|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Emekli oramiral Atilla Kıyat'ın Radikal'den Neşe Düzel'in "Pazartesi Konuşmaları"nda yaptığı açıklamalar kayıtsız kalınabilecek türden değil. Düzel'in soruları her zamanki gibi "dobra dobra"; dileriz bu röportajın başına da, Yeni Yüzyıl'da yer alan bir röportajın 5 yıl sonra yayınlanan bir kitapta yer aldığı için 312'den DGM'lik olması gibi tatsız bir olay gelmez! Röportajı ilginç kılan husus tabii ki, sorular kadar cevapların büyük bölümünün de aynı nitelikte olması. "Dobra" olmayan cevaplar arasında benim en çok dikkatimi çeken, Kıyat'ın söz (soru) "Ordunun siyasette rol alması" faslına gelince verdiği cevap oldu. İşte bu cevabın tamamı: "(Ordu siyasetin) Tamamen dışında olmalıdır. Bütün genelkurmay başkanları ordunun siyasetin dışında olmasını isterler. Orduyu siyasetten uzak tutmaya çalışırlar. Hatta kamuoyu önünde yaptıkları bazı konuşmalar siyasete müdahale gibi görülse de, o konuşmaların çoğu 'Siz kıpırdamayın bak biz konuya hâkimiz, gereken uyarıları zamanında bizler yapıyoruz' diye genç rütbelileri siyasetten uzaklaştırmak için yapılmıştır aslında." Ben kendi hesabıma, emekli orgeneral Kıyat'ın bu sözlerini birbirinden tamamen farklı iki tavırı benimseyerek anlamaya ve yorumlamaya çalıştım. Önce, Kıyat'ın röportajın bu "kırılgan" sorusuna gelinceye kadar epeyce yolunda giden açıklamalarının bu soruyla birlikte "yolundan çıktığı" ve ilginçliğini-samimiyetini kaybetmiş olduğu hükmüne vardım. Bu hükme varmakta haklıydım, çünkü ortada o kadar çok örnek vardı ki... "Genelkurmay başkanları" başta olmak üzere TSK'nın yüksek rütbeli subayları bugüne kadar "siyasi" olduğu apaçık pek çok konuda o kadar çok açıklama yapmışlardı ki, Kıyat'ın "Genelkurmay başkanları ordunun siyasetin dışında olmasını isterler" şeklindeki sözleri bana hiç mi hiç inandırıcı gelmedi. Belki gereği yok ama burada şunu da hatırlatmak isterim: Hiç şüphesiz burada "siyaset" derken sadece ve sadece ülkedeki siyasi partilerin işlerinden değil, gerçek anlamda siyasetten, yani Türkiye toplumunun bugün ve yarınını nasıl tahayyül ettiğinden ve bu yolda ne tür arayışlar içinde olduğundan söz ediyoruz. Zaten sanırım Kıyat'ın "siyaset"ten söz ederken anladığı da farklı değildi. TSK adına yapılan pek çok açıklamayı hatırlayın... Bu açıklamaların içeriğini bir yana bıraksak dahi, "Milletin ayrılmaz bir parçası" olarak başlayan bu metinler sadece üslûp açısından bile "problemli" değil midir? "Problem" şuradadır: Bir ülkenin ordusu, eğer Türkiye'de olduğu gibi "milli" bir nitelikte, yani her türlü paralı (hatta "profesyonel") modelin dışında oluşmuşsa, bu ordu zaten "tabii" olarak "milletin ayrılmaz bir parçası" değil midir? Sorunun cevabı kesin olarak "evet" olduğuna göre, bu "tabii hal"in tekrarında farklı bir "rol" üstlenme ya da en azından bir tuhaflık yok mudur? Kıyat'ın ordu-siyaset ilişkisiyle ilgili sözlerini farklı bir açıdan da değerlendirdiğimi söylemiştim. Bu açı da şöyle bir şey: Evet, emekli orgeneral Kıyat, Genelkurmay adına yapılan açıklamaların asıl amacının "genç rütbeliler"in "siyasetten uzaklaştırmak" amacıyla yapıldığını söylerken haklıdır ve bir gerçeği samimi olarak dile getirmektedir. Fakat görüyorsunuz ki, Kıyat'ın açıklamasının bu yorumu da çok "problemli"! Eğer gerçek Kıyat'ın söylediği gibiyse, ordunun siyasete "ilgisi" çok daha endişe verici boyuttadır. Demek ki -tamamını Kıyat'tan aldığımız bilgilere göre- "genç rütbeliler" ülkede siyasi bir rol oynamak için çok arzuludurlar ve onların bu şiddetli arzusunun önüne geçmek, yüksek rütbelilerin basbayağı siyasi açıklama yapmalarıyla ancak mümkün olabilmektedir... Durum eğer gerçekten böyleyse, "siyaset"in endişelerinin haksız olduğu söylenebilir mi? Emekli orgeneral Kıyat'ın Düzel'e yaptığı açıklamalar içinde başka neler var? Yerimiz tükendiği için bu bahse girmiyoruz; fakat hiç değilse, 1974 harekatına katılmış, Kıbrıs gazisi olmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 40 yıl geçirmiş bir emekli komutanın özellikle Kıbrıs sorununa ilişkin söylediklerini kaçırmamamız gerektiğini söylemeliyim.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |