Dindar DİLBAZ, gönderdiği e-mail mesajında, eşinin açık doğum tarihini (gün/ay/yıl) yazmaksızın Karaman'da münteşir günlük UYANIŞ gazetesinde gazeteci olarak 15.02.1984 tarihinde çalışmaya başladığını, sigorta primlerinin bu işi nedeniyle aralıksız bugüne kadar anılan gazete işverenliğince yatırıldığını, Karaman SSK Müdürlüğü tarafından verilen hesap föyüne göre, 31. 12. 2000 tarihi itibariyle 4095 prim ödeme gün sayısının bulunduğunu, bu hesaplamaya yıllık 90 gün üzerinden hesaplanan itibari hizmet süresinin dahil olmadığını, belirtilen SSK Müdürlüğü tarafından, 2000 tarihli bir Yargıtay Kararı'ndan bahsedilerek, fiilen 5000 prim ödeme gününün doldurulması gerektiğinin ve sözkonusu prim ödeme gün sayısının hesabına itibari hizmet süresinin dahil olmadığının sözlü olarak açıklandığını, halbuki gazetecilerin, ilgili hükümlere göre, her yıllık çalışma için 90 günlük itibari hizmet süresine hak kazandıklarını, l7 yıllık gazetecilik süresi nedeniyle eşinin itibari hizmet süresinin (90 x 17 =) 1530 prim ödeme gününe ve böylece eşinin prim ödeme gün sayısının 5625 güne ulaştığını, belirterek şu soruların cevaplanmasını istemektedir:

2098 sayılı Yasa ile Sosyal Sigortalar Kanunu'na eklenen hükümle bayan gazetecinin fiilen kaç yıl ve prim ödeme günü çalışması gerekmektedir?

Bayan gazetecinin itibari hizmet süresinin fiili hizmet süresine eklenmesi mümkün müdür?

İtibari hizmet süresi, sigortalılık süresine eklenmeyecek ise ne işe yaramaktadır?

Okuyucumuzun eşinin doğum tarihini bilemiyoruz. Bu nedenle 18 yaşını doldurduktan sonra sigortalı olduğunu, ayrıca 31.12.2000 tarihinden sonra prim ödemesinin bulunmadığını varsayacağız. Burada Anayasa Mahkemesi tarafından Geçici 8l. maddenin yeniden düzenlenmek üzere iptal edildiğini ve henüz gerekçeli Kararın da yayınlanmadığını söylemeliyiz. Çünkü bu husus, anılan madde gereğince hesap yapılmasını anlamsızlaştırmaktadır. Ancak bayan sigortalıların 20 yılda yaşlılık aylığına hak kazanabilecekleri ilkesinin değişmeyeceğini öngörmekte sakınca görmüyoruz. Emeklilik yaşı konusunda emekliliğe kademeli geçişi düzenleyen Geçici 81. madde hükmünü yoruma katmadan -çünkü bu konuda Anayasa Mahkemesi Gerekçeli Kararı'nı ve bundan sonra çıkarılacak Yasa'nın değişiklik hükmünü görmek ve değerlendirmek gerekmektedir. - mevcut yasal düzenlemeyi anlatmalıyız, öncelikle.

Basın ve basım işlerinden emekliliği düzenleyen hükümlere baktığımızda, hemen şu düzenlemeler dikkati çekmektedir:

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na 2098 sayılı Kanun ile eklenip sonradan "ek madde- 5" olarak adlandırılan hükmün (I-a).fıkrasında, Basın İş Kanunu'nun 1. maddesinde belirtilen işyerlerinde, bu Kanun kapsamında çalışan bütün gazetecilere, bu görevlerde geçen sigortalılık sürelerine, bu sürelerin her tam yılı için 90 günlük itibari hizmet süresinin sigortalılık süresi olarak ekleneceği, son fıkrasında ise, kesirlerin hesaplanmasında tam yılın 360 gün olarak alınacağı, fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülünün uygulanacağı düzenlenmiştir. 18. 02. 2000 tarih ve 1997/1-1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda (Resmi Gazete,16. 05. 2000/24051), "...506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın Ek-5. maddesinde öngörülen itibari hizmet süresinin, salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceğine ve ayrıca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesinin sözkonusu olamayacağına... karar verildi.." denilmektedir. Belirtilen Yasa ve Yargıtay Kararı hükümlerine göre, (4095 x 0,25 =) 1023 günlük (2 yıl 10 ay 3 gün) itibari hizmet süresi hesaplanmıştır. Bu süre, okuyucumuzun prim ödeme gün sayısına değil, sigortalılık süresine eklenecektir. Okuyucumuzun eşinin sigortalılık süresi (31.12.2000-15.02.1984), 16 yıl 10 ay 16 gün olarak hesaplanabilmektedir. Bu durumda, fiili hizmet süresi itibariyle hesaplanan sözkonusu sigortalılık süresine, 2 yıl 10 ay 3 günlük itibari hizmet süresi de eklendiğinde, okuyucumuzun eşinin sigortalılık süresi, 19 yıl 8 ay 19 güne ulaşmaktadır.

Okuyucumuzun eşinin 506 sayılı Kanun'un ek 6.maddesinde aranan 3600 prim ödeme günlük fiili gazeteciliğinin gerçekleştiği, bu Kanun'a 4447 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen "ek 39. maddesi" hükmü uyarınca değerlendirmenin "geçici 81. madde" nin yeniden düzenlenmesinden sonra mümkün olabileceğini söylemekle yetinmeliyim. Yargı kararları doğrultusunda SSK uygulaması konusunda daha sonra yine yazacağım.

TAHSİN SINAV

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu