|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dönüş yolundayız. Urfa-Antep yolu üzerinde fıstık, zeytin ağaçlarının ön cepheye sırtını vermiş protest evlerin arasından geçip gidiyoruz. Tam Birecik'e yaklaşırken fıstık almadığımız geliyor aklımıza. Şoför Birecik'in içine giriyor. Uçağa yetişeceğimiz için alelacele fıstık satan açık bir dükkan arıyoruz. Yok. Fıstık bulamıyoruz ama zihnimin kıvrımlarından Birecik Köprüsü'nün yapılış hikayesi geçiyor. Hayal meyal hatırlamaya çalışıyorum. Hafızam ihanet ediyor, köprünün hikayesini hatırlamak yerine başrollerini Kadir İnanır ile Fikret Hakan'ın oynadığı köprünün yapılış sürecini anlatan film geliyor aklıma. Yol arkadaşım (bütün çağrışımları ile yol arkadaşım) Nazife, 'dönüş sıkıntısı mı?' diye soruyor. Evet manasına başımı sallıyorum. Dönüş sıkıntısı değil esasında, köprünün yapılış hikayesini hatırlamaya çalışıyorum. Şoföre sorup sormamak konusunda mütereddidim. Urfalılar'ın soru sorulmasından hoşlanmadıklarını hissettim sanki. Fırat'ın çekilmiş sularına bakarken çıkıp geliyor hatırlamaya çalıştığım köprü hikayesi: Fırat'ın üzerine dizilen barajlardan önce Fırat'ı geçmek ölümlerden ölüm beğenmek. Çünkü Urfa-Antep bağlantısı Fırat'ın üzerinden sallarla gerçekleştirilmektedir. Sallar yukardan halatlarla emniyete alınır. Koca yük kamyonlarının halatlar yardımıyla sal üzerinde karşıdan karşıya geçişini hayal edebiliyor musunuz? Salcı geçiş ücretini aldıktan sonra halat çekenler için bahşiş almaktadır. Eğer verilen bahşiş dişe dokunur bir miktar değilse bu da para mı diyerek verilen parayı suya atıverir. Verdiği bahşiş suya atılan kimse bir daha binecek sal bulamaz olur. Bu korkuyla geçiş ücreti kadar da bahşiş vermek adeti yerleşir. Salcıların iktidarı sadece para beğenmezlik noktasında değil. Sala güzel bir memur hanımı bindiğinde kıyıya çıkmaya beş-altı metre kala "geçiremiyoruz" diyerek halat bırakılır. Erkeklerin sırtında kıyıya varmak zorunda bırakılan memur eşleri uğradıkları taciz sonunda şikayetçi olurlar. Bu şikayetler artarak Ankara'nın kulağına varır. 1951 yılında iktidarda olan Demokrat Parti Birecik üzerine bir köprü yapma kararı alır. Ne var ki salcılar köprünün yapılmasını engellerler. Ekmek parası, suyun ağası olmak ellerinden alınacaktır çünkü. Köprü direnajları el ayak ortadan çekilince salcıların adamları tarafından yıkılır. Gündüz yapılıp gece yıkılan köprünün inşaatı sonunda jandarma gözetiminde bitirilir. DP için bu köprü öylesine statü simgesidir ki, 1953 yılında inşası tamamlandığında açılışını devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar yapar. Köprü hikayesi ile birlikte iki günlük Urfa macerası bitiyor. İki gün kaldım ve dört hafta yazdım. Günlerce kalsam kim bilir Urfa'nın açılan peçelerinden kaç farklı resim görürdüm.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |