T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Napolyon 'metal'den ölmüş!

Başta besinler olmak üzere su veya hava gibi yollarla vücuda alınan bazı metaller, zehirlenmelere yol açıyor. Metal zehirlenmesi nedeniyle ölen tarihi kişiliklerin başında Napolyon Bonaparte geliyor.

Başta besinler olmak üzere su veya hava gibi yollarla vücuda alınan bazı metaller, zehirlenmelerine yol açıyor. Bu metallerin vücuda alınarak metal yükü oluşumuna neden olmaları ve belirli bir miktarın üzerinde alınmaları sonucunda ortaya çıkan metal zehirlenmesi nedeniyle ölen tarihi kişiliklerin başında Napolyon Bonaparte geliyor.

Ağır Metal Toksikolojisi

Türk Standartları Enstitüsü'nün yayın organı Standard Dergisi'nde, Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü'nden Prof. Dr. Adil Denizli ile Handan Yavuz'un, "Ağır Metal Toksikolojisi" başlıklı araştırmasına yer verildi. Araştırmaya göre, 1821 yılında St. Helena Adası'nda, yakalandığı hastalık nedeniyle hayatını kaybeden Napolyon Bonaparte'ın ölümünden 140 yıl sonra İskoçya'nın Glosgow kentinde yapılan incelemeler, Bonaparte'ın saçındaki arsenik miktarının normalin 13 katı olduğunu, dolayısıyla ünlü komutanın arsenik zehirlenmesinden öldüğünü ortaya koydu.

Tarihteki arsenik zehirlenmeleri

Tarihte görülen arsenik zehirlenmesi salgınlarından en önemlileri, 1900 yılında İngiltere/ Manchester'da arsenik içeren şekerden, 1955 yılında Japonya/ Monhaga'da sütten, Japonya/Nilgeta'da kuyu suyundan, Hindistan'da da arsenikli su, yiyecek, ilaç ve afyondan meydana geldi. Zehirlenmeye yol açan metallerden olan, renksiz, kokusuz, organizmada yavaş yavaş biriken, yavaş yavaş öldüren arsenik ve bileşikleri; deri, kağıt, seramik, cam, boya, cila, emaye, vernik ve lastik endüstrisinde kullanılıyor. Kemiklerde, saç ve tırnaklarda biriken arsenik, böbrek, karaciğer, kalp, beyin gibi bütün yumuşak, özellikle de keratince zengin olan saç, tırnak ve deri gibi dokulara dağılıyor.

CİVA TIPTA YAYGIN OLARAK KULLANILIYOR

Zehirlenmeye neden olan cıva çoğunlukla elektrikli aletler, boyalar ve ölçü aletlerinin yapımında, diş hekimliğinde gümüş ile diş amalgamı (dolgu) yapımında, tarımda, kağıt endüstrisinde ve tıpta cıvalı ilaçların yapımında kullanılıyor. Cıva, 17. yüzyılın ortalarında, Fransa'da, hayvan kıllarından fötr şapka yapılmasında kullanılmış. Bu teknik zamanla diğer ülkelerde de yaygınlaşmış. ABD'de 20. yüzyılın başlarında, fötr şapka işçilerinde cıva zehirlenmesi görülmüş. Cıva ve bileşiklerinin neden olduğu zehirlenme, deri ve kıl dökülmesi, sindirim sisteminde rahatsızlık, vücutta sıvı kaybı, dokularda şişme, vücutta ödem, titreme, aşırı refleks, aşırı heyecan, diş etlerinde cıva çizgisi oluşması, hızlı büyüyen dokularda zarar, diş kaybı, karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları ile kendini gösteriyor. Bu tür zehirlenmeler, kusturma, midenin yıkanması, dişlerin temizlenmesi, vücut ısısının dengelenmesi, ağrının kesilmesi için morfin verilmesi, böbreklerin kontrol edilmesi gibi yöntemlerle tedavi ediliyor.

ARSENİK ZEHİRLENMESİ NASIL ORTAYA ÇIKAR?

