ANKARA - İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesindeki işkence iddialarını Meclis kürsüsüne taşındı.AK Parti Kocaeli Milletvekili Osman Pepe, "Organize Suçlar Şubesi'nin kapısından girip de 'işkence görmedim' diyenlere pek rastlamak mümkün değil" dedi.Meclis Genelkurulunda TCK'nın 313. ve 314. maddelerinin DGM kapsamından çıkarılmasını öngören yasa tasarısının görüşülmesi sırasında söz alan AK Partili Osman Pepe,İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan insanların ek süreler alınarak, avukatları ve ailesiyle görüştürülmeyerek mağdur edildiklerini söyledi. Pepe, "Organize Suçlar Şubelerinin gözaltına aldığı insanlar, sürekli ek süre alınarak günlerce avukat ve yakınlarıyla görüştürülmüyor, bunlar işkence gördüklerini söylüyorlar. Bu konuda Ankara ve İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nün sicilleri epeyce kabarıktır. Organize Suçlar'ın kapısından girip de işkence görmediğini söyleyen insanlara bugüne kadar pek tanık olmadım. Bunlar zaman zaman Meclis'e, milletvekillerimize ve kamuoyuna da yansımaktadır" diye konuştu. Osman Pepe Meclis genelkurulundaki konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'yle ilgili bir habere istinaden Sayın İçişleri Bakanına işkence aleti ithal edilip edilmediğini sordum. Sayın Bakan bize bir liste gönderdi ve bu listede herhangi bir suç aletinin olmadığının görüldüğünü bildirdi. Oysa İnsan Hakları Komisyonu eski Başkanı Sema Pişkinsüt'ün karakollara yaptığı baskınlarda, gerek filistin askısı gerekse diğer bazı işkence aletlerine el koyduğu kamuoyuna yansıdı. Türkiye'de yaygın işkence olduğu AİHM'e kararlarıyla da ortaya konmaktadır. "313 ve 314. maddeden gözaltına alınan ve tutuklananların uzun süre mahkemeye çıkarılmadığına işaret eden Osman Pepe, "313 ve 314. maddeden tutuklananlar ilk duruşmalarına 7, 8, 12 ay gibi uzun zaman sonra çıkabilmektedirler, zaten bu süreler bile büyük bir ceza anlamına gelmektedir. Bu kişiler suçsuz bulunduğu zaman ise olay çok cüzi tazminatlarla geçiştirilmektedir. Tüm bu işkence iddiaları ve mağduriyetlere rağmen, TCK'nın 313 ve 314. maddelerinin DGM'lerin kapsamından çıkması da büyük bir gelişmedir" şeklinde konuştu.