![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Bildik taktiklerle buraya kadarBaşbakan Bülent Ecevit son zamanlarda 'saplantılı' davranışlarıyla dikkat çekiyor, ama neredeyse elli yıldır tanıdığımız politikacı kimliğini fazlaca gölgelemiyor saplantıları. Bülent Ecevit denildiğinde 'tarihi kişiliği' ile 'saplantılı kişiliği' birarada anlamamız gerekiyor. DYP milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu'nun Meclis çatısı altında uğradığı saldırılara kalbi dayanamayarak hayatını kaybetmesi tam bir örnek olay: Olay, Ecevit'in "Aman bu hükümet bozulmasın da ne olursa olsun" saplantısını tetikledi ve o andan itibaren dikkatleri başka yöne çekmeyi getirecek taktiklerle Ecevit'in 'tarihi kişiliği' devreye girdi. Merhumun ailesine veya DYP yönetimine tâziye ziyaretinde bulunduğunu fark edemedik; ama başbakan, olaydan bir kaç saat sonra basının önüne çıkarak muhalefeti suçladı ve ardından dikkatleri dağıtacağını umduğu üç noktayı dile getirdi. Birincisi, kendisine yakın ellerin Sabah gazetesine uçurduğu 'beyaz enerji' operasyonunu yöneten savcı Talat Şalk'ın, ülkemizde büroları bulunan Dünya Bankası ve IMF'den bilgi talep eden yazıları sebebiyle, haddini aştığını söylemesiydi. Nitekim, dünkü gazeteler, en az Meclis'te ölüm olayı kadar bu konuya da mürekkep ayırmak zorunda kaldılar. Savcıyla ilgili çıkış yeterince gürültü koparmazsa diye ikinci suçlamayı Jandarma'ya yöneltti Ecevit. Şu sözlerin altını çizdim: "Jandarma genel komutanlığının bazı yetkilileri de, bildiğim kadarıyla sayın komutanın bilgisi dışında, yadırgatıcı bazı davranışlarda bulunmuşlardır. Sağlam devlet kurallarımızla bağdaşmayan bu tür davranışlara karşı gereken önlemler alınacaktır." Bir kuvvet komutanının astlarına hâkim olamadığı ciddi bir iddia, ama nedense Ecevit'in çıkışının ikinci bölümü üzerinde kimse durmadı. Son dikkat dağıtma aracı ise kitlelerin günümüzdeki afyonu olan paraydı ve Ecevit 570 trilyonluk nema dağıtımı 'müjdesini' de Şıhanlıoğlu'nun ölümü üzerine yaptığı konuşmada verdi... Beklediği, iktidarın üç kuruşa muhtaç hale getirdiği bilanço mahkumlarının iki kuruşluk nema vaadiyle ülke gerçeklerini unutacak kadar kendilerinden geçmeleriydi. Bunlar, yılların politikacısı Bülent Ecevit'in, daha önce sayısız kereler başvurduğu, bir çoğu başarıyla sahneye konulmuş, dikkatleri eldeki sorunlardan uzaklaştırma taktikleridir. Üç ayrı hamlenin bir tek olayı unutturmak için eş zamanlı kullanımı, Ecevit'in, göstermeye çalıştığının aksine, Meclis'teki ölüm olayından müthiş rahatsız olduğunun işareti. Ecevit, merhumun yüzündeki darp izleriyle 'cinayet' kokusuna bürünen olayı, şapkasının içindeki bütün tavşanları birbiri ardına çıkartarak gözlerden saklamaya çabalıyor. Başka yardımcı motiflerin de yardımıyla...
Savcı Şalk'ı hedef alan sözlerinin yargı bağımsızlığını örseleyeceğini bilecek kadar deneyimlidir Başbakan Ecevit; buna rağmen suçlama yolunu gitmesi, başka bazı yan etkiler ummasıyla ilgili. Yolsuzluk soruşturmalarının hükümeti zor duruma düşürmesinin ve Egebank, Sümerbank, Bank Ekspres, İnterbank sahip ve yöneticilerinin başına gelenlerin el konulan diğer banka sahiplerine de uygulanmasının önüne geçmeye çalışarak, Bülent Ecevit, her taraftan işbirlikçiler devşirmeye çalışıyor... Son bir kaç günlük gazetelere bakılırsa bu taktiğinde başarılı olduğu da söylenebilir... Başbakanın davranışlarının altında yatan sâikleri çözmek o kadar zor değil; ancak ne yapılırsa yapılsın, Meclis'in itibarını zedeleyen olayın vahameti kolayca giderilemeyecek. İnsan hayatının bedeli lâf kalabalığı olamaz. Sistemin kalbi olan Meclis'i susturmak amacıyla yola çıkan ve bunun için insan hayatıyla oynamaktan bile çekinmeyen cüretiyle, iktidar, kabul edilebilir sınırların ötesine geçmiş bulunuyor. Aynı oyunu daha fazla sürdürmesine müsaade edilmemeli. Söylenmiş sözleri söylenmemiş sayamayız. Şu sorumu mâzur görmelisiniz: Başbakanın "Sağlam devlet kurallarımızla bağdaşmayan yadırgatıcı davranışlarda" bulunmakla itham ettiği, "Jandarma komutanlığında 'sayın komutan'ın bilgisi dışında hareket eden yetkililer" kimlerdir acaba ve kendilerine karşı kim, hangi 'gereken önlemleri' alacaktır?
fkoru@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|