T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ses ve sahibi

"Bir şiir mısralardan yapılır; mısra dediğimiz şey de ya mükemmel şekilde vardır veyahut hiç yoktur."

"Şiir, hüzünden ziyade ruhun kanatlandığı anları benimser."

"Her kelime, mısradaki vaziyetine göre ya bütün kudret ve rengiyle aydınlanır veya silinir."

"Şiir tercüme edilemiyor. Daha ilk kelimede her şey, yani bütün füsun kayboluyor."

"Bence şiir, bir form meselesidir."

"Benim için şiir dili plâstik bir şeydir."

"Şiir sosyaldir, geleneğe bağlıdır."

"Her şiirde dünya yeni baştan kurulur."

"Şiir, benim için bir iç âlem nizamıdır."

"Şiir, bütün bir hayat, kuru bir yaprak yığını gibi yakıldığı zaman seyredilen parıltıya benzer."

"Hayatımızı geriye dönemeyecek bir uca taşımazsak, şiirin peteğini nasıl doldururduk?"

"Bir mısra tek başına bütün bir cihan olması lâzım gelen şeylerdir."

"Şiir, yalnız şair için değildir."

"Şiir 'Ben'in peşindedir. Ama o 'Ben', ben değilim artık, benim bir halimdir. O da etrafını verir ama, 'Ben'im vasıtamla ve bende olarak. Çünkü gerçekten bitmiş bir şiirde 'Ben' de yoktur, o şiirin kendisi vardır, yani şiir herhangi bir 'objet' gibi, iyi yontulmuş bir elmas diyeyim. Şiir, hülâsa zamansızdır."

"Şiir, dili, piyano filân gibi şahsî bir âlet haline getirmek sanatıdır."

"Şiir de herşey gibi çalışma meselesidir."

"Şiir çalışmaları biten bir şey değil. İnsanın içinde taazzuv halinde. Bir kelimenin değişmesi bazen bir şiiri kurtarıyor."

"Şiir, kadın gibi meşgul olunmak istiyor. Uğraşırsan oluyor."

"Şiir kıskanç şey. İştirak kabul etmiyor."

"Şiir estetikle yazılmaz."

"Şiir; sübjektiftir; fakat sübjektif olarak alan değil, sübjektif olarak veren bir sanattır."

"Şiir bir duyguyu, bir düşünceyi ruh halinde verme sanatıdır."

"Şiir bir şekil sanatıdır ve şekliyle mânâsını unutturur gibidir."

"Şiirde söylenen şeyi şiir için uzatmayı kabul edemiyorum."

"Şiir garip bir sanattır; bazen kelime ister, bazen kelimeyi reddeder."

"Halk tabiriyle kolay kolay şiir yazılmaz; o lisanda bir formdur. Ondan ilânihaye istifade edilemez. O mikyasını beraber getirir."

"Şiir kelimelerle yazılır."

"Şiir dilde yaşar."

"Şiirde ilk ameliye, sözü gündeliğin dışına çıkarmaktır."

"Şiir, nesir olmayan sözdür."

"Şiir söylemekten ziyade bir susma işidir. İşte o sustuğum şeyleri hikâye ve romanlarımda anlatırım."

"Şiirin ne olduğunu bilmiyorum ve yapamadım."

* * *

İki haftadır alt alta sıraladığımız ve 'poetik' bir anlayışın izdüşümü olan bu sözler, Ahmet Hamdi Tanpınar'a ait. Bilindiği gibi Tanpınar, Cumhuriyet sonrası edebiyatımızın en güçlü kalemlerinden biri; romancı, hikâyeci, şair ve denemeci.. İnceleme ve araştırma alanının da en sahici edebiyat adamlarından.. Bir 'hoca' aynı zamanda; bir kültür ve fikir adamı..

A. H. Tanpınar'ın şiirinin, daima, Yahya Kemal şiirinin gölgesinde kaldığı söylenir. Sanıyorum bu kanaati, Tanpınar'ın "Şair" kimliği yanında, "Romancı" kimliğinin daha baskın nitelikler arzetmesi de beslemiştir.

Ne olursa olsun, kim ne derse desin; Tanpınar'ın poetik yaklaşımından çıkarılacak dersler, iki haftadır bu sütuna aktardığımız görüşlerinin açımlanmasıyla, doğacak bir havza söz konusu. Dileyen, böyle bir adım atabilir.. Metni oluştururken, Şerif Oktürk'ün Tanpınar'la ilgili çalışmasından faydalandığımı belirtmeliyim bu arada.

Tanpınar, her zaman, şiirimize/poetikamıza ışık olmayı sürdürecek!..


3 Ağustos 2001
Pazartesi
 
İHSAN DENİZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED