 |
 T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
|
|
||
 |
||
|
|
T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
|
|
|
||
|
||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Muhteşem, muhteşem, muhteşem...
Evet, tek kelimeyle muhteşem... Bu bir Galatasaray geleneği... Bu bir destan, bu bir gösteri, şov, karnaval... Eze eze, çatır çatır, teker teker Avrupa'nın devlerini dize getirmek G.Saray'a mahsus... O, bizim "Avrupa Şampiyonumuz", efsanemiz, dün akşam kendisinden beklendiği gibi oynadı, yani "Aslanlar" gibi. Maçın ilk dakikalarında sahada öyle bir futbol vardı ki, seyredenleri bile boğazında nefesleri kuruyacak gibi yoruyordu. PSV kapandıkça Cimbom bastırıyor, Cimbom kapandıkça PSV yükleniyor, top aynı anda bir o kalede, bir bu kalede görünüyordu. Bakalım "kim teslim olacak, kimin nefesi tükenecek" diye beklediğimiz bir anda Sergen'in o muhteşem golü geldi. Bundan sonra G.Saray, maçı biraz olsun rölantiye alsa tribünlerde yürekleri heyecandan tir tir titreyen seyirciler ferahlamış oldu. İlk yarının bu skorla bitmesinin ardından ikinci yarının daha henüz başı sayılabilecek dakikalarda gelen Arif'in golü de işi bitirdi. Bundan sonra Galatasaray, şahsi hatalar olmasaydı farkı belki 3'e, 4'e de çıkarabilirdi. Özellikle Ümit Karan, Sergen ve Arif ve Fleurquin'le kaçırdığı pozisyonlar gol olsaydı PSV sadece yenilgi değil tarihinin en ağır yenilgilerinden birisine uğrayabilirdi. Sonuç olarak Cimbom, bütün Avrupa'nın beklentilerini boşa çıkarmadı ve PSV değil, karşısına kim çıkarsa çıksın rahatlıkla oynadığı oyunla geçebileceğini gösterdi ve üst tura çıktı. Allah nazardan saklasın...
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |
