ANAP Genel Başkan Vekili Erkan Mumcu, tartışma yaratan sözleriyle "Başbakan Bülent Ecevit'in şahsını hiçbir zaman hedef almadığını" bildirdi. Mumcu, ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile Beykoz Konakları'nda yaptığı yaklaşık 1,5 saatlik görüşmenin ardından, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı.

Başbakan Ecevit'le ilgili söylediği sözler hakkında konuştuklarını belirten Mumcu, şöyle devam etti: "Bunun daha çok hangi psikoloji içinde söylendiğini, daha çok nasıl bir arka planın var olduğunu anlattım. Kendisi, tabii bundan hoşnut olmadığını bana ifade etti. Sayın Genel Başkan, özellikle üslubumun yakışıksız olduğunu dolayısıyla bunun koalisyon ortakları arasında gereksiz bir hassasiyet yarattığını söyledi. Ben de üslubum konusunda eleştirileri kabul edebileceğimi, ama görüşlerim konusunda başından beri parti tarafından benimsenmiş görüşleri ifade ettiğimi söyledim. Sonuç itibariyle görüşlerimden, söylediklerimden çok, belki aykırı niteliğinden dolayı üslubumun akılda kaldığını görüyorum ve bu üslubun geriye bakınca incitici bir üslup olabileceğini kabul ediyorum. Keşke olmasaydı, üslup odaklı bir tartışma yaşamasaydık. Bu gerginliği sürdürmememizin yararlı olacağını düşünüyoruz."

Bu tartışmayı noktalıyoruz

Mumcu, gazetecilerin bu konuda sorularını sürdürmeleri üzerine, "Bu tartışmayı burada noktalıyoruz" dedi. "Sözlerinizin parti görüşü olduğunu Yılmaz da kabul ediyor mu?" şeklindeki soru üzerine Mumcu, şunları kaydetti: "Sayın Genel Başkan, 'bu polemiği uzatmanın hiçbir yararı olmayacağını, sonuçta bizim özellikle ortaya koyduğumuz çözüm paketiyle uzlaşma aradığımızı, uzlaşmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz alanda bizim başlattığımız bir polemiğin bir katkı sağlamayacağını' ifade etti. Ben de kendisine hak veriyorum."

Önce DSP'liler başlattı

Erkan Mumcu, "bu tartışma sürecinin kendi sözleriyle başlamadığını" savunarak, şöyle dedi: "Bu süreç DSP'li bazı bakanların sözleriyle, girişimleriyle başlamıştır. Ama uzatmak istemiyorum. 'Kim haklıydı, kim haksızdı' tartışmasının bir önemi yok. Ben sözlerimle, Sayın Başbakan'ın şahsını hiçbir zaman hedef almadım. Ancak üslubumun incitici olduğunu kabul ediyorum, bundan dolayı da üzüntü duyduğumu ifade ediyorum. Koalisyon ortakları arasında farklı görüşlerin olması doğaldır."

İletişim kazası

"Görüşler yerine hala üslubun tartışıldığını ve bunu anlayamadığını, Yılmaz'ın 'görüşlerinin içeriği' konusunda kendileriyle mutabık olduğunu" dile getiren Mumcu, şunları söyledi: "Ama zaten kamuoyu da ya da başka insanlar da maalesef görüşlerimizin içeriğini tartışmıyorlar. Sonuçta 15 gündür iletişimini kurmaya çalıştığımız bir 'çözüm raporu'nun, sadece Sayın Başbakan'ı ilgilendiren bir üslup sorununda iş odaklandı. Demek ki bazen böyle iletişim kazaları olabiliyor."

Görevimin başındayım

"Yaşananların bir koalisyon sorununa dönüşmeyeceğini" vurgulayan Mumcu, "Polemiği ortadan kaldıran bir yaklaşımı ortaya koymak ve bu işi bitirmek lazım" dedi. "Görevden ayrılmanız konuşuldu mu?" sorusunu "Hayır, böyle bir şey konuşulmadı" şeklinde cevaplayan Mumcu, bu konuda Başbakan Ecevit ile görüşmediğini bildirdi.

Isparta, Mumcu'nun arkasında...

