|
|
|
Kafaları karıştırma!
Y. Nuri Öztürk'ün, 'namaz 3 vakittir' açıklaması Reha Muhtar'ı çileden çıkardı. Muhtar, 'Şarkıcı mısın sen? Kitabım satsın diye bunları yapıyorsun" diyerek Öztürk'e verdi veriştirdi.
Yaşar Nuri Öztürk'ün, yeni çıkan kitabı 'Cevap Veriyorum', içeriğindeki 'Kur'an'da kıyamet alameti
olarak bildirilen "Dabbet-ül Arz"ın ünlü İngiliz teorik fizikçi Stephen Hawking'den başkası olmadığı, Kur'an'ın kılmakla yükümlü tuttuğu namazın 3 vakit olarak gösterildiği...' gibi ifadelerle yine tartışmalara neden oldu. Önceki gün Öztürk'ün kitabında yer alan ifadeleri kıyasıya eleştiren Reha Muhtar ise, anahaber bülteninde ünlü ilahiyatçıya verdi veriştirdi. Öztürk'ün, "Namaz 3 vakittir. Namazı 5 vakit kılmak sünnettir" açıklamasını eleştiren Muhtar, Öztürk'ü kafaları karıştırmakla suçladı.
Öztürk'e din dersi
"Farz ve sünnet"i herkesin bildiğini söyleyen Muhtar, şöyle devam etti: "Sana sünnetin farz olduğunu söyleyen mi var? Eğer sünnet varsa ve Müslümanlar Hz. Muhammed'in getirdiklerine inanıyor ve onu örnek alıyorlarsa, o namazı nasıl kılmışsa öyle kılarlar. Onun yaptıklarını yaparlar. Bugünün Türkiyesi'nde bu tartışmaları tekrar tekrar açarak, yok namaz 5 vakit değil de 3 vakittir... Ne yapmaya çalışıyorsun? Şarkıcı mısın, kaset mi çıkarıyorsun da kitabın daha çok satsın diye bunları yapıyorsun? Sen Hz. Muhammed'den daha mı fazla Allah'ı ve İslam'ı anlayacaksın? Bırak bunları..."
SEYRİ ŞAHANE
Tartışma dediğin böyle olmalı
İnsanın, kendi kendine "ne oldum" dememesi gerektiği gibi, başkası için de "ne olmuş" dememesi lazım. Fatih Altaylı gibi "en fazla nefret edilenler" listesinin zirvesindeki bir televizyoncu bile parmak ısırtacak programlar yapabiliyor. Önceki akşam, "Dabbet-ül Arz"ın tartışıldığı Teke Tek buna örnektir. Katılan her konuşmacı derdini rahatlıkla anlattı, eteğindeki taşı döktü. Ne sözlerin kesilmesi, ne seyirci ajitasyonu ne de konunun yarım saatte bir değişmesi gibi sorunlar yaşandı. Böyle olunca, izleyici de neyin ne olduğunu anladı. Bir şey daha anlaşıldı: Sözün dinlenmesi için, illa Yaşar Nuri Öztürk ya da Hüseyin Hatemi olmaya gerek yokmuş, Hasan Elik olmak da yetiyormuş.
|
|
18:05/tv8
REEVES'LE ÖLÜME SON SÜRAT
Keanu Reeves ile Sandra Bullock'u buluşturan iki Oscarlı Speed, hızı 80 km.'nin altına düşerse havaya uçacak olan bir otobüsteki ölümüne mücadeleyi anlatıyor.
En İyi Ses ve En İyi Ses Efekti dallarında iki Oscar alan Speed 94'ün en iyi filmlerinden biri sayılıyor. Bir gökdelenin asansörüne bomba konmuştur ve iki kat arasına sıkışan asansörde insanlar kalmıştır. Bombayı etkisiz hale getirme ve asansörde mahsur kalan insanları kurtarma görevi, Jack Traven ve ortağı Harry'e düşer. Karşılarındaki cani, eski polis Howard Payne'dir. Payne'in sonraki eylemi daha tehlikelidir.
Payne, yolcu otobüsüne bomba koymuştur ve bunu Traven'e bildirir. Yolcu dolu otobüs, 80 km. hızın altına düştüğünde bomba patlayacaktır. Otobüsün içine girmeyi başaran Traven, bir sürprizle daha karşılaşır. Payne, otobüse gizli kamera yerleştirmiştir. Ne yolcuların indirilmesine ne de başka bir plana müsaade etmeyecektir.
|
|
|
|