya stepleri gül ü gülistan olup çıkacak gibiydi.

Kabaran, çoğalan dalgalar

İşte Türkiye, tarihiyle, kültürüyle böylesine mihver bir ülke!.. Şimdi şimdi bu topraklarda, her türlü imkânsızlığa rağmen bizim insanımız, kendini yeniden inşa etmenin yollarını arıyor. Kendini sınır ötelerinde yeni baştan teste tabi tutuyor. Test ediyor ve Anadolu toprağına binbir emek ve tecrübe aktarıyor. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın; buradan çağdaş, millî, İslâmî bir rönesans doğacak.

Barış Manço'nun, nasıl bu ülkenin en zıt kutuplarını bir araya getirdiğini gördüysek, Kemal Sunal da işte o fâsileden biriydi. Ben onun arkasından bir ağlayış sesi duymuyorum. Çünkü çağdaş bir Nasreddin Hoca gibi, bu toplumun bilinç altında hâlâ daha gülümsüyor, içimizdeki çocuğa tebessümler gönderiyor.

Allah rahmet etsin, öbür dünyada da yüzünü güldürsün.


5 TEMMUZ 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...