YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Ecevit hırçın "delikanlı"

Biraz Meclis'teki olayların perde arkasını yazmak isterim.

Önce bir haberim var. Metin Bostancıoğlu'nun kürsüye gönderdiği talimat yazısını (Ali devam et, okut, oyla) Fazilet Partililer buldu.

Olay sonrası, üzgün bir şekilde Genel Kurul salonunda otururken, bir arkadaşımız, "Ecevit'in, kürsüdeki Ali Ilıksoy'a not gönderdiğini gördüm" dedi.

Bir diğer arkadaşımız, "Öyleyse arayalım belki not oradadır" diye yerinden fırlayarak kürsüye koştu, belgeyi getirdi. Hemen fotokopisini çekip dağıttık.

Ecevit şimdi itiraz ediyor: "Talimatı ben vermedim" diyor.

Oysa Metin Bostancıoğlu Ecevit'in yanında oturuyordu.

Ilıksoy'a Genel Başkan'ın mesajını iletti. Zaten mantıken, Ilıksoy neden Milli Eğitim Bakanı'nı dinlesin? Veyahut Milli Eğitim Bakanı, niçin Meclis'in yönetimine karışsın?

Ecevit, suçu muhalefete yükleme gayretinde. Muhalefet, Meclis'i çalıştırmamak istemiş de, saldıranlar, "meşru müdafaa olarak" Meclis'in faaliyetlerinin devamına gayret ediyorlarmış!

Sorular

Önce Ecevit, muhalefetin sesini niçin kısmak istediğinin haklı sebebini ortaya koymalı:

1) Mayıs 1999'dan beri Ecevit Hükûmeti döneminde 236 adet kanun çıkarılmıştır.(1) Demek Meclis'te önemli bir engelleme ile karşılaşılmamıştır. Bu durumda, yasama faaliyetini süratlendirmek için tüzük değişikliğine gidildiği iddiası çürümüyor mu?

2) Daha önce muhalefet ve iktidar anlaşarak Trafik Yasası, Gümrük Yasası gibi temel düzenlemeleri sadece geneli üzerinde görüşme yaparak süratle Meclis'ten geçirmedi mi? Halen, mevcut tüzüğün 91'inci maddesi, Danışma Kurulu'nun oybirliği ile önerisi üzerine, Genel Kurul'un, bazı kanunlarda özel görüşme ve oylama usulü tesbit edeceğini belirtmiyor mu?

(Ama Ecevit uzlaşma olmadan, sadece kendi istekleri doğrultusunda kanunlar şipşak Meclis'ten geçsin dileğinde. O, tak diye emredecek, Meclis, noter gibi şak diye onaylayacak.)

Aksi takdirde maddelerin Genel Kurul'da hem müzakeresini, hem de okunmasını yasaklama eğilimine girerler miydi?

3) Bundan kısa bir süre önce, 527 sıra sayılı kanun teklifi ile TBMM İçtüzüğü'nün 51 maddesini değiştirmeye kalkmışlardı. Bu 51 maddenin içinde de, muhalefetin sesini kısmaya yönelik hükümler vardı. Bir de, Genel Kurul'a başörtüsü ile girilemeyeceği hususu metinde mevcuttu. Muhalefet, konuşma hakkını sınırlayan (soru cevap süresini 20 dakikaya, madde üzerinde konuşma hakkını da 10 dakikadan 5 dakikaya indiren) hükümlere itiraz ediyordu.

51 maddelik teklifi geri çekip yerine getirdikleri 8 maddelik teklifte -aradan sadece 10 gün geçmiş olmasına rağmen- soru-cevap süresi bu defa niçin 10 dakikaya indirildi? Ve maddelerin müzakeresi neden tamamen yasaklandı? (Tüzük değişikliği kabul edilse milletvekilleri, maddeler üzerinde ne şahısları, ne de partileri adına konuşabilecekler) Böyle bir düzenleme vicdana, demokratik toplum düşüncesine, çoğulculuğa sığar mı?

Ecevit sorumlu

İşte bu dayatmayı yapan Ecevit'tir. Komutan odur. Hiçbir uzlaşmaya yanaşmadan, tüzüğün aynen geçirilmesi talimatını vermiş, Çarşamba günü ilk oturumda muhalefetin hareketlenmesi, FP ve DYP'li milletvekillerinin demokratik tepkilerini ortaya koyması üzerine, koşup Meclis'e gelerek "kuvvetlerinin" başına geçmiştir.

Tüzüğün 68'inci maddesinin gereğini yerine getirmek isteyen Ali Ilıksoy'a "taarruza devam" talimatını da o göndermiştir.

Oysa tüzüğe göre Genel Kurul ikinci defa kapandıktan sonra, açılışta sükûnet sağlanamamışsa, birleşim sona erdirilmelidir.

Sükûnet sağlanmamış, insanlar birbirine omuz atıyor, yumruk atıyor. Yanındaki Meclis bürokratının uyarılara kulak asmadan, Ecevit'in talimatıyla kanun metnini okutmayı sürdürüyor Ilıksoy.

Deniz anası mı, deniz kızı mı?

Bu arada bir başka olayın notunu da hemen geçeyim.

DSP'nin İzmir milletvekili Güler Aslan'ın, -pek kürsüye çıkıp konuşmadığı, siyasi faaliyet içinde de olmadığı için- ne işe yaradığının farkında değildim. Çarşamba günkü arbedede onu da anladım.

Bir ara, arkamdan birisinin, bana omuz attığını hissettim. Hani, arabayı park etmiş duruyorsunuz. Arkadan acemi şoför bindiriyor ya. Onun gibi bir şey. Kasıt mı, kaza mı anlamak için döndüm. Güler Aslan, yanındaki DSP'li milletvekiline "Oh iyi yaptım" diye övünüyor.

İri yapılı da bir hanımcağız. Nezaket sınırını aşma tehlikesi olmasa "deniz anası gibi kadın" diyeceğim. Pek deniz kızına benzemiyor da!!!

"Demek onun da Meclis'teki mevcudiyetinin sebeb-i hikmeti buymuş" diye düşündüm.

Ecevit'in talimatına uymayanlara karşı kaba kuvvet kullanmakla görevlendirilmiş.

Kaza değil de kasıt olduğunu görünce, Güler Aslan'ın suratına yumruk değil ama, edepli davranmasını ikaz sadedinde, bir fiske vurdum.

Ecevit'in öfkesi

Ecevit çok öfkeli. 1980 öncesinin o hırçın lideri geri geldi. Üstelik, MHP'lileri bir kapıkulu gibi kullanma hakkını kendinde görüyor gibi.

Kendisi taarruz emrini veriyor. Mağdur olan MHP'liler.

Çıkıyor televizyon ekranlarına, "DSP'liler kavgaya katılmadı" diye övünüyor.

Devlet Bahçeli'yi M.Akif'in sözleriyle uyarmamak için kendimi zor tutuyorum:

"Silkin şu mezellet tozu uçsun üzerinden!!!"

Ecevit İstanbul DGM Savcısı Talat Şalk'a da talimat veriyor. Ne Meclis kürsüsüne saygısı var; ne adaletin bağımsızlığına.

Talat Şalk'ın IMF, Dünya Bankası ve AB'nin Ankara'daki temsilcilerine başvurarak belge istediği haberi Sabah gazetesinde çıktı. (31 Ocak 2001) Sabah gazetesinin hükûmete bağımlı olduğunu bilmeyen yok. Bundan üç gün kadar önce de, (28 Ocak 2001) Hüsamettin Özkan'ı, onun Halk Bankası ile ilişkilerini ve af yasasını tenkit ederek DSP'den ayrılan Mustafa Düz, gene Sabah'ta, bir yolsuzluk olayı ile irtibatlandırılmıştı. "Özel haber(!)" aynı şekilde manşetten verilmişti.

Dünya Bankası'nın açıklamaları

Talat Şalk bilgi istiyor. Çünkü özellikle Dünya Bankası'nın, enerji konusunda evvelce yaptığı açıklamalar var.

Dünya Bankası da, tıpkı DPT gibi Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının 2010 yılında 30 milyon metreküp civarında olacağını söylüyor; bunlar hesap edilmeden sürekli doğalgaz santral ihalesi açılmasını sakıncalı buluyordu.

Ayrıca, Dünya Bankası, TEAŞ'ın, Yap-İşlet-Devret modeliyle, özel sektör üreticilerine elektrik alım garantisini yüksek fiyattan verdiğini, tüketiciye daha düşük fiyatla bu elektriği sattığını hatırlatıyordu. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ajay Chibber'in mektubunda, TEAŞ'ın ağır malî krize düşmesinde önemli faktörlerden biri olarak, Yap-İşlet-Devret tipi santrallerden elektriği fahiş fiyatla alıp, tüketiciye daha ucuza satması gösteriliyordu.

Talat Şalk, teknik bir meselede Dünya Bankası'nın görüşünü alamaz mı?

Dağıtım tekelleri

Gene Dünya Bankası, dağıtım tekellerinin, vecibelerini yerine getirmemelerinden istifade ederek, sözleşmelerin feshini talep ediyordu. Önce Enerji Piyasası Kanunu çıksın. Sonra, rekabeti sağlayacak biçimde Yap-İşlet-Devret modeliyle elektrik dağıtım santrallerinin devri düşünülsün veyahut bundan tamamen vazgeçilsin görüşü Dünya Bankası'na aitti.

Belli ki hükûmet söz geçiremediği Savcı Şalk'ı atlatmak istiyor.

Tetikçiliğini de "devletin yayın organı" Sabah yapıyor.

Hatırlatalım: Şu anda bankalara ait yolsuzluk dosyaları İstanbul DGM'ye gidiyor. Yani savcı Talat Şalk'ın önüne geliyor.

Etibank'ın murakıp raporunun tamamlanması da an meselesi. Dinç Bilgin ve Zafer Mutlu, demek başka bir savcıyı tercih ediyorlar. Talat Şalk'ın başını yemek üzere Bülent Ecevit ve Hüsamettin Özkan'la işbirliği yapmalarından anlaşılıyor.

Dip not (1): 10 yıl içinde Meclis'in, yasama dönemleri itibariyle kanunlaştırdığı yasaların adeti: 1.9.1989 - 16.6.1990: 72 / 1.9.1990 - 28.8.1991: 105 / 1.9.1991 - 28.8.1992: 75 / 1.9.1992 - 15.7.1993: 76 / 1.9.1993 - 26.7.1994: 95 / 1.9.1994 - 28.11.1995: 129 / 8.1.1996 - 30.8.1996: 46 / 1.10.1996 - 17.8.1997: 122 / 1.10.1997 - 31.7.1998: 75 / 1.10.1998 - 26.3.1999: 6 yasa çıkarılmıştır.


2 ŞUBAT 2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazlı ILICAK

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...