T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

İ Z L E N İ M

Çileyi Anadolu kadını çekiyor

Yurdusev Arığ, kadınların siyasette yerini alması için çalışmalar yapan, bu konuda öncü rolü olan biri. Yazdığı kitaplarla, insanlara yol gösteren Arığ, Anadolu kadınının ev ekonomisini ayakta tuttuğunu söylüyor.

Yurdusev Arığ adı öncelikle bana hayırseverliği, çalışkanlığı ve yılmadan, usanmadan verilmesi gereken mücadeleyi hatırlatmaktadır. Onun affedici yanı ve bir de hoşgörüsü karşısında erim erim eridiğim günler olmuştur. "Her dara düşen ona koşar" fikri yer etmiştir gönlümde. O bir başkacılık, bir kadirşinaslık ve bir iyi insan olma örneği vermektedir... Okullarda ders verilecek nitelikte bir "iyi nisan olma" özelliğini haizdir. Tabii ki, her insan gibi onun da yanlışları ve beğenilmeyen yönleri olacaktır, fakat keşke her beğenilmeyenimiz Yurdusev Arığ gibi olsa da, hem insan olduğumuzu anlayabilsek, hem de örnek insanlar arasında herbirimiz yerimizi alabilsek.

Aslında Yurdusev Arığ'ı anlatacak değilim, daha doğrusu onu anlatmaya gücüm yetmez ve bu takatı kendimde bulamam. Bu yazıyı yazmak için daktilomun başına geçtiğimde, nasıl bir bıkkınlık ve bitkinlik içinde olduğumu, nasıl heyecanlandığımı ve cümleleri nasıl kuracağımı tereddütler içinde olduğumu anlatamam..

İyi bir yazar ve yayıncı

1988'de "Şiirimsi Anılar" 1990'da "Yaşarken Öğrenmeli, Yaparken Bilmeliyiz" 1991'de "Sevgiye Uzanan Eller" 1993'de "Gönülden Damlalar" 1994'te "Güney ve Güneydoğu Raporu" 1996'da "Türkiye'de Siyaset, Kadın ve Ben" 1998 yılında "Beşi Bir Yerde". Aynı yıl "Kaybolan Umutlar" ve "Turizname" adlı kitaplarını yayın hayatına sokan, herbirinden büyük oranda istifade ettiğim kitapların yazarı Yurdusev Arığ ile ilgili yazmak kolay mı sanıyorsunuz?...

Yurdusev Arığ aslında siyaset alanında göründüğü yıllarda politika kulvarına renk katmış ve hâlâ bu kulvarın koşucusu olmakla birlikte Kadın Siyasetçiler Derneği Genel Başkanı (KASİDE) olarak da sosyal faaliyetlerini en iyi şekilde sürdürmekte ve toplumumuza ışık tutmaktadır. Yurdusev Arığ ekonomik dar- boğaza düşüş nedenlerimizi ve son siyasi gelişmeleri anlatırken oldukça cüretli cümleler kuruyor: "Türk milleti ifratla tefrit içinde bocalamıştır, oysa orta yolu bulmak, geçim ehli olmak kadar önemlidir.

Anadolu kadını toplumumuzun sigortasıdır

Ekonomik darboğaza düşmüş olmamıza rağmen bazı sıkıntıların bertaraf edildiğini görüyoruz, bunun nedeni "Anadolu kadınıdır". Aza kanaat getiren ve çoğu bulmak için var gücü ile çalışan ve mutfaktaki sıkıntıyı dışarıya yansıtmayan Anadolu kadını toplumumuzun aynasıdır, sigortasıdır. Ben 20 milyon lira ile bir ay idare edebilen kadın biliyorum. Ancak bazı kesimlerde israfın ve masrafın had safhaya ulaştığını üzülerek görüyoruz. Bir tarafta ekmek ve aş bulamayanlar, diğer tarafta israfa gömülenler... İşte bunun için orta yolu bulmamız gerekir diyorum. Anadolu toplumunu ayakta tutan kadınlar Türk siyasi hayatında da yer alırlarsa (siyasi partiler yol verirlerse) devletin yönetiminde de başarılı olurlar, hatta başarı grafiğini yükseltirler. Bu nedenledir ki, özellikle kadınlarımızın siyasi partilerde görev almalarını istiyorum.

İsrafların önlenmesi gerekiyor

Afrika, Hindistan, Afrika ülkeleri ve Kuzey Vietnam'da son verilere göre 780 milyon aç insan vardır. Bizim toplumumuzda da zor şartlar altında geçimini sağlamaya çalışanların olduğunu biliyoruz. Neden hâlâ israf ediyoruz akıl erdirebilmiş değilim. Yurdusev Arığ, "sofradan hiç tok kalkmadım, arkamda ekmek bırakmadım, gecelerin rehavetine kapılmayıp hiç sabah 06.00'dan sonra yatmadım" diyor. Ancak şu sözü daha bir başka düşündürüyor insanı... "Büyük dostluklar ve şeffaf sevgiler az bulunur; kıymetini bilmek de, bulmak kadar zordur." Bunun üzerine başka ne denir.

 

Yurdusev Arığ eskiye hasret
Kadın Siyasetçiler Derneği Genel Başkanı Yurdusev Arığ, Türkiye'yi mevcut potansiyeli, gerek son derece güçlü su ürünleri, üretim kaynakları ve ekilebilir alanları ile üretime yöneltmek zorunda olduğumuzu belirtiyor. Arığ şöyle konuşuyor: "Nüfusumuzun bir bölümünün iyi beslenmediğini üzülerek söylemek istiyorum. Gittikçe kirlenen bir çevrenin, ilaçlanmış meyvelerin, kabuksuz yenince eksilen tadlarında, kurtlu elmaların, yağmur yemiş kirazların, doyulmaz lezzetini arıyorum. Yeşili bile, başka bir tat verirdi domateslerin... Şimdi hepsi tatsız sebzeler, bol susamlı İstanbul simitleri sıvasız duvarlara dönmüş... Büyüklerimizin yaptığı kireçte yatmış reçelleri, hayal etmeniz bile mümkün değil. Bize Allah'ın verdiği sayısız imkanları, uzun yıllar hep beraber kullanmalıyız. Ülkede birlik ve dirlik olmazsa, orta yol bulunmazsa mutluluğun tadını yaşayamayız."

4 Mayıs 2001
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED