Saha yoğurtlu ıspanak gibi... Çizgiler kömürden, top ciğer gibi, oyuncular komando görüntüsünde ama toplara kedi patisi gibi vuruyorlar.

Tribünde zıplamadan maç seyretmek mümkün değil, dolayısıyla futbolcular nasıl oynasın? Böyle bir maçı, sahayı ve ortamı her yönüyle yadırgayan Galatasaray, sakınarak kazanmak gibi bir ikilem içinde hücumda gözüküyor. Hücum etmiyor, öyle görünüyor!...

Olgun atak hiç yok. Perez, Faruk sağdan, Victoria soldan sürekli şişiriyor ama buz dansı pozisyonsuz ve zevksiz yapılıyor. Lucescu, takımın içindeki yenilgiyi kabullenmeyen karakterdeki futbolcularını Erzurum'a götürmeyince eldeki yıldızlarla! bir tarihi yenilgi daha yaşayacağının sinyallerini vermişti. Rakibi incelemeyen, sadece kendi kadrosunu seyreden Rumen hoca, dostlar alış verişte görsün anlayışıyla yavan hücumlarla 90 dakikayı tamamladı.

Deneyimsiz rakibinin isimsiz hocası Ekrem Al, Yvos ve Yusuf'u sonlara saklayıp maçı kazanmayı düşünmüş ve yere göğe sığdırılamayan Lucescu karşısında oyunu kafasında kazanmıştı.

Sadece barışla çıkmaya çalışan Erzurumspor, ortama daha uygun bir taktik seçerken Hasan'ın sorumsuz vuruşları ile çift santrforun bereketsizliği maçı kritik dakikalara sürükledi. Lucescu hep övündüğü Süper Kupa'yı Real Madrid karşısında kazandıran altın golü bu kez kalesinde yaşadı ve yaşattı!.

Bu skandal 5-0'lık Bursa yenilgisinden daha ağırdır ve artık birilerinin duruma el koyması gerekmektedir.

ÜMİT AKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu