|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tarım ülkesi olan Türkiye artık yabancılardan rica minnet topladığı döviz borcu ile pirinç, mercimek ve fasulye gibi her türlü tarım ürünlerini ithal ediyor. Hükümetin yanlış ekonomi politikası çiftçiyi tarım üretiminden vazgeçirince pirinç, fasulye, mercimek gibi sofraların değişmez yiyeceklerini dışardan getirmeye başladık. Üstelik uluslararası kuruluşlardan yalvara yalvara aldığımız dövizi de bu tarım ürünlerini almak için tekrar yabancılara veriyoruz. Sofralarda ithal menü Tarım sektöründe yaşanan trajediyi ele alan ekonomist köşe yazarı Güngör Uras da dün Milliyet'te yayınlanan yazısında konunun tehlikeli bir hal aldığının altını çizerek tarımdaki üretim sorununu yazısına taşıdı. Uras'a İstanbul'un gıda toptancılarının verdiği bilgiye göre Türkiye'yi istila eden tarım ürünleri şunlar, "pirincin yarıdan fazlası dışarıdan geliyor. Kriz öncesi kilosu 350 bin lira olan ithal pirinç şimdi 750 bin lira. İthal prinçteki fiyat artışı yerli pirinci de etkileyince 650 bin liradan 900 bin liraya çıktı. Şimdi 1 milyon liraya satılıyor. İkinci kalite Trakya Baldo pirinci 550 bin liradan 750 bin liraya çıktı. Piyasadaki fasulyenin yüzde 40'ı ithal. Fasulye Bulgaristan, Yugoslavya ve Amerika'dan getiriliyor. Barbunya fasulyesi de ithal. Yarıya yakını Kanada'dan getirtiliyor. Türki cumhuriyetlerinden getirtiliyor. Kırmızı mercimeği Kanada, Hindistan ve Amerika'dan ithal ediyoruz. Halbuki bir zamanlar mercimeği tüketmek için televizyonlarda kampanyalar yapılırdı şimdi üretilmediği için piyasalarda yerli mercimek kalmadı. Konya ovası da boşaldı Konya ve Kırşehir'de yetişen yeşil mercimek de talebin yarısını bile karşılayamadığı için Kanada'dan ithal ediliyor. 750 bin liraya satılan yeşil mercimek piyasaya sürüldü. Nohut üreten bir ülke idik şimdi Meksika'dan gelen nohutu yiyoruz. Şimdi kilosu 1 milyon 400 bin liraya kadar çıktı. Baklava için bile ceviz kalmadı. Ceviz, Moldova ve İran'dan geliyor. Susam kalmadı. Susam Sudan, Hindistan ve Pakistan'dan geliyor. Helva fiyatı dolar fiyatına endekslendi. 1 milyon 300 binden 2 milyon 350 bin liraya çıktı. Ülkede vişne kalmadı. Reçel için ithal donmuş vişne getirtiliyor". Bu politika tarımı öldürür
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), yeni ekonomik programda yer alan, tarımda "sadece dünya fiyatları ile satılabilen veya rekabet edilebilen ürünlerin üretilmesi" politikasının kabul edilemeyeceğini bildirdi. TZOB`un 25 Mayıs`ta başlayacak 22. genel kurul toplantısında sunulmak üzere hazırlanan "Zirai ve İktisadi Rapor 1999-2000" adlı raporda, bu politikanın uygulanması halinde, Türkiye`nin, "dünyanın yükselen en önemli tarım ürünleri pazarı" haline geleceği öne sürüldü. Kemal Derviş'in açıkladığı Türkiye`nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı adlı programın, sonuçta, önceki başarısız programın bir devamı niteliğinde olduğu, ifade edildi.
|
|
|
|
|
|
|