|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kim bu fırsatçılar?
Ziraat Bankası'nın 3 katrilyonluk nakit açığını karşılayan büyük bir holdinge ait 317 şubeli bir bankanın, kriz günlerinde, üç günde 1.8 katrilyon lira kazanç elde ettiği belirlendi. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında yaşanan gerginlik sonrası patlak veren ekonomik krizden kimi çevrelerin çok büyük kazanç elde ettiği oraya çıktı. Özellikle Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel'in istifa sonrası yaptığı açıklamalar krizden kimlerin kazançlı çıktığı konusunda ipuçları içerirken, büyük bir holdinge ait 317 şubeli bir bankanın üç günde 1.8 katrilyon lira kazanç elde ettiği belirlendi. Söz konusu bankanın nakit açığı 3 katrilyona ulaşan Ziraat Bankası'nın açığını karşılayan banka olduğu tespit edildi. Bu arada, DDK'nın söz konusu kriz döneminde sorumluluğu olan Merkez Bankası, Ziraat Bankası ve söz konusu özel banka ile ilgili bir inceleme başlatıp başlatmayacağı da merak konusu oldu. Ekonomiyi hâlâ etkisi altında tutan ve döviz fiyatları ile faiz oranlarının çok yüksek bir şekilde artmasına neden olan kriz döneminde yaşananlar şöyle gelişti: "Krizle birlikte ortalık karıştı. Kimi bankalar söz konusu gelişmeler karşısında devalüasyondan başka çare kalmadığını ve dalgalı kura geçileceğini anladılar. Bu nedenle Ankara'da karargah kurdular. Bankalar Birliği ile bürokratlar arasında ardarda yapılan toplantılar da bunun kanıtı. Dalgalı kura geçileceğini anlayan kimi bankalar döviz almak için TL toplamaya başlarken, ellerindeki mevcut TL'leri de dövize çevirdiler. Piyasaya aşırı yüklenme oldu. Faiz oranları krizin son üç gününde 7500'e çıkınca bankalar döviz toplamaktan vazgeçtiler ve ellerindeki dövizi satma kararı aldılar." Merkez Bankası çanak tuttu Serbest piyasanın yüzde 10-15 daha üstünde kur belirleyen Merkez Bankası'nın devalüasyon oranını düşürmek amacıyla kuru aşağıya çekmesi beklenirken aksine yüksek tutması düşündürücü bulundu. Kriz döneminde ellerindeki TL'yi dövize çeviren kimi bankalar bu durumu kullanırken, Merkez Bankası'nın döviz kurunu yüksek tutması nedeniyle bankaların ellerindeki dövizleri yüksek fiyattan sattıkları tespit edildi. Öte yandan Erçel'in istifa ettikten sonra Ziraat Bankası ile bir özel banka arasında yaşanan alacak-borç ilişkisi de şöyle gelişti: "Türkiye'de en fazla borçlanan banka Ziraat Bankası. Bankanın 1 katrilyonun altına düşmeyen nakit açığı, son yıllarda daha da arttı. Kriz öncesi bu rakamın 3 katrilyona ulaştığı söyleniyordu. Bu açığın önemli bir kısmını uzun zamandır büyük bir holdinge ait 317 şubeli bir banka karşılıyordu. Bu banka kriz öncesi bu fırsatı kolladı ve Ziraat'ten alcağını talep etti. Amaç bu parayı dövize çevirmekti. Ziraat de Merkez Bankası'nın fonlamayı kesmesi nedeniyle parayı ödeyemedi. Merkez Bankası'na durum anlatıldı. Merkez Bankası, 'Para ödemiyoruz, istediğiniz faizi uygulayın' dedi, söz konusu özel bankaya. Faizler bu nedenle 7500 ve daha üstü uygulandı. 7500'lük oranın gecelik karşılığı yüzde 20 olarak gerçekleşti. Yani üç günde 3 katrilyon için yüzde 60 faiz ödendi. Bu rakamın TL karşılığı 1.8 katrilyon. Söz konusu özel banka üç günde 1.8 katrilyon kazanç sağladı Cevap bekleyen sorular Söz konusu gelişmelerden sonra cevap bekleyen sorular şöyle: Dalgalı kura geçiş öncesi üç günde kimler döviz topladı? Bu döviz toplamanın arkasında, içeriden bilgi sızdırılmasının bir etkisi var mı? Ve kimler bu üç gün içinde döviz aldı? Merkez Bankası'nın döviz fiyatlarını yüksek tuttuğu kriz günlerinde kimler döviz sattı? Merkez Bankası Ziraat Bankası'nın borcunu neden karşılamadı ve 1.8 katrilyon zarara neden seyirci oldu? Bu para hangi banka veya bankalara gitti?
Murat KELKİTLİOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |