Başbakan Bülent Ecevit, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu'nun kendisine yönelik eleştirilerin ciddiye alınacak birşey olmadığını söyledi. Ecevit, bu konuda ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile görüşmeye gerek görmediğini belirtti.

Mumcu'nun eleştirilerinin koalisyonu "olumlu etkilemeyeceğini" belirten Ecevit, "Son derece ciddiyetten uzak bir demeçti bu. Mumcu bu Köykent kavramını aşağılarken, Dünya Bankası destekleyeceği müjdesini verdi; bu ifadeler yeterli" dedi.

Ecevit, program sırasında ağırlıkla ekonomik kriz üzerinde durdu. Dünyada ciddi ekonomik kriz sürerken Türkiye'de "iyimserlik beyanlarının" geldiğini belirten Ecevit, "ihtiyatla konuştuğunu" ancak 11 Eylül olayı gibi, herhangi bir olay çıkmazsa, ekonomide önümüzdeki yıl darboğazdan kurtulma yolunda ciddi adımlar atılacağı kanısında olduğunu söyledi. Başbakan Ecevit, bakan sayısının azaltılmasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken "Bakan sayısının azaltılması artık önümüzdeki seçimlerden sonra olacaktır" dedi. Erken genel seçim konusundaki bir soruya da Ecevit, "O konuda ben kesin konuşuyorum. Ekonominin bu kadar sıkışık olduğu bir ortamda, eğer erken seçim havasına girecek olursak program tümüyle aksar, istikrar engellenmiş olur ve Türkiye dış kaynak bulmada zorlanır" cevabını verdi.

AB ilerleme raporundaki "satır arası mesajları" olumlu karşıladığını belirten Ecevit, "Tabii emin olamayız" diye konuştu. Ecevit, Türkiye'nin, Kıbrıs konusundaki bir soru üzerine de, "Türkiye'nin güvenliği açısından orada ayrı bir devlet yapısının bulunması şart. AB'nin bunu içine sindirmesi gerekir. AB, Türkiye'yi feda edemez" dedi.

İşte Ecevit'in Türkiye'si

Bu arada, Başbakan Ecevit, DSP'nin 16. kuruluş yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, DSP'nin başında bulunduğu hükümet döneminde, "yolsuzluğa ve soygunculuğa karşı kararlı mücadele verildiğini, AB'nin kapısının açıldığını, Türkiye'nin dünyada saygınlığının arttığını ve laik ve çağdaş eğitimin yurdun her köşesinde yaygınlaştığını" iddia etti. Ecevit, yeni hedeflerinin ekonomiyi kurtarmak ve DSP'yi tek başına iktidar yapmak olduğunu öne sürdü.