|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Terörün edebiyatı olur mu?
11 Eylül 2001 tarihinde ABD'nin simgesel kurumlarına yapılan saldırılar bütün dünyayı şok etmiş ve herkes bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kanısına varmıştı. Dünyanın yeni açmazlara gebe kaldığı 'gerçeküstü' bir zaman diliminde yaşadığımız şu günlerde, kitaplarla haşır neşir olan bütün okurların aklına aynı soru takıldı: "Terörist eylemleri konu alan kitapların sayısında olağanüstü bir artış olacak mı?" Polisiye türündeki eserler bundan nasıl etkilenecek? Konuyu Türkiye'nin önde gelen polisiye roman yazarlarıyla konuştuk. Terör konulu 'iyi / kaliteli' romanların sayısının çok az olacağını, piyasayı daha çok Arap-Müslüman düşmanlığı eksenindeki ucuz metinlerin saracağını söyleyen Ahmet Ümit, malzemenin bolluğuna rağmen Türk yazarların bu tür romanlara pek rağbet etmeyeceğini söylüyor. Osman Aysu da katılıyor Ahmet Ümit'e. Aysu , Türk okurlarının yerli yazarların yazacağı terörist eylemler konulu kitaplara değil, yabancı kalemlerin romanlarına daha fazla ilgi göstereceği öngörüsünde bulunuyor. CENK EDEN: Terör romanı yazmazdım!.. "Yakın gelecekte kurgusal olmayan araştırma-inceleme benzeri alanlarda yayınlar olabileceğini düşünmekle birlikte, bu olayla bağlantılı olarak yazılacak roman sayısında orta vadede bir artış olacağını sanıyorum. Çünkü terör artık ABD için, sadece uzak ülkelerde meydana gelen gizemli bir konu değil. ABD terörü yaşadı ve travmayı atlatabilmesi uzun süre alacak. Ancak yine de okumanın dışlaştırıcı etkisini de unutmamak gerekir. ABD, bu travmanın olumsuz etkilerini, yine bu olayı yavaş yavaş düsünmeye başlamakla üzerinden atacaktır." diyen Cenk Eden ise polisiye romanla ve terör olaylarını konu alan romanlar arasındaki farkı şöyle tarif ediyor: "Terörden ve cinayetten bahsettiğimizde, sonuçta her iki durumda da ölen insanlardan bahsediyoruz gibi görünebilir... Ancak terör ile cinayet arasındaki ayrım, sadece bir "miktar" problemi degildir, bir "neden" ve "ilişkiler" problemidir. Klasik polisiye romanı, katili, bir varolma çabasının aktörü olarak ele alır. Yani bir "eylem-özne" ilişkisinden bahsedilebilir. Oysa terör eylemleri, bir "eylem-nesne(ler)" ilişkisine sahiptir. Benim görüşüme göre, edebiyatın temeli "özne-dünya" ilişkisinde yatar. Bu nedenle, bir terör romanı yazmamı gerektirecek bir neden göremiyorum." Terör içeren romanlarda bir patlama yaşansa bile, klasik polisiyeden okur çalabilecegine inanmadığını söyleyen Eden, yıllardır terör sorunuyla boğuşan Türkiye'de yazarların bu konuya ilgi göstermemesini ise şöyle yorumluyor: "Uzay mekiğiyle Mars'a giden bir ekiple ilgili bir roman yazacağımızı düşünelim. Romanın konusu mekiğin ateşleme sistemi değil, mekikteki insanlar olacaktır. Bence, teknik olarak da terör romanı yazmak mümkün değil. İyi terör romanı yazılamaz ama belki terör eylemlerini içeren iyi romanlar yazılabilir. Ama onlar da, sonuçta başka alt-türlere ait olacaklardır." AHMET ÜMİT:Ucuz metinler piyasayı dolduracak 'Bence önemli olan romanlarının sayısal olarak artışından çok, saldırının nedenlerini ve tarafların ruh halini yansıtan romanların yazılması önemli. Kendileri ölüme giderken, yanlarında binlerce insanı da sürükleyen eylemcilerin ruh hali kadar, kendilerini dünyanın jandarması-hakimi gibi gören bir devletin yöneticilerinin ruh halinin yazılması çok ilginç olur', diyen Ahmet Ümit, 11 Eylül saldırılarının terör konulu romanların sayısını yine de arttıracağını söylüyor. Saldırının, insanoğlunun ne kadar aptal bir yaratık olduğunu göstermesi açısından da iyi bir örnek olduğunu belirten Ümit, insanı mutlu kılması için binlerce yılda tasarlanan teknolojinin, insanın acı çekmesi için kullanıldığını ve bunun nedenlerinin yazılmasının da en az terörün kendisi kadar önemli olduğunu ifade ediyor. Yazara göre terör romanları, polisiyenin tahtını ise hiçbir zaman sarsamayacak. OSMAN AYSU:Yerli yazarların terör romanı okunmaz
11 Eylül saldırıları için, "Doğrusu bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük terör olayı." sözleriyle düşüncelerini dile getiren Osman Aysu, terörizmle ilgili kitaplar yazmayı düşünmediğini söylüyor. Terörizmle ilgili romanların rağbet görmesinin polisiye romana olan ilgiyi azaltmayacağını kaydeden Aysu, zaten polisiye roman okuyan insanların, diğer türlerin okurlarından ayrılarak bellirli bir okur kitlesi oluşturduğunu vurguluyor. Türk yazarların yazacağı terör konulu kitapların, Türk okurlardan yeterli ilgiyi göremeyeceğini düşünen Aysu, bu alanda yabancı yazarları daha şanslı buluyor. Aysu, olası ilgisizliği ise şöyle açıklıyor: "Türkiye'de ABD'deki gibi ikiz kuleler olmadığı ve Pentagon'un sahip olduğu prestijde askeri bir bina bulunmadığı için konusu Türkiye'de geçecek olan terör romanlarının fazla ilgi görmeyeceğini düşünüyorum."
|
|
|
|
|
|
|
|