T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i
Bilgisayar'da fiyatları indirdik

Y A Z A R L A R
Kötümser olmak istemiyorum ama...

İki yılda ekonomiyi ne hale getirdiler görüyorsunuz. İki yıl öncesine göre, bırakın iki yılı, bir yıl öncesine göre durumunda "gerileme" olmayan bir tek Allah'ın kulu var mıdır? Gerileme artık "had safhaya" varınca, hem Amerika, hem de Amerika'nın talimatıyla IMF ve uluslararası finans kuruluşları Türkiye'ye "yardım edeceklerini" konuşmaya başladılar. Konuşmaya başladılar diyorum çünkü henüz "kesinleşen" bir durum yok.

IMF ile yapılacak anlaşmanın 3 yıllık olması, ek kaynak olarak 10 milyar dolar daha gelecek beklentisi maşallah piyasalarımıza "bahar havası" getirdi. Sağ olsun Kemal Derviş, "Türkiye'ye yatırım yapacak yabancı yatırımcıların 10 gün içinde geri döneceklerini" müjdelemesi de işin cabası. Neye güvenerek söylüyor bilemiyorum. Türkiye'ye yatırım yapmaktan vazgeçen bu "yabancıların" şimdi hangi ekonomiye güvenerek geri döneceğini bilemiyorum. Onları geri döndürecek bir tek "olumlu" durum ortalarda gözükmüyor.

Biz Afganistan'a "Amerika'nın arzusu üzerine" önce 90 bordo bereli asker göndermeye karar verdik. Sonra bu sayıyı 3.000'e çıkaracağımızı vurguladık. Gerçi henüz askerlerimiz Afganistan'a gitmedi ama IMF'den gelecek paralar da şu güne kadar kasaya girmedi. "Asker gider, para gelir" tezi böylece aynen devam ediyor.

Şimdi gelelim piyasalardaki "bahar havasına." Geçenlerde de yazmıştım Kemal Derviş artık "moral pompalamaya" başladı. Geçenlerde de "Bu akşam IMF'den müjdeli bir haber bekliyorum" demişti. Gerçi beklediği akşam gelmedi ama, söylentiler, ek kaynak , IMF yaklaşımı gerçekten "olumlu" gidiyor. Anlaşılan 10 milyar dolar bir borcu daha alabileceğiz. Bunun karşılığında daha neler vereceğiz bilemiyorum.

Yalnız Kemal Derviş de "uyarıya" başladı. "Bu para hibe değil, borç olarak geliyor. Türkiye'nin bunu çok iyi değerlendirmesi gerek" diyor.

Gerçekten de "iyi değerlendirilmesi" gereken bir para 10 milyar dolar. Türkiye'ye iki yıl içersinde 30 milyar dolardan fazla borç para geldi. Bu hükümetin "emrine" verildi. Ne oldu o paralar? Çiftçisi, esnafı, köylüsü, tüccarı, ihracatçısı, sanayicisi, işçisi, memuru, emeklisi kimin "hayrına" oldu bu para? Hangi kesimin "derdine derman" oldu? Hiçbirisinin.

Esnafı, tüccarı, KOBİ'si, ihracatçısı, tekstilcisi, ziraatçisi, bir "mutlu azınlık" dışında Türkiye'nin her kesimi "kan ağlıyor", dertlerine derman bulamıyor.

Sadece "Askerler gidecek, onun karşılığında bazı "askeri borçlarımız" silinecek IMF'den para gelecek, çünkü Türkiye Amerika'nın en yakın müttefiki" sözleriyle ülkede bir "bahar havası" estiriliyor. Kasım aylarında 8- 10 gün süren "pastırma yazı" gibi geçici bir bahar havası olmasın sakın bu.

4 yıldır bu ülke halkı bu hükümetin, ekonomide teslim olduğu IMF'nin her dediğini yaptı, yerine getirdi. Kemerleri sıka sıka, sıkacak yer kalmadı. Kemerler belden çıktı halkın boğazına dolandı.

Şimdi bu 10 milyar dolarlık ek kaynağın gelebilmesi için boğazımıza sarılı kemerleri sıkıyorlar. Devlet kendini küçültüp, tasarruf edeceğine, makam otomobillerinden, arpalıklardan vazgeçeceğine halkının cebine elini atıyor.

Cep delik, içinde bir şey yok. Hükümet hala yeni vergi koymaya, ya da eski vergilerin oranlarını yükseltmeye bakıyor. Vatandaşının alınacak artık bir tek canları kaldı. Üretemeyen, satamayan, geliri olmayan halktan hangi vergileri alabilirsiniz? Hangi zamlarla devletin gelirini artırabilirsiniz?

Vergileri ve zamları bu halk artık kaldıramaz.


20 Kasım 2001
Salı
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED