Ülkelerinden sürgün edilen onbinlerce Çeçen kadın ve çocuk, İnguşistan'daki kamplarda açlık ve soğukla mücadele ediyor. Çeçen ailelerin toplu olarak yerleştirildikleri kampların en iyisi Alina Kampı. Buna rağmen bu kamptaki çadırlar bir ağıldan farklı değil. Çok zor şartlarda yaşayan Çeçen kadınlar, tek ve küçük plastik pencereli, güneşli günde dahi ışık almayan bu çadırlarda eski güzel günlerin anıları ile ayakta kalmaya çalışıyorlar. Elektiriğin dahi olmadığı bazı kamplarda, çadırlarda birkaç aile birlikte kalıyor. Bazıları iki, bazıları ise üçüncü kışı bu çadırlarda geçiriyor. Kafkaslar'ın dondurucu soğuğundan korunmak için zamanlarının çoğunu yatakların içinde, çadırda ne varsa üzerlerine örterek geçiriyorlar. Sütün ve çocuk mamasının bulunmadığı bu kamplarda geçen çileli günlerin en ağır bedelini ise çocuklar ödüyor.

Bu şartlara ancak bir Çeçen katlanır

Aki-Yurt Kampı'ndaki durum ise daha bir içler acısı. Fakir, yaşlı, kadın ve çocukların kaldıkları havasız çadırlarda, hemen hemen hepsi acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyacak kadar sağlıksız halde yaşam savaşı veriyorlar. Kimi kadınların, eşleri, ağabeyleri veya yakınları öldürüldüğü ya da hapsedildiği için 14 veya 20 çocuk bakmak durumunda oldukları belirtiliyor. Batılı gazetecileri en çok etkileyen olay ise, bu çileli kadınların bakmak zorunda kaldıkları çocuklar ile kendi çocukları arasında hiçbir ayırım yapmamaları.

1999 sonbaharında bölgeye gelen mültecilerin sayısı resmi kayıtlara göre 160 bin kişi. Kamplarda bulunan binlerce kişinin resmi kayıtlarının bulunmadığı düşünülünce sayı büyük rakamlara ulaşıyor.

Dua bekliyorlar

Çeçenistan kışları çok sert geçer. Çeçenistan dağlarında özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi veren mücahitler ise, geçen hafta ilk karın düşüsüyle dağlarda verdikleri mücadelenin biraz daha zorlaştığını belirtiyorlar. Qoqaz. com sitesine açıklamada bulunan Çeçenler, verdikleri mücadelenin her durumda devam edeceğini belirterek, soğuk kış şartlarının oluşturduğu zorlukları aşmaları için bütün Müslümanlar'ın kendilerine dua etmelerini istiyorlar.