ANAP Isparta İl Başkanı Baki Songür, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu'nun dile getirdiği görüşlerin, "sonuna kadar arkasında" olduklarını bildirdi. Songür, yaptığı yazılı açıklamada, Mumcu'nun tespitlerinin doğru ve yerinde olduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi: "Isparta Milletvekili ve ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu tarafından seslendirilen ve hepimizin ortak duygularına tercüman olan görüşlerin sonuna kadar arkasındayız. Türk halkının susadığı bu ortak görüşlerin ifade edildiği toplantının, 14 ilimizin katıldığı, demokrasinin beşiği olan İzmir'den seslendirilmesi, ANAP Isparta Teşkilatı olarak bizi çok mutlu etmiş ve gururlandırmıştır. Partimizin, Ege'den Akdeniz'e, Marmara'ya ve bütün Türkiye'ye dalga dalga yayılacak bu görüşlerini, canıgönülden destekliyoruz".

'Herkes her aklına geleni söyleyemez'

ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu'ya en büyük tepki ANAP içinden geldi. Turizm Bakanı Mustafa Taşar, "Başbakan ile 2 yıla yakın aynı kabinede görev yapmış bir arkadaşın kabineden ayrıldıktan sonra Başbakan ile ilgili olarak söylediği sözleri şık bulmadım. Her aklına geleni herkes her yerde söylerse, bunun adı demokrasi olmaz, başıbozuk bir rejim olur" dedi. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan da, Mumcu'nun, Başbakan Ecevit'e yönelik eleştirilerinin, ANAP'ı bağlamadığını söyledi. Okuyan, "Sayın Mumcu, Köy Hizmetleri'nin yerel yönetimlere devredilmesinden söz ediyorsa tabii ki bu görüş ANAP'ın görüşüdür. Tartışılan, Sayın Mumcu'nun Sayın Başbakan'a karşı kullandığı üsluptur. ANAP Mumcu'dan ibaret değildir. Mumcu'nun takındığı üslup, doğru bir üslup değildir" dedi.

İstifa etmeli iması

Yaşar Okuyan, Mumcu'nun istifasının söz konusu olup olmayacağı yönündeki soruya, "ANAP'ın görüşleriyle bağdaşmayan bir üslup, Mumcu tarafından ortaya konuyorsa ve bu da partiye zarar veriyorsa onunla ilgili değerlendirmeyi ve gerekeni yapmak Sayın Mumcu'ya düşer" karşılığını verdi. Mumcu'nun, diğer bakanlara yönelik, "Kendi işlerine baksınlar" yönünde açıklaması bulunduğunu söyleyen bir gazeteciye de Okuyan, "Anlaşılıyor ki, bu üslup Sayın Mumcu'nun başını çok ağrıtacak" dedi.

Taranoğlu savundu

ANAP Sakarya Milletvekili Ersin Taranoğlu ise ANAP'ın "Hükümet'in uyumuna dikkat etmesi gerektiğini" ve "Başbakan hakkında bu şekilde konuşulmasını doğru bulmadığını belirtti. "Partili bir Bakan'ın Genel Başkan Vekili olan bir kişi hakkındaki değerlendirmesini de doğru bulmuyorum" diyen Taranoğlu, "Bu tür konular Genel Başkan ile Vekili arasında kapalı kapılar arasında değerlendirilir" dedi.

Gemici: Ağır ol da 'molla' desinler

Devlet Bakanı Hasan Gemici, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu'nun, Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki sözlerine ilişkin olarak "Şimdi 'Böyle bir şeyi söyleyeyim de akıllı desinler' diye, sorumlu sorumsuz herkes, her konuda görüş ortaya koyuyor. Gerçekten Türkiye'nin biraz az konuşmaya ihtiyacı var" dedi.

Büyük Ankara Oteli'nde düzenlenen 2. Ulusal Çocuk Forumu'na katılan Gemici, gazetecilerin soruları üzerine, şöyle konuştu: "Eskiden 'Ağır otur, molla desinler' düşüncesi hakimdi. İnsanlar, pek kolay kolay konuşmazlardı. Şimdi 'Böyle bir şeyi söyleyeyim de akıllı desinler' diye, sorumlu sorumsuz herkes, her konuda görüş ortaya koyuyor. Gerçekten Türkiye'nin biraz az konuşmaya, biraz itinaya ihtiyacı var. Herkesin, daha dikkatli olması gerekir."