|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İHD Başkanı Öndül, Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinde geçen dokuz ayda, düşünce ve vicdan hürriyetine yönelik açılan davaların 2000 yılına oranla yüzde 200 arttığını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) uyum sürecinde geçen dokuz ayın raporunu tamamladıklarını açıkladı. Bağcılar Belediyesi Ramazan Çadırı'nda, "AB sürecinde Türkiye'de Demokratikleşme" konulu bir panel düzenlendi. Gazetemiz yazarlarından Doç Dr. Davut Dursun'un yönettiği panelde konuşan İHD Başkanı Öndül, Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için gereken Kopenhag Kriterleri'ni uygulama konusunda tembellik yaptığını söyleyerek, "Türkiye Cumhuriyeti Savcılarının fikir ve vicdan hürriyetine yönelik açtıkları davaların sayısı ve istedikleri ceza oranı 2000 yılına göre yüzde 200 arttı. Yasama ve Yürütme organının, insan hakları konusunda standardı yükseltme tembelliklerine rağmen, biz teşvik edici rolümüzü sürdürmeliyiz. Sesimizi çıkarmazsak ve talep etmezsek daha onlarca yıl insanca yaşamayı bekleyebiliriz" dedi. Gazetemiz yazarı Doç. Dr. Davut Dursun ise yaptığı konuşmada, Türkiye'de insanların geçim derdinden demokratikleşmeyi tartışmaya fırsat bulamadıklarını söyledi. İnsanların, AB'den söz edildiğinde banane dediklerine işaret eden Dursun, "Ancak aynı anda tartışmıyorsak içinde yaşadığımız sorunları aşmamız mümkün değil. Bu tartışmalar fantastik tartışmalar değildir" diye konuştu. Mazlumder Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Akdoğan ise, insanların 'Ekmek mi, Özgürlük mü?' ikilemi içinde bırakılmamaları gerektiğini hatırlatarak, her iki konunun da öncelikli olduğuna dikkat çekti. Kırk yıla yakın bir zamandır AB'ye girmeye çalıştığımızı belirten Akdoğan, şunları söyledi: "Aradan geçen bu kadar süre, Türkiye'nin bunu yeterince istemediğini gösteriyor. Dini özgürlük konusunda da hak ihlali var. Ama bu uluslararası raporlara dahi yansımıyor.Türkiye'nin bir an önce sivilleşmesi gerekiyor." ALIN SİZE DEMOKRASİ DENMEZ
Hüsnü Öndül, Türkiye'nin AB'ye girmesinin demokratikleşmesi anlamına gelmeyeceğini ifade ederek, "Öncelikle biz vatandaşların demokratikleşmeyi talep etmemiz gerekiyor. Bunu biz talep etmezsek AB, alın size demokrasi demez" diye konuştu. Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinde geçen, dokuz ayın raporunu tamamladıklarını ve önümüzdeki günlerde kamu oyuna açıklayacaklarını belirten Öndül, raporda karşılarına çıkan sonucun, ilgili AB makamlarının hazırladığı raporla benzerlikler taşıdığını da kaydetti. Rapordaki sonuçların çarpıcı olduğuna dikkat çeken Öndül, "2001'de işkence görenlerin oranı 2000 yılının ilk dokuz ayına göre iki katına çıkmış. Yine 2001'de savcıların düşünce özgürlüğüne yönelik açtıkları davaların ve bu dosyalarda davalılar hakkında istedikleri cezaların oranları da yüzde 200 oranında artış göstermiş" şeklinde konuştu.
|
|
|
|
|
|
|