Nefeste arsenik kokusu, ağızda metalik tat, iştahsızlık, ateş, bulantı, sık sık kusma, karın ağrısı, kanlı ishal, bazen hafif sarılık, beslenme eksikliği, anemi, özellikle ellerde ve ayaklarda kızarma, ağrılı şişme, baş dönmesi, baş ağrısı, çırpınma, titreme, sarsılma, kalpte ritim bozuklukları, iştahsızlık, bulantı, ishal, zayıflık, kansızlık, alt göz kapağı ve ayak bileği ödemi, diş etlerinde kanama ve siyah çizgi, karaciğer büyümesi, siroz, sarılık, sarımsak kokulu ter boşalması, idrarda iltihap, vücutta şişmeler, hafif felç. Arsenik zehirlenmesinin tedavisinde, midenin ılık süt ve su ile yıkanması, karbonhidrat ve protein bakımından zengin az yağlı diyet, yapay solunum veya oksijen tedavisi gibi yöntemler uygulanıyor.

KURŞUN EGZOZ GAZLARIYLA HAYAVA KARIŞIYOR

Kurşun zehirlenmelerine, benzine katılan kurşun ve bileşiklerinin yanarak egzoz gazlarıyla havaya karışması, benzin endüstrisinde çalışan işçilerin kurşunlu benzini solumaları, trafiğin yoğun olduğu şehirlerde kurşun buharının teneffüs edilmesi sebep oluyor. Bu metalin yol açtığı zehirlenme, maden ve lehim işçileri, oto boyacıları, kurşun kullanılan işyerlerinin yakınında oturanlar, kurşun borulardan geçen içme sularını kullananlarda görülebiliyor. Çeşitli besin maddeleri, kurşun içerikli boyalar, un öğütmekte kullanılan değirmen taşının metal parçaları da kurşun içeriyor. Kurşun, gençlerde ve orta yaşlılarda çoğunlukla yumuşak dokularda, yaş ilerledikçe kemiklerde toplanıyor. Kurşun zehirlenmesinin belirtileri arasında, ağızda metalik tat, kusma, adalelerde zayıflık, böbrek hasarı, diş etinde çizgi oluşumu, kurşun anemisi, kişilik değişmesi, huzursuzluk ve yorgunluk bulunuyor.


 
'Hedef ISO 9001 almak'
Kayseri Doğumevi Hastanesi, Başhekim Doç. Dr. Göçmen'in gayretleriyle, son teknoloji tıbbi cihazlarla donatıldı ve gelirler 5 kat arttı. Hastaneye ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistem Belgesi alınması için çalışmalara başlandı.
'Tek tuşla acil çağrı hizmeti şart!'
Türkiye Kas Hastalıkları Derneği İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Türe Tunçbay, engelli, hasta, yaşlı ve çocuklar için telefonda tek tuşla ulaşılabilen "Acil Çağrı Hizmet Servisi"nin kurulmasını istedi. Türe Tunçbay, yaptığı açıklamada, telekomünikasyon alanında önemli gelişmelere imza atan Türkiye'de, hala acil çağrı konusunda yeterli gelişmenin sağlanamadığını iddia etti. Acil çağrı hizmeti veren çok sayıda üç sayılı telefon numarası bulunduğuna dikkati çeken Tunçbay, şunları dile getirdi: "Yangın için, ambulans, trafik, polis, jandarma ve daha birçok acil çağrı hizmeti için ayrı ayrı numaralar var. Bunları akılda tutmak olanaksız. Sağlığı ve bilinci tam olarak yerinde olmayanlar için kullanmak ise çok zor. Birçok sağlıklı insan bile bu numaraları ezberleyip, bir tehlike anında kullanmakta zorluk çekiyor."
Türk toplumunun yüzde 10'u engelli
Türk toplumunun yüzde 10'unun engelli olduğunu anlatan Tunçbay, genetik hastalıklar, sağlıksız şartlarda doğum, akraba evliliği, sosyoekonomik nedenler, trafik kazaları gibi sebeplerle engelli olanların bugün toplumla iç içe yaşamaları olanağı kalmadığını belirtti. Tunçbay, şöyle konuştu: "Engelliler, istihdam sorunları nedeniyle genellikle evlerinde oturmaya mahkum bir hayat sürüyorlar. Evde de yaşam hiç kolay değil. Evde yalnızken düşme, yangın veya benzeri bir tehlike anında sesini duyurması olanaksız. Tüm gelişmiş ülkelerde acil çağrı hizmetleri tek tuşla sağlanabiliyor. Bu, yalnızca engelliler için değil, hasta, yaşlı ve çocuklar için de önemli ve hayati bir hizmettir. Bu sayede can ve mal kayıpları önlenebilir. Bu hizmetlerin tek merkezden yönlendirilmesi eleman, cihaz tasarrufları ve koordinasyon da sağlayacağı için birçok yarar da getirecektir."
31 Ekim 2001
Çarşamba
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED