Avrupa Parlamentosu, Fransız Hıristiyan Demokrat Alain Lamassoure tarafından hazırlanan Türkiye raporunu kabul etti. Parlamentonun rapora bağlı kararında, Helsinki zirvesinde adaylığı resmen tanınan Türkiye'nin bu sayede dinamizm kazandığı, reform hareketlerinin ve siyasi diyaloğun canlandığı belirtilerek, ekonomik krize ve bazı gerginliklere rağmen, Türk hükümetinin reform programının destek gördüğü, reformların hayata geçirilmesi yönünde siyasi iradenin bulunduğu ifade edildi.

Ulusal Program'ın, Türkiye'nin AB'ye katılım önceliklerine geniş ölçüde yer verdiği belirtilen kararda, program takviminin netleştirilmesi gerektiğinin altı çizildi. Parlamento, kabul edilen değişiklik önergesinde Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi konusunda bir yıl içinde takvim vermesini ve bu kriterleri 10 yıl içinde yerine getirilmelerini istedi.

Demokratikleşmenin önü açık

Türkiye'nin terörizmden kaynaklanan sorunlarını geniş ölçüde aştığı, demokratikleşme sürecinin hızlandırılmasına engel kalmadığı savunulan kararda, anayasal reformların gerekliliği ve önemi üzerinde durularak, TBMM'nin, insan haklarının geliştirilmesi ve demokratikleşmeye yönelik yoğun reform çalışmalarından duyulan memnuniyet dile getirildi. Kararda, Kıbrıs sorununa tatmin edici bir çözüm bulunamamasının, AB'nin genişleme sürecini olumsuz etkileyeceğine de değinildi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Refah Partisi'nin kapatılmasının insan hakları ihlali olmadığına ilişkin kararının "not edildiği" belirtildi.

Türk hükümetinin ekonomik reformlara yönelik çaba ve girişimlerinin desteklendiği kararda, AB'nin mali desteğinin süratli ve etkili bir şekilde sağlanması çağrısında bulunuldu.

Ankara'ya Kıbrıs uyarısı

Kıbrıs konusunda Ankara'dan yapıcı yaklaşım istenen kararda, Türk-Yunan diyaloğunun gelişmesinden duyulan memnuniyet de ifade edildi ve Türkiye'den, NATO-AB uzlaşmasını desteklemesinin beklendiği kaydedildi. Kürtçe'ye ilişkin kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik çalışmaların, devlet bütünlüğüne tehlike oluşturmadan kültürel hakları genişleteceği umudu yansıtılan kararda, Türk ve Ermeni akademisyenlerin, geçmişi değerlendirmeye yönelik ortak çalışmalarına destek verildiği belirtildi. Kararda, cezaevlerine ilişkin sistem reformunun gerekliliği kabul edilirken, açlık grevlerinden duyulan üzüntü dile getirildi ve Leyla Zana`nın serbest bırakılması istendi. Kararda ayrıca, Türkiye'nin uyuşturucuya karşı Avrupa ile işbirliği yapması gerektiği, siyasi partiler yasası reformunun ve seçimlerde baraj oranının düşürülmesinin gereği üzerinde duruldu. Tasarıda, Türkiye'nin Balkanlar'daki uluslararası girişimlere katkılarından duyulan memnuniyet de ifade edildi.