Recep Tayyip Erdoğan döneminde görev yapmış başarılı bürokratları karalamayı amaçlayan gerçek dışı suçlamaların daha önce defalarca incelendiği, yargı makamlarının da defalarca takipsizlik kararı vermiş olmalarına rağmen Bakan Yücelen marifetiyle sürdürülmesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinde halka hizmetleri yavaşlattığı kaydedildi. Belediye bürokratlarının apar topar gözaltına alınmaları kamu hizmetlerinin aksamasına neden oluyor. Belediye personelinin korkudan iş yapamaz hale geldiği belirtiliyor.

'Temiz Şehir'ciler karalanıyor

Polisin "Temiz Şehir" adıyla başlattığı operasyonların, yakın tarihinde İstanbul'a en büyük hizmetlerin yapıldığı bir dönemi mahkum etme operasyonuna dönüştüğü belirtiliyor. İstanbul'u temiz şehir haline getiren bürokratlar hayali suçlamaların kurbanı haline getirildiler. İstanbul'u yeşillendirme ve ağaçlandırma çalışmalarının, soyut suçlamalarla baltalanmak istenildiği, hayali suçlamalarla hayali suçlar meydana getirildiği ifade ediliyor. Öte yandan bazı gazetelerde Recep Tayyip Erdoğan döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden Albayrak A.Ş'ye ağaç işi verilerek para aktarıldığı iddiasının ise iftira olduğu ortaya çıktı. Albayrak Şirketler Grubu'ndan hiç- bir şirketin kesinlikle ağaç işi almadığı öğrenildi. Mevcut hükümeti destekleyen gazetelerin Temiz Şehir Operasyonu'nu Albayrak Operasyonu olarak gösterme çabası içinde oldukları da dikkat çekti.

Yalanlarıyla başarılı belediyecileri bezdirdiler

Siyasi amaçlı belediye operasyonlarında pekçok bürokrat polis tarafından gözaltına alındı. Bunların çok büyük bir kısmı mahkemeye çıkarılmalarına gerek duyulmaksızın serbest bırakıldı. Belediye bürokratlarının geceyarılarında evlerinden apar topar alınarak suçlu muamelesine tâbi tutulmalarının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinde olumsuz bir hava meydana getirdiği ve hizmetlerin yerine getirilmesinde yavaşlamaya sebebiyet verdiği ifade ediliyor.

Siyasi amaçlı baskılardan ve operasyonlardan bunalan bürokratlar, "Pekçok arkadaşımız gözaltına alındı, ama sonra serbest bırakıldılar. Bu şartlar altında görev yapmak çok zor. İsimlerimiz üzerinde şaibeler meydana getiriliyor. Ortada bir suç yok, ama suçlamalar var. Suç yok, sanık var. Anlamak mümkün değil. Elbette bir yolsuzluk varsa, ortaya çıkarılmalı. Ama hayali, gerçekdışı, bilgisiz belgesiz kasıtlı suçlamalarla insanlar gözaltına alınarak şerefleriyle oynanmamalıdır. Siyasi nedenlerle yapılan gerçek dışı suçlamalar, hizmet eden başarılı insanları yıldırıyor. Kimse imza atmak istemiyor, korkuyor. Bu psikoloji sonucunda hizmetleri aksıyor" dediler.

'Candan Eren yalan söylüyor'

Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren'in Gebze eski Belediye Başkanı Ahmet Penbegüllü'ye, "Sen ne yapmış olursan ol ben bu raporu yazacağım. Çünkü vali olmam için bu şart. Eğer burada bir eksiklik bulursam bakanlığa bildiririm. Eksiklik bulamazsam dosyayı DGM'ye gönderirim" dediği ortaya çıktı.

Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Mehmet Batuk, Gebze'de araştırmaları engellemeye yönelik hiçbir girişimlerinin olmadığını ve Candan Eren'e valilik vaadetmelerinin söz konusu olamayacağını belirtti. Batuk, "Çünkü biz iktidar değiliz. Yerine getiremeyeceğimiz şeyi neden vaadedelim" şeklinde konuştu.