T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Doğu Perinçek'le tartışırken dikkat edilecek hususlar

Tartışma programlarının değişmez konuğu oldu.

Ağzı laf yapıyor.

Renkli de bir adam...

"Kimin sesi yüksek çıkıyorsa, haklı odur" düsturunun geçerli olduğu azgelişmiş ülke ölçülerine göre muteber bir politikacı bile sayılabilir.

Eskiden sosyalist olduğunu söylerlerdi.

Çin kanadından...

Sonra kemalizme intisap etti.

Gerçi, "Perinçek hareketi"nin Çin'le, dolayısıyla Mao'yla bir ilgisi bulunmadığı, Türkiye'deki sosyalist muhalefeti bölmek için ihdas edildiği söylendi ama, biz "beyan esastır" uyarınca Perinçek'i önce sosyalist, sonra sahih ve salih bir kemalist kabul ediyoruz.

Peki, aynı anda hem sosyalist, hem kemalist nasıl olunur?

Çok basit:

"Türkiye'de" diyordu Murat Belge, "solcu olan insanların çoğu kemalizmden gelir ve kemalizmle ilişkisini solcu olduktan sonra da sürdürür. Bunun değişik derinlik düzeyleri vardır. Kimileri bu iki farklı ideolojiyi, üç aşağı beş yukarı 'aynı şey' gibi görme eğilimindedir. Kimileri birçok sorun karşısında 'solcu'dur, ama bazı temel sorunlar karşısında kemalist sayılacak tepki ya da davranış biçimleri gösteriverir."

Perinçek, işçi sınıfı (!) nezdindeki meşruiyetini 70'li yıllarda geliştirdiği "anti-kemalist" söyleme borçluydu.

"Kemalist burjuvazi yurdumuzu emperyalizme teslim etti" sözü bunlardan biridir

Bir de, çeyrek yüzyıl önce, "Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Davası"nda yaptığı yazılı savunma var.

Mahkeme tutanaklarından aktarıyorum:

"Kemalist burjuvazi işçi ve köylüleri insafsızca sömürerek hızla zenginleşti. Büyüyen kemalist burjuvazi yurdumuzu giderek emperyalizme teslim etti. Kemalist burjuvazi diktatörlüğünü kurar kurmaz, 'sosyal barış' politikası ile emekçi yığınları kendi iktidarına boyun eğdirmeye çalıştı. 'İmtiyazsız, kaynaşmış bir kitleyiz' sözleri burjuvazinin şiarı oldu."

(....)

"Kemalist iktidar, halkın mücadelesini bastırabilmek ve sömürüsünü devam ettirebilmek için bir dizi 'faşist kanun' çıkardı. Biz Mustafa Kemal'i halkımızın anti-emperyalist mücadelesindeki değerli hizmetleri dolayısıyla saygı ile anarız."

(....)

"Marksistler burjuva ihtilalcilerine daima saygı duymuşlardır. Fakat biz aynı zamanda, kemalist diktatörlüğün işçi ve köylüleri ezen burjuva karakterini açıkça ortaya koyar ve onunla mücadele ederiz."

(....)

"Biz, kemalist diktatörlük tarafından demokrasi istediği ve teşkilatlanması zorbalıkla bastırılan işçi sınıfının ve bütün Türkiye halkının, kurşunlanan işçilerin, insafsızca sömürülen köylülerin, defalarca katledilen Kürt milliyetinden halkın temsilcisiyiz. Bütün bunları uygulayan burjuvazinin sınıf diktatörlüğünün başındaki Atatürk'e karşıyız. Çünkü biz, tarihin en ilerici sınıfı olan ve kendisiyle birlikte bütün halkı kurtaracak olan işçi sınıfının ihtilalcileriyiz!"

Elbette Perinçek, Atatürk'le kemalizmi ayırıyor.

Çevik Bir'in kemalizmiyle, Perinçek'in "anti-batı" temelinde yaratmaya çalıştığı kemalizm arasında farklar var.

Doğu Perinçek'le tartışmaya gireceklerin en dikkat etmeleri gereken husus şu:

"Laf yetiştirme"yi bir kenara bırakıp, Perinçek'i bu "fark" konusunda yorum yapmaya icbar etmek.

İlginç yanıtlar alacaklardır.


8 Ekim 2001
Pazartesi
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED