|
|
|
|
Arabanın tekeri çıktıktan sonra yol gösteren çok olur, demiş atalarımız, şimdi kimileri yol göstermeğe çalışacak, kimileri ise bu kisve altında eteklerindeki taşları dökecek! 1951 yılından bu yana katıldığımız Serbest Güreş Dünya Şampiyonaları'ndan, onbirinci kez madalyasız döndük. Kesin şekilde çok daha iyi sonuç alabilirdik, ancak Milli Takımımızın başındaki ilgililer, Sofya'da adeta "Satılık Maç Marketi" açan yabancı güreşçilere yüz vermediler. Çok da iyi yaptılar. Takımımız bu kapışmalara her türlü imkanı seferber ederek hazırlandılar, kampta antrenörlerin yanında ilim adamları da bulunduruldu. İlgililer "Termal otellerde kamp olmaz, Edirne DSİ Tesisleri'nde yer ayırttık. 3 öğün yemek dahil bir kişi 22 milyon lira'ya anlaşıldı" diye Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne başvurdular. Ne yazık ki, "tasarruf" adı altında buna izin verilmedi. Halbuki, Sofya'nın havasına uyum sağlamada Edirne'de kamp yapmağa izin verilmeliydi. Güreş Federasyonu Başkanı Osman Şansal ve yönetim kurulu, bugünü ve geleceği düşünerek 35. Dünya Serbest Güreş Şampiyonası'na gidilmesini de sağladılar: Yedek güreşçiler, Akdeniz Oyunları Şampiyonları, ilim adamları kafiledeydi. Ne yazık ki, Sydney Olimpiyadları'nda Adem Bereket dışında sadece 2 galibiyet alabilen bu ekip, galibiyet sayısını 14'e yükseltti ama, madalyalara ulaşılamadı. Bu başarısızlıkta takımın temel değerinin Sydney'den beri ortada olması, anahtar göstergedir. Bulgaristan Güreş Federasyonu Başkanı Valentin Yordanov, ki yüz yılın en başarılı sporcuları arasındadır (1 Olimpiyad, 7 Dünya ve 7 Avrupa Şampiyonluğu) organizasyonun başarılı olması için çok çalıştı. Fakat onların ellerinde de fazla yetenekli pehlivanlar yoktu. Takımın 3 elemanı (58-69 ve 85) Moldavya'dan transferdi. Serafin Barzakov'un (63) birinciliği beyinleri bulandırdı. Şampiyonayı 26-30 Eylül tarihlerinde New-York'ta düzenlemeyi planlayan Birleşik Amerikalılar, 11 Eylül şokundan sonra yine de iyiydiler. Görünen o ki, bu kapışmalar New-York'ta yapılsaydı takım halinde birincilik Amerika'nın olacaktı. Ruslar, B. Saitiev (76) önünde Amerikalı Joe Williams'ı hakemlerin gayretleriyle aradan çıkartabildiler. 130 kiloda Rus Musulbes de Özbek Taymazov'a son 10 saniyede nasıl galip geldi, kimse çözemedi. Dünya serbest güreşinde büyük bir patlama var: Rusya, Amerika, İran, Kore, Japonya, Çin, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Ermenistan, Ukrayna yine ön plandalar. İsveç, Finlandiya, Almanya, Fransa, İtalya, Romanya, Polonya, Macaristan bitmiş. Mısır ile Hindistan da yavaş-yavaş kendilerini göstermeğe başladılar. Serbest Güreş Milli Takımımıza istenilen yerde kamp yapma fırsatı vermeyen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, anlaşılıyor ki, tasarruf için böyle davranmış. Avrasya Maratonu'nu tam 140 milyar lira ödeyerek devletleştirenler, güreşçilere birkaç Cumhuriyet Altını vermemeyi tasarruf olarak kabul ediyorlar ki, bu durumdan, madalyasızlıktan mutluluk bile duymuş olabilirler! FAİK GÜRSES
Babıali'nin gelmiş-geçmiş en espritüel kişilerinden biri olan Faik Gürses, CNN-Türk adına Sofya'daydı. İstanbul'a dönerken topluca bir markete girildi. Gürses, soba başında uyuklayan bir kedi görmüş, durur mu, herkesi teker-teker tezgahtara gönderip "Komşu! Koke Leva?" (Tarzan Bulgarcasıyla "Kaç Leva?" diye sordurdu. Bu marketten kimse alış-veriş yapmadı ve herkes kendinin kaç Leva olduğunu sordu. ATEŞ BÖCEĞİ ERCAN
Güreşe gönül vermiş emektarlardan olan Ateşböceği Ercan da Sofya'daydı. Ardı-ardına anlattığı fıkralardan herkesin adeta başı döndü. Gülmekten bir hal olduk. Bir de iyi sonuç alınsaydı, demek ki, hala oralarda kalacaktık! AYLA GEDİK
Dünya Şampiyonası'na katılan Bayan Milli Takımımızın sorumlusu Ayla Gedik, ekibini bir an dahi yalnız bırakmadı. Geçmişe oranla kızlarımız biraz olsun ilerlemiş göründüler. Hedef 2004 Atina Olimpiyadları. Gayret onlardan.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |