YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Amerikan hegemonyasının kodları-1

Malezya Başbakanı Dr. Mahathir Muhammed'in son İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplantısında tam bir panik psikolojisiyle yaptığı "küreselleşmenin İslam dünyasını yok edeceğini" iddia eden konuşması, küreselleşme üzerinde etraflıca düşünmemizi gerektiriyor. (Mahathir'in konuşmasının, kendisinin, ülkesinin ve İslam dünyasının içinde bulunduğu panik psikolojisini yansıtan ve ne denli içi boş ve yanıltıcı/yanılsatıcı bir konuşma olduğunu sonraki yazıda göstermeye çalışacağım).

Ama önce, Kissinger'ın "Amerikan hegemonyasının öteki adı" olarak adlandırdığı küreselleşmenin dayandığı temel kodları (=şifreleri) çözmemiz gerekiyor.

1960'ların ortalarından itibaren başlayan, şu an yaşadığımız küreselleşme biçimi, "belirsizlikler süreci" olarak tanımlanıyor. Wallerstein bu küreselleşme deneyimini, "geçiş çağı" olarak niteliyor. Wallerstein da dahil pekçok düşünürden esinle, küreselleşmeyi, "ölçek büyü(tül)mesi ama zihin ve ufuk daralması" (yani, hegemonya kurmayı kolaylaştıran siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda bir yaygınlaşmanın gözlendiği ama insanın, hayatın, eşyanın, Tanrı'nın anlamının mahiyet ve tanımında tekdüzeleşme, yoksullaşma, vulgerleşme sürecinin yaşandığı paradoksal bir fenomen) olarak tanımlarsak, küreselleşmenin neden bir "geçiş çağı" veya "belirsizlikler süreci" olarak görüldüğünü daha iyi kavrarız.

O halde burada üzerinde kafa yorulması gereken "nereden, nereye, niçin ve nasıl bir geçiş yaşanıyor?" sorusunun cevabını bulabilmek için Amerikan hegemonyası olarak küreselleşmenin temel kodlarını iyi kavramak durumundayız.

Avrupa hegemonyası, sömürgecilik ve emperyalizm gibi açık tahakküm biçimleri, söylemleri ve pratikleri üzerine bina edilmişti. Amerikan hegemonyası olarak küreselleşme ise "siniklik" (=iki yüzlülük) veya S. Sayyid'in deyişiyle "hile ile" hükmünü icra ediyor ve dolayısıyla daha örtük, daha rafine, daha karmaşık tahakküm biçimleri, söylemleri ve pratikleri üretiyor.

Samir Amin, Avrupa hegemonyasının, endüstrileşmiş (Merkez'deki Batı Avrupalı) ülkeler ile endüstrileşememiş (Çevre'yi oluşturan dünyanın geri kalan kısmı) olarak iki eksen üzerinden kurulduğunu söyler. Günümüzde ise, Dünya-Sistem'deki Merkez-Çevre ilişkilerinin daha karmaşık şekiller aldığını (şöyle) vurgular: Merkez'de ABD'nin belirleyici olduğu Avrupa ve Japonya'dan oluşan üçlü vardır. Merkezdeki bu ülkeler, ABD'nin belirleyiciliğinde ulusal/bölgesel/küresel projeler ve stratejiler geliştirirler. Çevre'de (=periferi'de) ise, Aktif Periferik ülkelerle, Pasif/Marjinalleştirilmiş Periferik ülkeler yer almaktadır.

Aktif Periferik ülkeler, Çin, G. Kore, Hindistan, bazı Asya ve Latin Amerika ülkeleridir. Bu ülkelerin, üretken ulusal sistemleri, rekabet yaratabilecek endüstrileri ve projelerini uygulama güçleri vardır.

Pasif Periferik ülkeler ise dünyanın geri kalan bölümünü oluşturur. Bu ülkelerin ise, kendi(lerine özgü, uygulayabilecekleri) proje ve stratejileri yok. Bu ülkeler adına, Merkez'deki ABD'nin başını çektiği ülkeler karar alıp, proje ve strateji geliştirmektedir. Örneğin ABD'nin Avrasya projesi, ABD-İsrail'in "Orta Doğu" projesi, AB'nin Afrika ve Akdeniz projeleri gibi. Pasif Periferi'deki ülkeler, bu müdahalelere direnemiyorlar; şimdilik sadece "önlerine konulan" proje ve stratejileri uygulamakla yetiniyorlar.

Peki bu durum, böyle devam edebilir mi? Wallerstein 1 Temmuz tarihli bir yazısında bu durumun böyle devam edemeyeceğini, "yeni başkaldırılar"la, "yeni bir dönüm noktası" ile karşı karşıya olduğumuzu söylüyor...


5 TEMMUZ 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Yusuf KAPLAN

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...