Al sana Ana Haber...

Kanalın adını söylersem ayıp olur diye yazmıyorum. Ana haber dediğimiz, (Neden BABA değil onu da bilemiyorum ya) program için ekran başına geçtim. Hani spor haberlerini sonunda veriyorlar ya, bu arada takılıyım! dedim. Aman kardeşim oturmaz olaydım yeni aldığım televizyonumun başına. Yeni aldım diyorum, onu da izah ediyim. Maçları seyrederken benim emektar hem net göstermiyor, hem de nüfus kağıdı eskidiğinden mi nedir, gollerde topu bile göremiyorum. Neyse, haberler başladı, bitmek bilmez. Sibel Can'ın sahnelere geri döndüğünü öğrendim. Arkasından, bir saat fazla sahnede kaldığı için, ses telleri eskiyen Muazzez Ersoy (Galiba Devlet Sanatçısı) hanımefendinin haberini, sahnelerden uzak kalacağını dinledim. Eh şimdi spor başlar derken, Serdar Ortaç'ın ekranda görünmesi ve kendisine "Çapkın Serdar" denmesine çok içerlediğini duymazmıyım. Sportmence davranmaya kendimi davet ettim ve Fair-Pley ödülünde olduğu için, sustum. Diyarbakırspor lafını duyunca tamam dedim, şimdi sportif haber geliyor sevinci çığlığını attım. Fazla ileri gittiğimi, Mahsun Kırmızıgül'ü ekranda görünce anladım. Çocuk Diyarbakırspor'un sevgilisi olmuş. Tamam kimsenin birşey diyeceği yok da, bari sahadan birkaç saniye futbol gösterseydiniz olmazmıydı. Kalktım, kızdım, kapattım ve küstüm... Al sana, ANA HABER.

Bunları neden yazıyorum. Hafta sonu oldumu, spor dolu gündemi, herkes kendine göre zappingliyor. İlgilendiği spor dallarından birşeyler görürüm diye dolaşıp duruyor. Yıllarca ekran başında kaldığımızdan mı nedir çok eleştiri yapıyorum. Ama, şu yukarda yazdıklarımdan dolayı beni haksız bulanınız varsa, üşenmeyin iki satır bize yazın, ben de hakimlerin idam kararından sonra yaptıkları gibi kalemimi kırıp bir daha yazmamak üzere veda ediyim...

Noktayı Trabzonspor'la koyalım. Geçtiğimiz hafta biraz dokunduğum konu için bana sitem eden Trabzon'lu dostlarım oldu. Ben söylemiyorum. Sahada oynayan, trübünde oturanla, başka horon havası çalıyor... Teknik Direktör Tekelioğlu'nun "üç-beş dakika oyalanabilseydik, gol yemeseydik ne iyi olurdu" mazeretine "Sümer de güler, kargalar da..."