|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Şimdi "Gözümüz aydın IMF kesenin ağzını açtı 12 milyar dolar gönderiyor" diye sevinenler olacaktır. Türkiye'nin içine düşürüldüğü sıkışıklıktan çıkmanın bir yolu "dış kaynak" ihtiyacı. Çok şükür bu ihtiyaç "Amerika'nın isteği" üzerine gerek IMF tarafından, gerekse Dünya Bankası ve uluslararası finans kuruluşları tarafından karşılanıyor. Bu "beklenmedik destek" ne karşılığı veriliyor? Halkının yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'nin Afganistan'a asker göndermesi karşılığı. Bakalım alınanla verilen birbirini karşılayacak mı? Şimdi birkaç küçük saplantı yaptıktan sonra asıl konuya geleceğim. Dünya Bankası eski Başkanvekili Atilla Karaosmanoğlu, IMF ve Dünya Bankası ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. "Biz kimsenin uşağı değiliz. Biz bu kurumların kurucusu ve ortağıyız. Dünya Bankası'na muhtaç olmamak diye bir şey söz konusu olamaz. Ama IMF'ye ihtiyacımız olmayacak hale gelmesi tartışılabilir" diyor. Ülkeleri kurtarmaya gelen Kemal Derviş gibi "kurtarıcıların" "IMF öyle istiyor" dayatmalarının aslında ilk kez Latin Amerika ülkelerinde ortaya çıktığını ve Derviş'in de bunu uyguladığını söylüyor. IMF, kurtarıcılara "Peki, istiyorsanız suçu bizim üzerimize atın" diyormuş. Bu "IMF öyle istiyor dayatmalarına" daha bir dikkatle bakmak gerekiyor. Bir ikinci konu Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün "Türkiye'ye örnek olacak" bir kampanyayı hayata geçirme çabası. Krizden bunalan esnafın soluk alabilmesi için başlatılan bir girişim. Başkan Sarıgül, bütün Şişliler'i 17 Kasım Cumartesi günü çarşıya çıkarak alışveriş yapmaya çağırıyor. "İster bir simit ister bir otomobil al" kampanyası sırasında 11.00 ile 18.00 saatleri arasında yüzde 40 indirimli satışlar yapılacak. Belediye Başkanı Sarıgül, "Herkes kendi bütçesine göre bir harcamada bulunursa ekonomik canlılık oluşur. Tüccar, esnaf ve sanayicinin geliri ne kadar artarsa o bölge kazançlı çıkar" diyor. Bütün bunlar "kriz karşısında çaresiz kalan" hükümeti "uyaracak", hareketlendirecek girişimler. Bir başka girişim ise Sayısal Loto'dan 1 trilyon 244 milyar kazanan bir esnafın söyledikleri. 30 kişi çalışan bir imalathanesi olduğunu öğrendiğimiz talihli, "İlk işim, imalathaneyi daha da genişleterek çalışan sayısını 100'e çıkarmak olacak" demiş. Yani "üretim artışı sağlayıp, istihdamı genişletecek. Daha fazla insana iş ve aş verecek." Bütün bunları şu IMF'den gelecek olan 12 milyar doların nerelerde kullanılması gerektiğini vurgulamak için yazdım. Hükümetin ekonomiyi canlandırmasından umudunu kesen halkımızın kendi "gönüllü kuruluşları" ile kurtuluşu aradığını görüyoruz. Kimi "Halkın morale ihtiyacı var" diyerek, "Bu ülke için seve seve" diyerek moral kampanyaları düzenliyor, kimileri de kendi olanakları ile "talebi artırmaya ve ekonomi canlandırmaya" soyunuyor. IMF 12 milyar doları verirken "Bu sizin son şansınız" diyor. Yani "Bu parayı da çar çur etmeyin başka para yok" uyarısında bulunuyor. Bu para "bedava" verilmiş bir para değil. Bu para bir süre sonra ödenecek olan "borç" alınmış ve faizi işleyen bir paradır. Bu parayı mutlaka piyasayı canlandırmak için kullanmak zorundayız. Bir daha "IMF'ye muhtaç olmamak", kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmek için üretime ağırlık verip ekonomiyi büyüterek krizden çıkmalıyız. Siyasi partilerin "çıkarı" için değil, ülkenin çıkarı için kullanmalıyız. IMF'nin hem de bir defada vereceği 12 milyar dolar gerçekten "çok önemli" bir para. 35 milyon esnaf köylünün derdini giderecek olan paranın 300 milyon dolar olduğu göz önüne alınırsa bu rakamın, üretimi artırarak Türkiye'nin birçok derdine çözüm getirecek bir miktar olduğu görülür. Önce talebi artıracak önlemleri alarak, "yastık altında" duran paraların piyasaya akmasını sağlamak ve tüketimi artırarak üretim yapılmasına imkan sağlamak gerekiyor. Artan her üretim istihdam genişlemesini, yani "işsizlerin iş bulmasını" sağlayacaktır. Para hükümetin elinde. Ya çar çur edip Türkiye'yi kendileriyle birlikte batıracaklar, ya da piyasaları canlandırıp krizden çıkışı sağlayacaklar. Seçim onların.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |