|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Ol mâhilerdirki derya içredirler deryayı bilmezler" mısraına rabıtalı olarak halkımız uzun bir zamandan beri yaşadığı mekânın, şehrin değerini bilme, tarihî ve kültürel varlığını koruma hususunda pek başarılı olamadı. Bunda elbetteki yukarıdan gelen karşı konulmaz eğilim ve emirlerin etkisi vardır. Belki de "feleğin çarkına çöp sormak zordur" desek daha isabetli olacak. Edebiyat tarihimiz ahşap konakların apartımana dönüş maceraları ile doludur. Şehirlerimizi kimlik ve kişiliklerini kaybederek "bir örnek" yapıları kazandıktan; bunun tatsız, renksiz, sıkıcı atmosferini solumaya başladıktan hayli sonra; insanlar elde kalan birkaç parça eski yapıya bakarak yeniden maziye dönüyor; araştırmalar yapılıyor, tarihî kayıtlar gün ışığına çıkarılıyor. Taşra üniversitelerinin bu yolda yaptıkları çalışmalar ise çoğu kez gözlerden ırak, tanıtımdan ötede yine bir yalnızlığa mahkûm oluyor. Oysa ne güzel gayretler var. Padişah mevzuat ile vezir tahsisat müsaade etse bu gayret katlanarak artacak. Bakınız Celal Bayar Üniversitesi Manisa Yöresi Türk Tarihi ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi bu yıl "Manisa Araştırmaları" başlığı altında bir çalışma başlattı. Merkezin müdürü Emrehan Küey ile yönetim kurulunu kutluyoruz. İlk sayıda Turan Gökçe, Vehbi Günay, Mustafa Korkmaz, Nejdet Bilgi, Cahit Telci, Nurettin Gülmez, Leyla Kaplan, Ali Birinci, Galip Alçıtepe ve Gürol Pehlivan gibi ilim adamlarının yazıları yer alıyor. Gönül elbetteki bu kabil yayınlarda konuyla alakalı ancak mutlaka pek güzel basılacak resim ve fotoğraflar arıyor. Mesela Turan Gökçe'nin "Kula" ile ilgili yazısı. Yine de kötü çekilmiş, kötü basılmış fotoğraf bulundurmaktansa hiç koymamak daha iyi. Burada bir uzun paragraf açarak kadim dostum Ali Birinci'ye raslamanın mutluluğunu da belirteyim. Prof. Dr. Ali Birinci, yılların birikimi eşsiz kütüphanesi, bu kütüphane çapındaki hafızası ile öncelikle yürüyen bir arşiv gibidir. Gönlü bol mürüvvetli ve hizmet ehlidir. Ricaları geri çevirmez, kendisinden istenilen bilgi ve belgeleri layık olan kişilere vermekten geri durmaz. Buradaki yazısını da Dr. Nejdet Bilgi'nin arzusu ve teşviki ile yazmış. Yine meşahir-i meçhuleden bir sima: Manisa tarihçisi, ressam İbrahim Gökçen'in hayatı ve eserleri. Biz Ali Birinci'nin kaleminden böyle nice kenarda kalmış kıymetleri tanıdık, üstü örtülmüş hakikatlerle yüz yüze geldik. Onun şu sıralarda Dergâh Yayınları arasında peş peşe çıkan kitapları (Tarihin Gölgesinde ve Tarih Yolunda) bilhassa biyografi sahasında nasıl bir boşluğu dolduruyor bilseniz. Isparta'da, Kütahya'da, Sivas'ta, Malatya'da yurdun pek çok yöresinde artık üniversitelerimiz var. Bu üniversitelerin bulundukları yöreyle ilgili yapacakları neşriyatın çoğalması yeni nesillerin ayak bastıkları toprakla irtibatını güçlendirecektir. Ayrıca yine taşrada yıllar yılı gözden ırak folklor, tarih, biyografi vb. gibi sahalarda karınca misali çalışan; bu uğurda bir ömür çürüten öğretmenler, kütüphane müdürleri, halktan simalar var. Onların bir türlü gün ışığına çıkma fırsatı bulamamış birikimlerinin de bu vesile ile değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Bu birikimler bir köy, kasaba ve şehir monografisine bile dönüşebilir. Turgut Çeviker'in Çarşamba Kitabı ne zevkli bir çalışmadır meselâ. Sonlarken Manisa Araştırmaları'na verimli bir yayın hayatı diliyor emeği geçenleri kutluyoruz.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |