Konya'nın Ahırlı İlçesi'ne bağlı Akkise Beldesi'nde olanları hepimiz biliyoruz ama Mazlum-Der'in bölgede yaptığı araştırmadan sonra birçok şeyi eksik bildiğimizi anladım. Dahası, Mazlum-Der'in olayla ilgili raporu ve ulaştığı bilgiler beni daha da çok dehşete düşürdü ve aklıma, "acaba şu anda kaç beldede, köyde benzer şeyler yaşanıyor?" sorusunu getirdi.

Mazlum-Der Konya Şube Başkanı Mustafa Akmeşe, Yönetim Kurulu üyesi Adem Seles ve Av. Mustafa Atılgan olaydan sonra Akkise'ye giderek araştırma yaptılar. Hem olay gecesi hem de daha önce yaşananlar insanı kahredecek kadar dramatik ve düşündürücüdür.

Rapora göre, olay akşamı beldeye gelen Ahırlı Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Üstçavuş Recep Karabacak ve 20 kadar asker, iki kahvehanede kimlik kontrolü yaptılar. O sırada kahvehanelerde askere gitmeye hazırlanan 120 kadar gencin veda eğlenceleri yapılıyordu. Herkesin üzerinde kimlik bulunuyordu ama sadece iki asker adayı, tarladan geldiklerini ve üzerlerinde kimlik değil askerliğe çağrı pusulaları bulunduğunu söylediler. Komutan, ağza alınmayacak küfürlerle bunları kimlik olarak kabul etmediğini söyledikten sonra, iki genci karakola götürmek istedi. Kahvehanedekiler de doğal olarak buna gerek olmadığını ve gençleri tanıdıklarını belirterek arkadaşlarını vermek istemediler. İki genci götüremeyen jandarmalar arabayı kalabalığın üzerine sürüp, "yine geleceğiz" tehditini savurarak ve köylülerin ifadesiyle yine küfürlerle beldeyi terketiler.

Ve bir saat sonra gerçekten de geri geldiler...

Bu kez, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ali Çalışkan'ın komuta ettiği ve çevredeki üç ilçe karakolundan toplanan 8 araçlık 80 jandarma Akkise'yi abluka altına aldı. Peki, üç karakoldan asker toplanması kimin izniyle olmuştur? Tabii ki İl Jandarma Alay Komutanı'nın. Alay komutanı, bu konudaki ihmalini olayı inceleyen ilçenin bayan hakimine, "Bu Akkiseliler çok şımarık, kimlik yoklamasında kimlik göstermemişler; Ali Çalışkan beni aradı, ben de destek al ve kimlik göstermeyen o iki kişiyi al getir dedim" diyerek önemsizleştirmeye ve geçiştirmeye çalışmıştır.

Sivil elbiseyle ve bir elinde Kalaşnikof ve bir elinde kabanca olduğu halde Akkise meydanına gelen Ali Çalışkan halkı zorla toplattırdı. Bu arada askerler, sürekli olarak havaya silah sıkmaktadırlar. Çalışkan, ise karşısına aldığı belde ahalisine "benim burada 50 can almaya yetkim var" diye bağırmaktadır.

Ve gecenin en dramatik anı geliyor...

20 dakika suren ve 5 bin merminin atıldığı yaylım ateşinin ardından askere "araç bin" emri veren komutan Ali Çalışkan, halkın arasından ateş açarak araçlara doğru yürüdü. Bu ateşe muhatap olanlar ve olayı görenler Hasan Gültekin'in bu ateş sonunda hayatını kaybettiğini ve 4 kişinin de yine Çalışkan'ın silahından çıkan kurşunlarla yaralandığını söylüyorlar. Bu ifadeyi verenler arasında, olayın tanığı Gültekin'in amcası Yusuf Gültekin de bulunuyor. Olayın tanıkları için sivil elbiseli Çalışkan'ı teşhis etmek kolay olmuştur. Hatta belde sakinleri olaydan sonra verdikleri ifadelerde "eğer askerler de komutan gibi acımasız olsaydı ölü sayısı çok fazla olurdu" demektedirler.

Mazlum-Der raporuna göre, olayda 33 askerin yaralandığı ve bazı askeri araçların tahrip edildiği iddiasına rağmen tek bir askerin dahi burnu kanamadığı ve araçlara saldırı olmadığı belirtiliyor. Zaten, askere giden çocuklarını 10 gün önceden eğlenceyle, şenlikle uğurlayan bir beldenin jandarmaya saldırmasının anlamı yoktur. Ama, jandarmanın Akkise'ye baskın düzenlemesinin anlamı vardır! Çünkü, o gece yaşanan olayın gerçek nedeni 10 Ağustos'tan çok öncelere dayanmaktadır. Yaklaşık 6 ay önce Ahırlı'ya tayin olan Ali Çalışkan'ın belde ahalisi üzerinde baskı kurmak istediği ve bunun için bazıları adliyeye intikal eden bazı baskın ve işkence olaylarına karıştığı bilinmektedir.

Bundan sonrasını yargı ve tabii ki jandarmanın kendi içinde yapacağı soruşturma tayin edecek.

Umarız bu kez de, "ulusal güvenlik"e ve onun "dokunulmaz kurumları"na halel gelmesin diye milletin güvenliği feda edilmez.

MUSTAFA KARAALİOĞLU

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu