T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Fethullah Gülen'le Amerika Notları

"Amerika'da Bir Ay" isimli kitabında İsmail Güney, 15'er gün süren iki yarı ziyarette bulunduğu Fethullah Gülen'le yaptığı sohbetleri aktarıyor. Bu sohbetler esnasında, Hocaefendi söylediklerine değer atfetmediği için kayıt yapılmasını arzu etmedi diyen İsmail Ünal, Fethullah Gülen'e farkettirmeden daha sonra tamamlanabilecek şekilde kısa notlar alıyor. Gülen'in çevresinde altı, yedi kişiden oluşan bir sohbet grubunda dini mevzulardan, edebiyata, felsefeden, güncel olaylara kadar neler konuşulmuyor ki. Bir dost meclisi havasında rüya bile anlatılıyor. Şiir üzerine konuşuluyor. Fethullah Hoca, Amerika'da yaptırdığı yağmur duasını, hastalıklarını anlatıyor. Bir günlük gibi saatler belirtilerek tutulan bu notlarda, Hocaefendi daha önce hiç anlatmadığı bir hatırasından dahi bahsediyor. Fethullah Hoca, askerden gelince kendisini evlendirmek isteyen ailesine "Benim başım gaye-i hayalime bağlı. Bir de siz ayaklarımı bağlayacak olursanız, ben yıkılır kalırım." diye sert çıkar. Bunun üzerine, usül gereği bir teklifin de 30 yaşına gelince yapılacağı ve o zaman da kabul etmezse bu işin hiç olmayacağı belirtilir. O dönem geldiğinde, çok hürmet ettiği birisinin, uygun bir teklifle gelmesi sonucu da "Hocam, evvel ve ahir böyle bir düşüncem yok" der ve karşısındaki zat boynuna sarılıp, ağlar. Amerika'da kalma sebebini ise yine kendisinden öğrenelim. "Ben buraya, kendi irademle ve isteyerek gelmedim. Sağlığımı düşünen bir dostun, benden habersiz aldığı bir randevu üzerine geldim. Kalmam mukaddermiş. Eğer çektiğim bu hicran ve hasretler, yaptığım bazı hatalardan arındırma fonksiyonu görürse, o da benim için bir nimet." Işık Yayınları Tel: 0216 474 01 96

Muhabbet fedaileriyiz

"Bu hastalıklı halimle hayatımın son yıllarını yaşadığımı düşünüyorum." diyen Fethullah Gülen, aslında ruhunun derinliklerinde bir isyan ahlakı bulunduğunu ve en ufak bir hakarete dahi tahammül edemeyecek bir karaktere sahip olmasına rağmen, ülkemizin ihtiyacı olan barış ve huzur için nefsin bazı durumlara katlanmak zorunda olduğunu belirtiyor. "Bir reh-i sevdaya girmişiz ve bize ar namus lazım değil demişiz; milletimizin bugününü de geleceğini de düşünmek mecburiyetindeyiz. Eğer biz bize düşeni yapmazsak, nasıl biz, bazen önceki nesiller için söylemeyelim diye dilimizi tutma mecburiyeti hissediyoruz, ama gelecek nesiller, "mazi ile aramızda ne kötü bir köprü oldunuz!" diyeceklerdir. Üzerimizde çiçeklerin bitmesi için gübreliğe razı olmalıyız. Hakkımızdaki iftiraya, suçlamaya cevap verecek değiliz; biz, muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur."



1 Eylül 2001
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED