|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Kıbrıs için herşeyi göze alırız" lobisi giderek işi müsamere üslûbuna çevirdi. "Türkiye, Kıbrıs'ta çözümsüzlük politikasını bırakmalı, AB ile Kıbrıs'ı kıyaslamaktan vazgeçmelidir" diyenleri, "Rum ağzıyla konuşan vatan hainleri" olarak suçlayanlar bile var. Kıbrıs konusunda iş giderek bir tehdit ve korku salmak politikasına dönüştü. Ciddiymiş gibi görünen bazı devlet adamları. Söz gelimi Dışişleri Bakanı İsmail Cem, "Kıbrıs AB'ye girerse adanın Kosova'ya döneceğini" söylüyor. Tehdit, şantaj, korkutma… Başbakanı da, " Ada Türkleri'nin can güvenliklerinin kalmayacağını" ileri sürüyor. "Rumların Türkleri keseceği"ne ilişkin uyarılarda bulunuyor. Oysa ada Türkleri aynı kanıda değil. Onlar, Rumların kendilerini kesmeyeceklerini(!), tersine onlarla barış içinde birarada yaşayabileceklerini düşünüyor. Onlar, Rumlar gibi AB'ye girmek ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin eşit haklara sahip vatandaşları olmak istiyorlar. Onlara verilen cevap ise yukardaki tehditler… Korkutmalar… Politika diye uygulanan kararlara bakar mısınız? Kıbrıs Rumları ve bütün dünya, Türkiye'nin bile tanımadığı bir 'muz cumhuriyetini' tanımazsa Kıbrıs'ta çözüme yanaşılmayacak. Çözüme yanaşılmadığı için Kıbrıs Rum Hükümeti'nin AB'ye tam üyelik işlemleri devam edecek ve 2002 sonunda tam üyelik gerçekleşecek. Türkiye, hem Kıbrıs'ta çözüme, uzlaşmaya varmamak, hem de Rumların AB üyeliğini önlemek için yoğun bir 'gözdağı' ve ' tehdit' politikası uyguluyor. Buna politika denirse eğer… Kıbrıs'ta çözüm gerçekleşmediğine göre, AB Kıbrıs Rumlarını da üyeliğe almamalıdır. AB, Rumların üyeliğini Türkiye'nin üyeliğine kadar bekletmelidir. Şimdi söylenen bunlar… AB'nin, Kıbrıs'ta çözüm olmazsa, Rum bölgesini tek başına üyeliğe alma konusundaki eğiliminin, ada Rumlarını uzlaşmaz bir havaya soktuğunu varsayalım. Şimdiye kadar, görüşmeleri reddeden, masadan kaçan tarafın Türk tarafı olduğu gerçeğini de hatırlamayalım… Türkiye diyor ki: Kıbrıs'da çözüm olmadan adanın güneyi AB'ye tam üye yapılırsa, Türkiye de Kuzey'i ilhak edebilir ve bunun karşılığında ödeyeceği bedel ne olursa olsun, AB'ye de, Kıbrıs Rumlarına da, Yunanistan'a da bazı bedeller ödetebilir. Korkutma ve şantaj politikası… Bakalım elimizi görebilecekler mi? Öte yandan Ankara, Kıbrıs'ın üyeliğe alınmasını Türkiye'nin üyeliğine kadar ertelenmesini istiyor. Ama bunun için bir şey yapmıyor… Çünkü hakim kanaat, AB'nin ve uyulması gereken Kopengah Kriterleri'nin Türkiye'yi böleceği yolunda… O nedenle iş Kıbrıs'a bağlanıyor. Kıbrıs bir kocaman 'gerekçe' haline gelmiş Doğu Akdeniz'in ortasında, Türkiye'nin yeni keşfedilen stratejik bir değeri olarak sunuluyor. "AB, Kıbrıs'ta çözüm olmadan Rumları tam üyeliğe kabul ederse Türkiye AB'den kopar" deniliyor. Bu kopuşun getireceği belalardan ve bedellerden herkes de payına düşeni alır… Tehdit var, şantaj, tutarsızlık… Her şey var… Kıbrıs'ta yıllarca çözümden kaç, fiili durumu en iyi durum olarak ilan et. Türkiye'nin AB'ye girmesini istiyor görünüp vaziyeti idare etmeye çalış. Girmek için arzulu görünme. Hatta, tam üyeliğin memleketi böleceği fikrini yayarak sürecin kaçmasına göz yumacağın izlenimi ver. Takvimin sonuna gelince de, yine politika üretmek yerine tehdit ve korkutma yöntemine başvur. "Nedir bu?" diye soranları da 'vatansever kalemşorların' eliyle karalamaya çalış… Türkiye'yi yönetenler blöf mü yapıyor, yoksa ülkenin geleceğini masaya mı yatırmış bulunuyor? "Mesele, Kıbrıs üzerindeki hayati, stratejik çıkarlarımız" deniliyor. Onların gösterdiği 'çıkmaz sokağın' stratejik çıkarlarımızla bir alakasının olup olmadığına ilişkin bir tartışma yapılamıyor. Buna rağmen herkesin buna inanması isteniyor. Bu ülkeyi ve ülkeleri Kıbrıs'ı seven bazı insanlar, uygulanan yolun Türkiye'nin stratejik çıkarlarıyla bir alakası olmadığı kanısındalar. Amacın, Kıbrıs'ı bahane ederek Türkiye'yi Avrupa'dan koparmak olduğunu düşünüyorlar. Mesele Kıbrıs olsa, neyse… O zaman, "seve seve, neye istiyorlarsa katlanalım" diyesi geliyor insanın. Ama, mesele Kıbrıs değil işte… Türkiye'nin AB'ye girmesinden öyle korkuyorlar ki.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |