|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu uçaklara sahi ne oluyor? Başka yerlerde de uçaklar düşüyor, ama en fazla kazayı nedense New York çıkışlı uçaklar yapıyor. 17 Temmuz 1996'da TWA 800, 2 Eylül 1998'de Swissair 111 ve 31 Ekim 1999'da Egyptair 990 Kennedy Havaalanı'ndan kalktıktan kısa süre sonra yere çakıldılar... Mısır Hava Yolları'na ait uçak bir tarafa bırakılacak olursa, diğer kazalar, soruşturmacıların görmezden geldiği bir çok ortak özellik taşıyorlar... Bu iddia bana ait değil; Harvard Üniversitesi'nde edebiyat eleştirisi profesörü Elaine Scarry, kendi bilim alanının ölçülerini ilk iki kazanın araştırmasına uyguladıktan sonra, kaleme aldığı kapsamlı yazının sonunda, "Soruşturmanın bulgularının yeniden gözden geçirilmesi ve sebebin daha başka yerde aranması için dördüncü bir uçağın daha düşmesini mi bekleyeceğiz?" diye sormadan edememiş. Biliyorsunuz; iki hafta önce, 12 Kasım 2001 günü, AA 895 sayılı bir uçak daha, yine Kennedy'den havalandıktan kısa süre sonra yere çakıldı. Bu durumda, "Bu uçaklara ne oluyor?" sorusu üzerinde iyice durmak gerekiyor. Egyptair uçağıyla ilgili geniş bir araştırmadan daha önce burada söz etmiştim; dün de Prof. Scarry'nin diğer iki uçak üzerinde bulgularını aktarmaya başladım. Harvard'lı profesör oldukça ilginç tespitlerde bulunuyor. Her şeyden önce, iki uçağın düşüş sebebinin bir bomba veya bir füze olmadığına dair resmi rapor sonuçlarını sorguluyor Prof. Scarry. Soruşturmacıların elindeki bilgi ve belgeleri gözden geçirdikten sonra şu tespitte bulunuyor: "Her üç kazanın aynı alanda gerçekleşmesi, söylendiğinden farklı olarak, bir dış müdahale ihtimalini artırıyor. Düşen uçakların düşmeden önce yaşadıkları arasında fark edilen ortak özellikler, elektromanyetik bir müdahalenin söz konusu olabileceğine işaret ediyor. Bu ihtimal de mutlaka araştırma konusu yapılmalı..." New York'taki kazaların üzerine yeniden eğilmek, "Mekanik ârıza sonucu sıradan bir kaza" diye üstü örtülmek istenen dosyaları bir daha açmak, 11 Eylül eylemleri için yeni bir açılım getirmez belki, ancak, özellikle son zamanlarda sık sık meydana gelen uçak kazaları ile 'dış müdahale' arasında irtibat kurulabilirse, Amerika'nın New York çevresinde açıklamaktan kaçındığı bazı denemeler veya tatbikatlar yaptığını açığa vurur. TWA 800 ve Swissair 111 uçaklarının başına gelen kazalar arasında tam sekiz ayrı ortak yön bulunuyor. Her iki uçak da aynı havaalanından, haftanın onca günü arasında ikisi de çarşamba günü, akşam saat 20.19'da havalandılar. İkisi de aynı rotayı izledi. Havalandıktan 12 ilâ 14 dakika sonra aynı hava sahası üzerindeyken ilk sorunlarıyla karşılaştılar. İkisinin de görünür sorunu elektrikle irtibatlı bir felâketti. Her ikisinin karşılaştığı felâketin gerçek sebebi yıllar süren soruşturmalara rağmen tam tespit edilemedi. Her iki uçağın kazaya uğradığı hafta bölgede askeri harekat yapıldığı da biliniyor. Her ikisi havalandıklarında, bölgede, denizaltı ve P3 gibi ileticilerin bulundukları da... Araştırmalar, ABD'de her yıl 8.25 milyon uçak kalkışı olduğunu gösteriyor. TWA ile Swissair uçaklarının düştüğü tarihler arasındaki iki yıl iki aylık arada havalanan uçak sayısı 18 milyona ulaşıyor. Bu 18 milyon uçuştan sadece ikisi anlaşılamayan sebeplerle tamamlanamadı. Bu iki uçak aynı havaalanından, haftanın aynı günü ve tamamen aynı saatte havalandıktan sonra düştüler... Bu kadarı size de çok fazlaca 'tesadüf' gelmiyor mu? İki uçağın benzer ârıza işaretini vermesi de ilginç. En ilginci ise, her iki uçağın uçtuğu saatlerde bölgede askeri uçuşlar yapılması ve denizde de askeri gemilerin, denizaltıların dolaşması. Zaten bu yüzden, bölgede askeri tatbikat yapıldığı günlerde, havalanan uçaklara verilen rota, pilotların ellerindeki haritalarda 'W' işaretiyle gösteriliyor. Bu da, "Askeri tatbikat yapılan bölgedir, dikkatli olun" anlamını taşıyor. İsviçre Havayolları uçağı düştüğü gün, o bölgede, USS Connecticut (SSN-22), USS Dallas (SSN-700) ve USS Billfish (SSN-676) denizaltılarının cirit attığı da kayıtlara geçmiş durumda. Prof. Scarry'nin tam 65 sayfa boyunca, eldeki bütün resmi belgeleri gözden geçirip uzmanlarıyla da konuşarak ulaştığı sonuç, kazaların 'tesadüfi' olmayacağına işaret ediyor. Nâzik bir insan Prof. Scarry, "Mekanik ârıza sonucu olan kaza" deyip dosyayı kapatanlara çatmak yerine, "Ne olur, elinizdeki bulguları bir daha gözden geçirin ve esas sebebi uçakların içinde değil, bunca tesadüfün yanyana gelmesini sağlayan dış şartlarda arayın" tavsiyesinde bulunmakla yetiniyor. Ancak ne kadar nâzik olursa olsun vardığı sonuç, tek bir adrese işaret ediyor: Askeri tatbikatlar... Son uçak kazasında 260 yolcunun tamamı hayatını kaybetti. Bugüne kadar, herbiri 200'ün üzerinde kişinin can verdiği insan hayatı bakımından bedeli büyük dört ayrı uçak kazası söz konusu. Her kazanın üzerinden, ABD'nin bu tür olaylarda devreye giren birimleri uzun araştırmalar yaptılar ve milyonlarca dolar harcayarak kapsamlı raporlar hazırladılar. Ancak, ilgi alanı edebiyat eleştirisi olan bir profesörün bile tespit ettiği büyük tesadüflere itiraz etmedikleri gibi, "Acaba, bir dış sâik bu kazalarda rol oynamış olamaz mı?" kuşkusunu raporlarına geçirmediler... Ben tesadüflere inanmam, Amerikan yönetimi ise aklı bütünüyle tesadüflerin gerisine itiyor, olacak şey mi?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |