T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i
Bilgisayar'da fiyatları indirdik

K Ü L T Ü R

Mürdüm eriği
gözlerin ressamı

Çağdaş resim sanatının halkla yeterli iletişim kuramadığını düşünen Nuri İyem, resimde toplumcu gerçekçi bir çizgiyi takip etti. Ünlü ressam bugünlerde daha önce denenmemiş bir proje ve ay sounda başlayacak bir sergiyle gündemde.

Türk resim sanatının yetiştirdiği en büyük isimlerden biri olan Nuri İyem, daha önce Türkiye'de denenmemiş ve yepyeni bir projeyle hayranlarının karşısına çıkıyor. Hayatını resim sanatına adayan Nuri İyem'in yaşamı boyunca ürettiği bütün resimler, gelecek nesillere aktarılabilmesi ve eserlerin bütünlük içerisinde arşivlenebilmesi için dijital ortamda hazırlanmış özel arşiv programına kaydedilecek. İyem'in resimleri hakkındaki bilgilerin aktarılacağı dijital arşivin dışında, Nuri İyem tarafından onaylanan sertifikalar onun resimlerine sahip olan sanatseverlere verilecek.

Projenin ikinci aşamasında ise, arşiv çalışması için biraraya getirilen eserlerin retrospektif sergi ile sunulması. Retrospektif sergi sayesinde, döneminin önemli temsilcileri arasında bulunan İyem'in sanatında köşe başlarını oluşturan yapıtları, kronolojik bir sırayla sanatseverlerin göz zevkine hitap edecek. Tarzıyla Türk Resim Sanatı'nda kendine ayrı bir yer çizmeyi başarmış İyem'in bütün sanat yaşamı boyunca ürettiği resimlerin içinden seçilecek eserler, 29 Kasım-13 Aralık 2001 tarihleri arasında Tepebaşı TÜYAP Sergi Sarayı'nda sergilenecek.

Yılın en büyük sergilerinden biri

29 Kasım'da Tüyap Sergi Sarayı'nda gerçekleşecek olan 'Dünden Yarına Nuri İyem' adlı sergide yer alacak eserlerin kronolojik, tematik veya dönemsel bir düzene göre sergilenip sergilenmeyeceği avukat, basın danışmanı, ressamlar ve akademisyenlerden oluşan onüç kişilik 'sergi danışma kurulu' tarafından karara bağlanacak. Sergi danışma kurulunun dışında Esra Dalgıç, Yrd. Doç. İrfan Okan, Temür Köran, Yrd. Doç. Ahmet Umur Deniz ve Mustafa Horasan'ın oluşturduğu 'sergi gerçekleştirme kurulu', TÜYAP'da gerçekleşecek serginin mutfak kısmında yer alacak. Sergi danışma kurulu, sergi gerçekleştirme kuruluna gerektiğinde sergi düzeni konusunda yardımcı olurken, sergi gerçekleştirme kurulu da arşiv kayıtları için ihtiyaç duyulan bilgileri hazırlayacak, dönemlerine göre ayrılmış resimlerin sergilenme düzenini sağlayacak. İki aşamalı kurul, arşivleme çalışması için özel ve kişisel koleksiyonlardan gelmesi düşünülen iki bine yakın eserin seçimini yapacak. Sergi süresince ise daha önce Nuri İyem'e ait filmler ile Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Enstitüsü'nün Nuri İyem'le ilgili yeni hazırlayacağı film, toplantı salonunda her gün belli saatlerde sergiyi ziyaret eden sanatseverlere izletilecek. Serginin görüntüsünün filme alınıp CD'si yapılacak ve sergi sonrasında sergilenen resimlerden seçilen eserler, Ocak 2002'de 600 sayfalık Türkçe ve İngilizce yayınlanacak bir kitap şeklinde yayınlanacak. Kitapta İyem'in resim sanatı ve kendi sanatı hakkındaki görüşleri yer alacak. Ayrıca sergiyle eş zamanlı olarak izlenebilecek olan 'www. sanalmuze.org' adresinden de sergi takip edilebilecek.

