Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de bazı çevrelerin laikliği bir din olarak gördüklerini söyledi. Erdoğan, kendisini ise muhafazakar bir demokrat olarak tanımladı.

Erdoğan, Arap televizyonu El-Cezire'ye verdiği röportajda partisine ve kendisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, AK Parti'nin ekonomide nasıl bir politika izleyeceği yönündeki soru üzerine, "Pazar ekonomisini savunuyoruz, yani liberal bir politikamız olacak. Özelleştirmeye asla karşı değiliz ama, devletin elinde bulunan her kurumu yok pahasına satmasını da istemeyiz. Yani devlette özel sektör mantığının yakalanabilmesi ve özel sektör gibi kazanç sağlanabilmesi gerektiğini savunuyoruz. Mobil devletten yanayız. Sürekli hareket halinde, dinamik, heyacan veren bir devlet" dedi.

Muhafazakar demokratım

Tayyip Erdoğan, "Kendinizi nasıl tanımlarsınız?" şeklindeki bir soruya ise, "Ben muhafazakar bir demokratım" karşılığını verdi.

"Türkiye'de bir şiir okuduğunuz için tutuklandınız. Böyle dar bir siyaset ortamında geniş siyaseti nasıl yapacaksınız?" sorusu üzerine de Erdoğan, şunları söyledi: "Ben hukuk devletinin yaşadığına inanmak istiyorum. Dünyada hala Gandi ve Mandela konuşuluyor. Bu insanların sayesinde dünya özgürlükleri tanıdı. Ayrıca Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nın ilk maddesinde 'Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir' yazar. Ama, devlet laiktir, birey laik olamaz. Dini esaslara dayanan bir devlet düzeni kurmak gibi bir amacımız yok. Ama her müslümanın inançlarını rahatlıkla uygulayabileceği bir devlet anlayışımız var. Devlet bütün dinlere karşı eşit olmalıdır. Hatta ataiste bile eşit davranmalıdır. Türkiye'de bazı çevreler laikliği bir din olarak görüyor."

AK Parti'nin farkı ne?

"AK Parti'nin diğer partilerden farkı nedir?" sorusuna "Biz, genel başkanın, kurucu ise 4 yıl, değilse 3 yıl seçilmesini, belediye başkanın 2 yıl, milletvekillerinin de 3 yıl seçilmesini savunuyoruz. Ömür boyu siyaset ve lider artık istemiyoruz. Seçilme yaşını 25'e düşürmek istiyoruz" cevabını veren Erdoğan, Ortadoğu ile ilgili bir soru üzerine de, Türkiye'nin doğru bir siyaset tutturabilmesi halinde İsrail-Filistin savaşlarını da çözebilecek tek ülke olduğunu vurguladı.

'Liraya güven kampanyası sonuç vermez'

AK PArti Genel Başkanı Erdoğan, cuma namazını Altunizade'deki İlahiyat Fakültesi Camii'nde kıldı. Erdoğan, Emniyet Mahallesi'ndeki evinden ayrılırken, gazetecilerin, "Türk Lirası'na itibar kazandırılması için bu gün bütün camilerde hutbe okutulacağını" hatırlatmaları üzerine, "Böyle bir kararın alınması güzel, ancak bunun inandırıcı olması gerekir. Türk Lirası'nın belirleyici oluşuna hiçbir Türk vatandaşı hayır demez. Fakat, eğer siz doğalgazı, elektriği dolara endeksli satıyorsanız, halkımızın böyle bir kampanyaya katılımı zorlaşır. Bu kampanya cebinde 3-5 doları olana yöneliktir. Temennim odur ki netice alınsın. Ama pek netice alacağa benzemiyor."