T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Misyoner olmak zor

Afganistan'da bir grup batılı yardım kuruluşu üyesinin Hristiyanlık propagandası yaptığı, yardım faaliyeti adı altında Müslüman çocukları Hristiyanlaştırma çalışmaları yürüttükleri iddiasıyla tutuklanmaları Batılı medya organlarınca Taliban fanatizminin örneği olarak sunuldu. Tartışma yardım örgütü adı altında çalışma yapan Batılıların misyonerlik yapıp yapmamalarından çok, tartışmanın hemen Talibanın daha doğrusu Müslümanlığın dini hoşgörüsüzlüğü noktasında odaklanması ilgi çekici.

Sömürgecilik döneminde emperyalismin keşif kolu görevini üslenen misyoner faaliyetlerinin günümüzde durduğunu kimse iddia edemez. Özellikle geri kalmış ülkelerde, iç savaşın harap ettiği bölgelerde ve bilhassa Sovyetlerin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan çoğu Müslüman ülkelerde yoğun bir misyonerlik çalışmasının yapıldığını biliyoruz. Dini hayata yön verecek kurum ve kişilerin olmadığı, dini eğitimin yetersiz olduğu ekonomik sıkıntı içindeki Müslüman/Türk devletlerinde çeşitli adlar altında misyoner kuruluşları cirit atıyor. Bunun en yakın örneği Kuzey Irak'ta ve Bosna'da, Bulgaristan'da yaşanmaktadır. Kuzey Irak sorununu bir etnik güvenlik sorunu olarak algılayan Türkiye Müslüman Kürtleri neredeyse misyoner kuruluşların eline bırakmış görünüyor. Kuzey Irak'ta olduğu gibi Bosna'da da Amerikan askeri şemsiyesi altında misyonerler yoğun bir Hristiyanlaştırma çalışmasını sürdürüyorlar. Batılı güçler bölgede bu çalışmalara yol verirken, Türk dış işlerinin yine batının empoze ettiği radikal İslam tehlikesine karşı Türk laikliği gibi karşılığı olmayan bir misyona soyunması siyasi elitimizin kafa karışıklığını yansıtıyor.

Bir misyoner ne okumalı?

Değerli bilim adamı, dostum Profesör Turan Koç'un dikkatimi çektiği bir makale misyonerliğin tümüyle kurmaca bir komploculukla izah edilemeyeceğinin ve etkinliğinin sadece güç ilişkisinden beslenmediğinin altını çizmek için iyi bir uyarı özelliği taşıyor. Misyonerliğin tek gücü ekonomik, örgütlenme kapasitesi ve Batılı büyük devletlerin askeri gücünden mi kaynaklanıyor? Bu yaklaşım Müslüman Dünyadaki okumuş yazmışları, misyonerliğin entelektüel birikimini göz ardı eden, sorumluluğu kendinde aramayan içe kıvrık bir yaklaşıma, kolaycılığa itmiştir.

Ünlü doğu bilimci D. D. Macdonald'ın 1921 yılında yayınlanan (An Introduction to Missionary Service, Collock. G.A, Hewet, E.G.R, London, Oxford, U.P. 1921 içinde) İslam Dünyasında görev alacak misyonerlerin hitap eden makalesindeki okuma listesi bugün bile Türkiye'deki entellektüellerin, Müslüman okumuşların dinle ilgileri ile misyonerliğin çabaları kıyasladığımızda düşündürücü bir manzara çıkıyor.

Macdonald misyonerlere ilkin şu tavsiyede bulunuyor. Her şeyden evvel Batılı misyonerler farklı bir medeniyet havzasında faaliyet gösterdiklerini bilmeliler. İletişim kurabilmek için o medeniyet havzasını oluşturan temel değerleri anlamaya çalışmalılar. Bunun için üç aşama gerekli: a) temel bilgilenme süreci, b) düşünce ve inanç sistematiğinin kavranması c) günlük hayatın detaylarına ilişkin benzerliklerin ortaya çıkarılması İslam medeniyetinin tarihi gelişimini kavramak dönemin batılı dillerde yazılmış lane-Pool'un Mohammadan Dynasty, The Presentation of Christianity to Moslems gibi temel kitapların okunmasın salık veriyor.

Ancak İslam dünyasının, Müslümanların Dünyayı algılayış biçimini kavrayabilmek için üzerinde durduğu temel kitap The Arabian Night yani Binbir Gece Masalları. İslam kültürel coğrafyasının anlaşılması ve kültürel kodlarının çözümlenmesi için Binbir Gece Masalları'nın dikkatlice okunmasını öneriyor ve ardından temel edebiyat referanslarının isimlerini veriyor:

Nicholson'nun Arap edebiyatı tarihi üstüne yazdığı ünlü Literary History of Arabs isimli kitabı, Browne'nin İran Edebiyatı Tarihi (Literary History of Persia) ve temel bir eser Gibbs'in Osmanlı Şiir Tarihi (History of Ottoman Poetry). Bu temel eserleri bile okumak bugün İslam dünyasında bile önemli bir entellektuel birikimi gerektirir.

Kitap listesi devam ediyor. İslam hakkında temel bilgi babında Hz. Peygamberin hayatı, Kur'an ve özellikle, Kur'an'ın anlaşılması için İslam öncesi Arap edebiyatına ilişkin eserlerin tavsiye edilişi dikkat çekici. Bu konuda verdiği bir referans kitabı buraya aktarmakta yarar var: Hughes'in 1885'te yayınlanan Dictionary of Islam.

İslam düşüncesinin öğrenilmesi ve anlaşılması için başvurulacak temel ansiklopedi maddelerinin yetersizliğine dikkat çektikten sonra özellikle De Boer'in İslam Felsefe Tarihi (History of Philosophy in Islam) isimli kitabın altını çiziyor. İslam tasavvufunun İslam düşüncesindeki yerinin Hristiyan düşüncesinden daha belirleyici ve önemli olduğuna dikkat çekerek Nicholson'nun İslam Mistikleri (Mystics of Islam) kitabını salık veriyor ve bugünkü Müslüman zihninin oluşumunu az çok bu mistik disiplinle şekillendiğini misyonerlere önemle hatırlatıyor.

Seyahat kitaplarından, İslam Ansiklopedisi'ne kadar bir dizi temel eserden nasıl faydalanılacağına, hangi eserin ne tür zaafının olduğuna kadar önemli uyarılarla makale devam ediyor.

Misyonerliğe karşı yakınan İslam dünyasının kendi dinleriyle kurdukları ilişkinin ciddiyeti ile bir misyonerin okuma listesini karşılaştırdığımızda karşımıza çıkan tablo, Müslümanlara misyonerleri suçlama hakkını vermiyor.. İslam ülkelerinin aydınları/okumuşları (ister Batıcı ister laikci ya da İslamcı) yukarıdaki listenin pek çoğundan habersizdir. Hele hele aradan geçen yaklaşık 80 yıllık süre zarfında sadece batı dillerinde ortaya konan ciddi çalışmalara bile göz atacak olursak; özellikle Türkiye'deki aydınların kendi toplumunu tanımak, anlamak, onunla iletişim kurmak konusunda ne kadar yavan kaldıklarını bu kitap listesine bakarak bile bir fikir edinebiliriz.

Bırakınız temel referans kitaplarını Afganistan'daki Talibanlarla Türkiye'deki laikci/batıcı Talibanların kaçı Binbir Gece Masalları'nı okumuştur?


14 Ağustos 2001
Salı
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED