Uğur Mumcu'nun yazılarında da defalarca dile getirilen MİT ajanı Pilot Necati ile terörist Abdullah Öcalan arasındaki ilişkiler hakkında Öcalan neler söyledi? Pilot Necati kimdi? Neler yaptı? soruları merak konusu...

MİT, APO'yu izlerken, APO da Pilot Neceti aracılığıyla MİT'i izlemiş. Uğur Mumcu, öldürülmeden önce köşesinde sık sık "Kim bu Pilot Necati?" diye yazılar yazarak, Abdullah Öcalan'nın MİT ajanı olduğunu ima ediyordu. Hatta Mumcu öldürüldükten sonra uzun süre, sırlar disketlerde saklı, denlirken, Ağrı doğumlu Pilot Necati ile Abudullah Öcalan'ın ilişkileri kastediliyordu. Pilot Necati'nin hikayesini Suriye sınırındaki Bar Lies ilçesinde, Abdullah Öcalan'nın ağzından dinlemiştim. PKK, 1993 yılının Nisan ayında, PKK ikinci kez tek taraflı olarak ateşkes ilan edeceğini belirterek bir basın toplantısı düzenliyordu. Toplantıya Sabah gazetesi adına ben ve Hasan Cemal 15 Nisan günü Bar Lies'da toplantının yapılacağı merkezdeyiz. Toplantıya bir gün var ve biz bu zamanı değerlendirmek üzere Öcalan'dan özel görüşme talep ediyoruz. Kısa süre sonra talebimiz kabul ediliyor ve Hasan Cemal ile birlikte Abdullah Öcalan'ın evine götürülüyoruz. Söyleşimizde konu Pilot Necati'ye geliyor.

APO'dan Uğur Mumcu tarafından dile getirilen Pilot Necati olayını soruyoruz. APO başlıyor anlatmaya: Siyasal Bilimler'de iken de Mumcu'nun yazılarını sürekli takip eden biriydim. Ancak Pilot Necati olayı ile ilgili yazdıklarını okurken şaşırdım. Ya olayı aktaranlar yanlış anlatmış, ya da o farklı anlatmaya çalışıyor. Olayın aslı şu: Evet bir Pilot Necati var. Ağrı doğumlu.. Eski karım Kesire'nin akrabası.. Çünkü Kesire'nin ailesi de Ağrılı. Pilot Necati Kesire'lerin oturduğu Ankara'nın Tuzluçayır semtindeki evine sık sık gelip giderdi. Bu geliş gidişler sırasında tanışıp dostluk kurduk. Sürekli benimle ilgilendiğinden şüphelenmiştim. Ne yaptığımı, Ankara'daki gelişmeleri ve öğrenci hareketlerini sorup dururdu. Onun MİT ajanı olabileceğini düşünerek temkinli davrandım. Zaman geçtikçe sohbetler koyulaştıkça ben de ordu içinde ve güvenlik birimleriyle ilgili sorular sorarak bilgileniyordum. İkimiz de kaçak güreşiyorduk. O beni MİT adına izlerken ben de onun sayesinde MİT, ordu ve diğer güvenlik birimlerindeki gelişmeleri öğreniyordum. Sonra, Necati biraz daha samimi davranarak öğrenci eylemleri içinde yer almak istediğini söyledi. PKK'nın daha yeni kurulduğu yıllardı. Daha doğrusu çok yeni bir oluşumdu. Pilot Necati yine bir gün Kesire'lere gelerek 'Abi sen emret, ben adamları ayarladım, Ziraat Bankası şubesini soyacağız. Örgüt için para lazım, yeter ki sen işaret ver.'

Anladım ki Pilot Necati banka soygunu işini organize edecek, soyguna katılanlar yakalanacak ve teşvikçi olarak benim adım verilecek, sonra da yakalanıp tutuklanacağım. Bu şüpheyi taşıdığım için Necati'ye, biraz bekle, bu günlerde olmaz ortalık çok karışık.. Birkaç gün geçsin, ondan sonra tekrar konuşuruz, dedim.. Necati inanmıştı, o birkaç gün içinde de Kesire ve ailesini de Necati konusunda uyardıktan sonra Ankara'dan kaçıp izimi kaybettirdim."

(Abdullah Öcalan, gerek 15 Nisan akşamı gerekse 16 Nisan Sabahı yani toplantı başlamadan önce anlattığı bir çok şey ne yazık ki, Cumhurbaşkanı Özal'ın 17 Nisan günü ani ölümü ile gündem değiştiği için yazılamamıştı.)