|
|
|
|
Tam "usturuplu" oynama maçıydı. Saldıracağız, geriyi açmadan, savunacağız takım halinde kapanmadan. İlk toplara basacağız "tongaya" basmadan, yukardan top vermeyeceğiz yere sağlam basarak. Bayanların "pantalon-etek" kıyafetleri vardır, ne pantalon ne de etektir. Öyle bir şey oynayacağız. Oyun başladığı zaman taktik planlarını mükemmel yapan Güneş, dozunda bir motivasyonla sahaya sürdüğü takımla zafere koşacağının sinyallerini vermişti. Bugüne kadar Şenol güneş'e inanmayanların çarpıldığı gecede Avusturya'daki golü "Okan'a değil, Hakan'a pas vermişti, yani tesadüfen attık" diyenler de buradaki mükemmel hazırlanmış gollerle cevaplarını aldılar. Her türlü yolu denediler... Biz de her türlü yolu denedik. Onlar gibi "yolsuzluğu" denemeden "usturuplu" oynayıp, avusturttuk "Bariç'imin evlatlarını..." Avusturya, ya da uluslararası diğer adıyla "österrayş" ya da dünkü futbollarına benim kattığım isimle "östırış" zaten inanmamıştı ve dünkü oyunumuzun karşısında kimse duramazdı. Otto Bariç'in hep bir ümit pompalamaya çalıştığı Avusturya, fizik gücünü de çantasına koyup ülkemizden bir güzel "avusturup gitti." Japonya zaten hakkımızdı. Söke söke aldık. Başta Şenol Güneş olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Benden küçük olanların bile önünde saygıyla eğiliyorum.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |