|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yirmibirinci Yüzyıl'da ekonomide yeni bir dönüşüm yaşanıyor. Global ölcekte faaliyet gösteren kuruluşlar, reel sektörden daha çok hizmet sektörüne ağırlık verme bağlamında hızlı bir değişim geçiriyorlar. Bunun sonucu, ekonomide hizmet sektörü güç kazanıyor. Sözkonusu dönüşümde can alıcı olan, uluslararası bir "kurum" ve güven veren bir "isim" ya da büyük aktiflere sahip bir kuruluş olma konusunda temel tercihin yapılmasıdır. Bir kurum ve kuruluş için yapılan her iş ya da işlemden para kazanmak yerine, ömür boyu müşteri çekecek dönüşümlerle getiri sağlamak çok daha önemlidir. Eskiden "Hiçbir ürün ya da hizmet maliyetine satılmaz" denilirdi. Şimdi ise "Neden devamlı olabilecek müşteri ya da pazarlara yatırım yapılmasın?" deniliyor. Yeni stratejide kısa dönemli düşünülürse, kuruluşun bir kazanç sağlamadığı görülür. Ancak uzun bir dönem içinden bakılırsa, kazançlı çıkanın şirket olduğu kolaylıkla anlaşılır. Kurum ve kuruluşlar ister ürün, ister hizmet ve isterse de bilgi üretsinler, hepsi için bir müşterinin bir kere değil, ömür boyu yaptığı alışveriş önemlidir. Bir sağlık kuruluşuna tahlil ya da görüntüleme işlemi için gelen birinin kuruma sağladığı kazanç sınırlıdır. Ancak o kişi ve ailesinin ömür boyu aynı sağlık kuruluşuna geldiği düşünülürse, sağlayacağı getiri çok önemli olur. Kurum ve kuruluşların müşteri değerlendirmesi yaparken, ünlü pazarlama ustası Prof. Dr. Philip Kotler'in deyişiyle kendilerinden alışveriş yapan kişinin "ömür boyu değeri"ne bakmaları gerekir. Geçen hafta sonunda Dr. Hilmi Güler'le birlikte Antalya'da "An-deva" sağlık kuruluşlarının kurucu ve yöneticileriyle bir "mükemmeli arama toplantısı" yaptık. Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Atay'ın yönettiği toplantıya Dr. Ramazan Demir, Dr. Mehmet Karakayalı, Dr. Tahsin Kara, Dr. Sefer Demirok, Diş Hekimi Halit Kök, Veteriner Hekim Rıza Çelik ve Adnan Büyüközer katıldı. Saatlerce süren toplantıda başarılı bir dönüşüm yönetiminin strateji ve taktikleri tartışıldı. Yirmibirinci Yüzyıl'daki gelişmeler, bütün kurum ve kuruluşları "megatrend"ler doğrultusunda dönüşmeye zorluyor. Çünkü dönüşüme direnen şirketlerin, giderek hızlanan global rekabete dayanmaları mümkün değil. Kurum ve kuruluşlar ya değişecek ya da ölecek. Globalleşme kurum ve kuruluşları pazarlamayla birlikte üretim ve finansmanda da uluslararası standartlarda performans göstermesini gerektiriyor. Şirketlerin uzun dönemdeki başarısı müşterilerinin, çalışanlarının, kamu kurumlarının, tedarikçilerin, finans kuruluşlarının ve ortaklarının memnuniyetine bağlıdır. Sürekli ve sağlıklı bir kazancın yolu, birbirine bağımlı büyük aileye dönüşen kuruluşla alışveriş içinde olan her kişi ve kesimin, oluşturulan katma değeri adil bir biçimde paylaşmasını bilmesinden geçer. "An-deva" bir şirket olmaktan daha çok bir yardımlaşma, dayanışma, katma değer oluşturma ve getiriyi paylaşma ağı konumunda bulunuyor. Başarısı da buradan kaynaklanıyor. Dönüşüm bir şirkette hizmet veren ve hizmet alan herkesin ana görevi olmalı. Dönüşümün hızını şirket zincirinde yer alan en zayıf halka belirler.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |