T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Ecevit'in vefa borcu

Muhalefeti Meclis çalışmalarını sabote etmekle suçlayan Başbakan Ecevit, Afganistan'a asker gönderilmesinin ABD'ye borçları olduğunu söyledi.

Başbakan Bülent Ecevit, muhalefet partilerinin verdikleri gensorularla Meclis çalışmalarını ve devlet işlerini sabote ettiğini ileri sürdü. Ecevit, Afganistan'a 30 kişilik ve askeri grubun gönderildiğini belirterek, Afganistan'ın özgürlük ve kalkınmasına katkıda bulunmanın Atatürk'ün vasiyeti olduğunu söyledi. Ecevit, muhalefet partilerinin TBMM'nin açılmasından bu yana birbiri üstüne, aynı konularda gensoru önergesi verdiğini belirterek, "Böylesine sorumsuzca bir muhalefet örneği şimdiye kadar görülmemiştir. Anayasa ve İçtüzük olanaklarını böylesine kötüye kullanmaya muhalefetin hakkı yoktur. Çalışmaların aksamasında muhalefetin sorumluluğu az değildir. Muhalefeti halka şikayet etmek hakkımızdır" dedi.

Harekata etkin katkı

Türkiye'nin uzun yıllar terörden çektiğini belirten Ecevit, bazı dost ve müttefik ülkeler Türkiye'ye "köstek" olurken, en büyük desteğin ABD'den geldiğini söyledi. O nedenle ABD'nin, Taliban rejimine karşı başlattığı "Sürekli Özgürlük Harekatı"na etkin katkıda bulunmanın dostluk ve insanlık borucu olduğunu ileri süren Ecevit, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu mücadelenin başarıya ulaşması yalnız ABD'nin değil, aynı zamanda tüm bölgenin, o arada Türkiye'nin yararınadır. ABD'nin çağrısına uyarak terörizme karşı mücadelede büyük deneyim kazanmış olan subay ve astsubaylarımızı Afganistan'a gönderiyoruz. Bu birliğin başarısı bütün dünyada ulusumuzun saygınlığını artıracaktır. Allah'tan askerlerimizi bu önemli görevde korumasını diliyorum."

Başbakan Ecevit, Türkiye'nin Afganistan'a ilgisinin cumhuriyetin kuruluş yıllarından önce başladığını, 1920 yılında Meclis yeni kurulduğunda Atatürk'ün emriyle 12 subayın Afganistan'a gönderildiğini anlattı. Başbakan Ecevit, "Afgan halkının kalkınmasına ve özgürlüğüne katkıda bulunmak bir anlamda Atatürk'ün vasiyetidir" diye konuştu.

Muhalefe suçlama

Son zamanlarda muhalefetten ve koalisyon partilerinden bazı milletvekilleri ile bazı köşe yazarlarından DSP'ye karşı ağır eleştiriler yönelttiğinden yakınan Ecevit, "DSP'yi halkın gözünde küçük düşürmeye çalışıyorlar. DSP'nin Türk siyasal yaşamında özel bir yeri vardır. Kendi aralarında anlaşamayan güvenemeyen partiler, 1999 seçimleri öncesinde hükümet sorumluluğunu DSP'ye vermek zorunda kaldılar" diye konuştu.

Başbakan Ecevit, muhalefet partilerinin birbiri üstüne aynı konularda gensoru önergesi verdiğini iddia ederek, muhalefet partilerini Meclis çalışmalarını ve hükümet işlerini sabote etmekle suçladı. Ecevit, yapılacak olan ilk seçimde partisinin birinci geleceğini öne sürerek, "Tek başına iktidar olarak millete hizmete devam edeceğiz" dedi.

 
'Seçimden başka çare mi var?'
'GÜVERCİN ARTIK UÇMAYACAK'
'SANDIK ÖNÜNÜZE GELİYOR'
AK Parti 'ek raporu' tamamlandı
Kin ve nefret bitsin
ABD'nin dünyanın tüm sorunlarını çözemeyeceği belirtilen zirvede, Süleyman Demirel, tüm dünyaya barış ve dostluk çağrısı yaptı
Cem: Kıbrıs'ta çözüm konfederasyon
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, "Bizim arzumuz, Kıbrıs'ta iki taraf için de kabul edilebilir nitelikte bir çözüm bulunmasıdır. Biz, konfederasyonun bu çerçevede çözüm olduğunu düşünüyoruz" dedi. Cem, Atina'ya yaptığı ziyaret çerçevesinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile görüşmelerinin ardından, Yunan dengiyle ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin AB'ye ilişkin tavrında bir değişiklik olmadığını vurgulayan İsmail Cem, "Konuyla ilgili açıklamamın tümünü okuduğunuzu tahmin ediyorum. Orada, tavır değişikliğine dair bir atıf yok. Bizim arzumuz, Kıbrıs'ta iki taraf için de kabul edilebilir nitelikte bir çözüm bulunmasıdır. Biz, konfederasyonun bu çerçevede çözüm olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu. Kıbrıs konusuna, Atina ve Ankara'nın farklı bakışları olduğunun bilindiğini kaydeden Papandreu ise iki taraf için de kabul edilebilir bir çözüm bulunmasını müzakere deyiminin mantığının gerektirdiğini vurguladı. Papandreu, "Ortada bir AB süreci var. Bu süreç, bizim için bir fırsattır diye düşünüyorum. AB üyeliği, hem Kıbrıslı Türkler'in hem de Rumlar'ın yararına" diye konuştu

9 Kasım 2001
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED