Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Özünü Türk kültüründen alan buna karşılık Batı teknolojisinin imkanlarını da sonuna kadar kullanan "Seyahatname 2001", dans, tasarım, video-art, etnik/klasik/modern müziğin gözalıcı bir bileşiminden oluşuyor. Reji ve koreografisini Modern Dans Topluluğu Sanat Yönetmeni Beyhan Murphy'nin üstlendiği "Seyahatname 2001"nin en önemli özelliği ise ayağını bu topraklara basıyor olması... Murphy'ye modern dansın geçmişle nasıl buluştuğunu sorduk. Seyahatname 2001 fikri nasıl gelişti? İçinde ayağı bu topraklara basan çok fazla şey var. Bu konsept nasıl oluştu? Herşeyden önce insan olarak her zaman geçmişi içimizde taşımamız gerektiğini düşünüyorum. Zaten taşıyoruz istesek de, istemesek de. Şimdiyi de taşıyoruz. Bunlar geleceği oluşturacak bir şekilde. Geçmiş derken o kadar çok şey var ki... Toplumsal olarak tarihsel, sosyokültürel bir takım ögeleri içimizde taşıyoruz. 1992'de Türkiye'ye döndüğümde, bunların acaip şekilde kapalı kapılar arkasında kaldığını ve özellikle sanat ortamlarında anlayamadığım nedenlerden dolayı işlenmediğini gördüm. Büyük bir birikim ve çorak bir alan gördüm. Avrupa ülkeleri, hem kendi tarihlerini hem de başkalarının tarihini çok güzel işliyorlar ama biz bunu yapmıyoruz. Böylece kararımı aldım. Kendi hayatımda kesinlikle Türk tarih ve geçmişiyle ilgili, şimdiki Türk kültürüyle ilgili başlıklar alıp onları işlemek istiyorum. Yabancı koreograflar da getiriyoruz, tabii ki çok soyut kavramlarla da dans yapıyoruz. Sonuçta globalleşme var ama kendi rengini taşıması çok önemli tabii. Seyahatname buradan yola çıkıyor. Peki bu proje hangi temeller üzerine oturuyor? Evliya Çelebi elime geçti, baktım seyahatname de zaten adı üzerinde. Bu sadece bedensel bir yolculuk değil, metafiziksel, düşünsel, duygusal bir yolculuk hayatımız aynı zamanda. Bütün varlığımızla bir yolculuk yapıyoruz bir yerden bir yere. Eğer ölümden sonra hayat olduğuna inanıyorsanız, orada da devam ediyor. Çağdaş sanat öyle bir şey ki, çağdaş sahne sanatlarında gerçek birtakım şeyleri yansıtmanız ve yaşatmanız lazım. Daha doğrusu onu kendi içinizde yaşamıyorsanız sahneye vurduğunuz şey taklit olur. Ben taklitten her zaman kaçındım; öze inmeyi tercih ettim. Daha doğrusu görevimizin bu olduğunu düşünüyorum. Aynı anda birkaç kitap okumayı seviyorum. Seyahatname'yi okurken aynı zamanda Orhan Pamuk da okuyordum. Pamuk'u okurken baktım; günümüz insanının yarı traji-komik, ağlanacak durumları oluyor bu ülkede, hem de psikolojik birtakım içsel durumları o kadar güzel anlatıyor ki... Ve müthiş bir zeka, müthiş bir deha... Dedim, bu çok güzel örtüşüyor; Orhan Pamuk içimizi, Evliya Çelebi dışımızı anlatıyor, ikisi arasında birtakım alanlar var ki onları da ben anlatıyorum. Dolayısıyla böyle bir yolculuk başladı. Seyahatname bu temeller üzerine kurulu. Multi-medya ortamında bir dans performans gösterisi olarak tanımlanan Seyahatname 2001'in müzikleri de sözünü ettiğiniz temellerle birebir örtüşüyor... Evet, Arkın'ın ilk Sufi Dreams albümünü duyduğum zaman 'nihayet', dedim. "Nihayet aradığım müziği buldum" dedim. Arkın benden kurtulamaz artık onu biliyor. Beyhan Murphy'nin yapacağı iş de bundan sonra ya bambaşka bir boyut olur klasik müzik falan gibi ya da Mercan Dede olur diye düşünüyorum. Seyahatname 2001 multimedya ortamında sahnelendiği gibi oluşumu da multimedya ortamında gerçekleşti... Kıtalararası bir proje üretimi de diyebiliriz değil mi buna ? Buna tasavvufta tayy-i mekan deniliyor. Devamlı Arkın'la internet üzerinden tayy-i zaman, tayy-i mekan yapıyoruz. Bütün müzikler internet üzerinden geldi. O müziği CD'ye basıyorum, aşağıya iniyorum provaya, çalışıyoruz, orası oldu, burası olmadı geri dönüyorum ICQ'yla Arkın'a. Türkiye'nin tanıtımı açısından projeyi yurtdışına taşıma gibi düşünceleriniz var mı? Var tabii. Bir Amerika var belki Nisan'da. Ondan sonra Türki Cumhuriyetleri sene içinde, sonra Hollanda belki. Şöyle bir şey var tabii, her yeni prodüksiyonla birtakım riskler alıyorsunuz. Oyunun nasıl çıkacağını tam kestiremezsiniz. Şimdi bakıyorum hakikaten güzel. Hem Kültür Bakanlığı, hem Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü bunu sahiplendi. Reaksiyonlar çok güzel. O zaman demek ki yurtdışına doğru bir ufuk açıldı. Ve kesinlikle yurtdışı için çalışmalara başlayacağım. Mercan Dede Seyahatname'yi imzalıyorMercan Dede, Doublemoon Records etiketiyle çıkan yeni albümü 'Seyahatname' ile daha önce çıkan albümleri 'Sufi Dreams' ve 'Journey of a Dervish'i 24 Şubat Cumartesi, saat 14:00-15:30 Akusta Plak-Nişantaşı'nda, saat 16:00-17:30 arası Lale Plak-Tünel'de İstanbullu müzikseverler için imzalayacak. Seyahatname 2001 Şubat Programı: 26 Şubat Ankara / Opera Sahnesi / 28 Şubat Ankara / ODTÜ Kültür& Kongre Merkezi
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|