Kasım ve şubat aylarında yaşanan ekonomik krizlerin Ege sanayiine verdiği zarar, rakamlara yansıdı. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın araştırmasına göre, bölgede 16 binden fazla işletme kapanırken, 79 bin kişi de işsiz kaldı.

Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından yaptırılan araştırmaya göre, ekonomik krizden en çok deri, konfeksiyon, mobilya ve gıda sanayii etkilendi.

Araştırma sonuçlarına göre, Ege Bölgesi'nde kriz süresince şimdiye kadar toplam 16 bin 561 işletme kapandı. En büyük yarayı, 4 bin 563 işletmesi kapanan İzmir aldı. Son yıllarda büyük atılım yapan Denizli'de de 1.451 işletmenin kapısına kilit vuruldu.

79 bin kişi işsiz kaldı

Yılbaşından bu yana Ege Bölgesi'nde 79 bin 282 kişi işsiz kaldı. Sadece İzmir'de 45 bin kişinin işsiz kaldığına dikkat çekilirken, dericilik sektörünün merkezi sayılan Uşak'ta bu sayı 10.115 oldu. Diğer kentlere göre kapanan işletme sayısının az olduğu denizli'de ise 7 bin 458 kişi işten çıkartıldı.

Kriz döneminde, bağlı bulundukları odalardan kayıtlarını sildiren firmaların sayısında da büyük artış yaşandı.

İzmir Ticaret Odası'ndan 580 firma kayıt sildirirken, İzmir Esnaf ve Sanatlarlar Odaları Birliği'nden kaydını sildirenlerin sayısı 3.840'ı buldu. İzmir'de 128 fabrikanın da, üretimlerini azaltarak krizi atlatmaya çalıştığı belirtildi.

3 Kasımda çiftçi mitingi

Türk tütüncülüğünün korunması için 3 Kasım`da Manisa`nın Akhisar ilçesinde ``Çiftçimizin sorunları ve

Türkiye tütüncülüğü`` konulu miting yapılacağı bildirildi.

Ege Bölgesi Temsilcisi İhsan Tayhani, Ege Bölgesi Ziraat Odaları Birliği Başkanı Reşit Kurşun ve Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alamettin Hacımüezzin ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Tayhani, çıkarılmak istenen tütün yasası ile Türk tütüncülüğünün yabancı tekellere peşkeş çekilmek istendiğini iddia etti.

Buna dikkat çekmek için Akhisar`da miting gerçekleştirileceğini ifade eden Tayhani, şöyle dedi:

"AB`nin ortak bütçesinin yarısı tarıma, dörtte biri ise kırsal kalkınmaya ayrılıyor. Türkiye`de ise geçen yıl tarım desteği için 2,5 milyar dolar kullanıldı. Ekonomik değeri yüksek olan tarım ürünleri bilinçli olarak üretim dışına itiliyor, Türkiye her alanda dışa bağımlı hale getirilmek isteniyor.``

Reşit Kurşun, Türkiye ekonomisinin tarıma dayalı olduğunu, kurulan sanayi tesislerin büyük bölümünün tarımsal üretim maddelerini hammadde olarak kullandıklarını belirtti.

Tarımsal üretimi artıracak önlemlerin çok iyi gözden geçirilmesi gerektiğini anlatan Kurşun, ithal edilen tarım ürünleri nedeniyle köylülerin üretimden vazgeçtiklerini, ürün ekiminden kaçınan köylünün kentlere göç edeceğini kaydetti.

Ekim ayının buğday dikim dönemi olmasına rağmen henüz üreticilerin bu konuda hazırlık yapmadıklarını dile getiren Reşit Kurşun, ``Ekmek 300 bin lira oldu diye şikayet ediliyor. Ancak böyle giderse ve buğday üretimi olmazsa ekmek 1 milyon liraya bile çıkar`` diye konuştu.

Alaettin Hacımüezzin ise tütün yasasının TBMM'den çıkarılması halinde Türk tütüncülüğünün yabancı tekellerin eline terk edileceğini, yerli sigaraların piyasadan çekileceğini, yabancı sigaraların piyasaya hakim olacağını öne sürdü.