Türkiye gerçeğinden hiç kopmayan sanatçılardan birisi olan Nuri İyem, 68 yıl gibi uzun bir zaman dilimini kapsayan sanat yaşamı boyunca mütevazı ve üretken Anadolu insanını portre çalışmalarına konu etti. Başı tülbentli, mürdüm eriği gözlü Anadolu kadınlarıyla belleklerde kalan ressam, ses getiren bu projesiyle bütün resmi kurumlarda ve kişilerde bulunan resimlerini, dijital ortama kaydedecek ve bunun karşılığında da kendilerine Nuri İyem tarafından onaylı, taklidi yapılamayan bir sertifika verilecek.

Türk resminin dev ismi

1915 yılında İstanbul'da dünyaya gelen sanatçı, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi ve Hikmet Onat ve İbrahim Çallı Atölyesi'nde çalışmalarını sürdürdü. Akademiye uzman olarak getirtilen Leopold Levy Atölyesi'ne geçen ressamın, Türk resminde yankı uyandıran ilk büyük girişimi, 1941 yılında Avni Arbaş, Agop Arad, Turgut Atalay, Haşmet Akal, Kemal Sönmezler, Selim Turan, Fethi Karakaş, Ferruh Başağa ve Leopold Levy gibi bir grup ressamla 'Yeniler' adı verilen toplumcu gerçekçi resim anlayışının gelişmesine öncülük etmesi oldu. 1948'e gelindiğinde soyut resme merak saran Nuri İyem, 1951 yılında Yeniler Grubu'nun dağılmasının ardından kendi çalışmalarına devam etti. Mustafa Şekip Tunç, Hilmi Ziya Ülken, Ahmet Hamdi Tanpınar, Sabahattin Eyyüboğlu, Adnan Benk gibi döneminin önemli düşünür ve yazarlarının desteğini gören sanatçı, bugün Türk resminin 68 yılını kapsayan dev bir sanatçı olarak Türk resim tarihine ismini altın harflerle yazdırdı.

 
"Efrasiyab'ın Hikayeleri" sahnede Yeni kuşak romancılarımızdan İhsan Oktay Anar'ın yazdığı "Efrasiyab'ın Hikayeleri" İDT sahnelerinde.
Türkan Şoray Sergisi'nde 13 günde 5 bin ziyaretçi
Pekçok ismin gelip geçtiği Yeşilçam'da Türkan Şoray, 40 yıldır gündemdeki yerini koruyor. Şoray'ı Türk toplumuna damgasını vuran bir "kültür ikonu" olması gerekçesiyle konu alan, Komet, Mevlüt Akyıldız, Gül Bolulu, Işıl Döneray gibi sanatçıların resim, grafik ve düzenlemelerinin yer aldığı "Türkan Şoray Sergisi" de yoğun ilgi görüyor. Bu ayın başında açılan sergi, 13 günde yaklaşık 5 bin kişi tarafından ziyaret edilirken, etkinliği görmek için İstanbul dışından da gelenler oldu. Sergiyi düzenleyenlerden Karşı Sanat Çalışmaları Ekibi'nin yöneticisi Tomris Soysever, yaptığı açıklamada, hayatında bu tür etkinliklere gitmeyecek tipte kişilerin, telefon açarak serginin adresini öğrenip geldiğini söyledi. 13 günde 5 bin kişinin gezdiği sergi izleyicileri arasında kadınların ağırlıkta olduğunu anlatan Soysever, "Halkın ilgisi çok yüksek. Çünkü, Türkan Şoray'ı halk, hâlâ çok seviyor. Üç kuşak, babadan oğula geçer gibi Türkan Şoray sevgisi aşılamışlar birbirlerine" diye konuştu. Soysever, Şoray ile ilgili sergi açmalarının nedenini de şöyle açıkladı: "Bizi bugünlere getiren neler yaşandıysa, bunların bir toplu değerlendirmesini yapmak istedik. Türkiye'deki hayatın akışı içinde çok önemli bir yer tuttuğunu düşünerek, bütün yaşanılanları onda sembolize etmeyi uygun gördük. Sinema sanatçılarından, geçmişten bugüne kadar sosyolojik fenomen olarak bugüne gelebilen başka biri olmadı." Sergiye paralel olarak hazırlanan "Türkan Şoray" kitabının yazarlarından Agah Özgüç de sultanın kalıcılığının sahiciliğinden kaynaklandığını, Türk Sinema tarihinde ilk efsanenin Cahide Sonku olmasına rağmen Sonku'nun aydınların, Türkan Şoray'ın ise halkın tuttuğu bir oyuncu, yıldız olduğunu söyledi.
20 Kasım 2001
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED