YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Gündem

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 
Ramazan ÖZTÜRK


Güneydoğu tedirgin

Gaffar Okkan suikastı ve ardından HADEP Silopi İlçe Başkanı ile sekreterinin esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmaları, Güneydoğu insanını yeniden huzursuzluğa itti.

Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a düzenlenen suikastın ardından HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve İlçe sekreteri Ebubekir Deniz'in esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmaları, bölge halkında ciddi boyutlara varan bir tedirginlik doğurmuş. İki HADEP'li yöneticinin siyasi faaliyetlerinden dolayı yoğun baskıya maruz kaldıkları resmi makamlarca alınan tanık ifadelerinde belirtiliyor. Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz 25 Ocak tarihinde Silopi Jandarma Komutanlığı Nizamiye kapısından içeriye girdikten sonra bir daha ortaya çıkmadılar. Jandarma komutanlığı, önce bu kişileri gözaltına almadığını iddia etti. Ancak, çok sayıdaki tanığın aynı adresi göstermesi üzerine 6 gün sonra yapılan açıklamayla, Tanış ve Deniz'in, ifadeleri alınmak üzere jandarma komutanlığına çağrıldığı ve yarım saat sonra da ayrıldıkları kabul edildi.

Bu olaylardan önce de Davut Orhan isimli 22 yaşındaki gencin Hasankeyf'te kaybolması halkı tedirgin etmişti. Görgü tanıklarının ifadesine göre, 26 Aralık günü Batman istikametine giden beyaz bir minibüste görülen Davut Orhan'a bir daha rastlanamadı. Resmi makamlara yapılan müracaatlar sonuçsuz kaldı ve 23 Ocak günü Hasankeyf Çayı'nda balıkçılar tarafından cesedi bulundu. Batman İHD'nin hazırladığı rapora göre, Davut Orhan, daha önce birkaç gez gözaltına alınıp bırakılmış.

Bölgede yıllarca süren kanlı çatışmaların ardından son iki yılda huzurun sağlanmasında hiç kuşkusuz en büyük pay Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a aitti. Çünkü Diyarbakır'da sağlanan güven ortamı diğer illeri de etkiliyordu. Gaffar Okkan, sadece görevini yaparken aynı zamanda, Güneydoğu insanının, bölünmeyi değil, devletten insanca muamele istediğini de ispatladı. Kentin sokaklarına sinen korku bulutları dağıldı. Diyarbakır'da görev yapan bir emniyet müdürünün bu yaklaşımı bütün bölgeyi etkiledi. Bu yüzdendir ki, halkın "Baba Müdür" lakabını taktıkları Gaffar Okkan'ın cenazesine on binlerce kişi katılarak, hem onu katledenlere, hem de yıllardır 'vatanı bölmek istiyorlar' türündeki söylemlere tokat gibi bir cevap verdi.

Belirsizliğin sessizliği var

Ancak, Gaffar Okkan bölgeye huzur getirirken, yıllardır orada çöreklenmiş ve savaş rantından geçinenlerin huzurunu kaçırdı. Uyuşturucu ticaretinden silah kaçakçılığına, Habur'dan giren kaçak petrolden, her türlü kanunsuzluğu kendileri için bir hakmış gibi görenler, yeniden sahneye çıkıyorlar sanki. Okkan'ın kentte sağladığı güven ortamı, yerini yavaş yavaş korkuya bırakıyor. Aylardır kirasını ödemeyen polis kiracılarını mahkemeye veren bazı ev sahipleri, tehdit edildikleri gerekçesiyle şimdi davalarını geri çekiyorlar. Bir de yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karıştıkları için Okkan tarafından görevden uzaklaştırılan bazı polislerin tehdit iddiaları etrafta dolaşıyor. Bu olumsuz gelişmeler devam ederken bölge halkı, Gaffar Okkan'nın öldürülmesi ve hemen ardından iki HADEP yöneticisinin gözaltında kaybolmasının tesadüf olmadığı görüşünde birleşiyor.

Faili meçhul cinayetlerin yeniden başlayacağından korkuluyor. İnsanların güpegündüz sokak ortasından kaçırılıp kaybedileceğinden endişe duyuluyor.

Bölgenin kritik iki kenti Diyarbakır ve Batman'da sağlanan huzur sayesinde insanlar gece geç saatlere kadar sokaklarda dolaşırken, şimdi durum tersine dönmüş. Karanlık çökünce dükkanlar kapanıyor, halk evine çekiliyor. Çünkü geçmişte yaşanan acı günlerin geri geleceğinden duyulan korkunun ve belirsizliğin sessizliği var.

Avukat Sabih Ataç'ın en büyük korkusu ise, ümitlerin yeniden tükenmesi. Çünkü işler iyiye doğru giderken birileri düğmeye bastı. Ataç bu endişesini şöyle dile getiriyor: "Modern devletin işleyişini istiyoruz. Bizler de halka 'artık vatandaş ol' dedik. Bu konuda elimizden geleni yaptık. Haklarını yasal çerçevede aramalarını istedik. Gerek bir yıl öncesine kadar devlet temsilcilerinden halka yansıyan olumlu hava, gerekse halkın kötü günlere dönmek istemeyişi, iyiye doğru bir havanın esmesine neden oldu. Ancak, Gaffar Okkan'ın öldürülmesinden sonra yine tedirginlik başladı. Ardından Silopi'de iki HADEP yöneticisinin gözaltında kaybolması umutsuzluk yarattı. Sokaklar boşaldı. İnsanların kafasında, kötü günlere mi dönülecek? Diye sorular var. Eğer belirsizlik devam ederse, umutsuzluk doğacak. İşte o zaman felaket başlar."

Batman'ın Gaffarları

Gaffar Okkan'ın öldürülmesine, Diyarbakırlılar kadar Batmanlılar da üzülüyor. Çünkü bir yıl öncesine kadar onların da bir Gaffar Okkan'ı vardı. Batman'da huzuru sağlayan Emniyet Müdürü Muzaffer Erkan, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına tayin edilmiş. Erkan, şimdi Gaffar Okkan cinayetini araştırmak üzere Diyarbakır'da bulunuyor.

Avukat Sabih Ataç Batman'ın önceki dönemi ile şimdiki dönemini şöyle karşılaştırıyor: "Batmanlılar Gaffar Okkan gibilerinin kıymetini çok iyi bilir. Muzaffer Erkan döneminde faili meçhuller durdu. Olağanüstü döneme rağmen halk rahat etmişti. Kanunsuzluğa ve karanlığa hayır dediler. Sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri kültürel etkinliklere izin verildi. Batman iyi bir döneme girdi. Ancak, son bir yıldır durum böyle değil. Mesela Gurup Kızılırmak'ın konserine, Eğtimsen'in dünya öğretmenler günü yemeğine, Murathan Mungan'ın Mahmut ile Yezida isimli tiyatro oyununa izin verilmedi. Nedeni belli değil. Sokak isimleri değiştirildi, radyolar kapatılmaya başlandı."

Bölgedeki endişenin sebeplerini çoğaltmak mümkün ama bir gerçek var ki, hiç kimse kan ve göz yaşlarıyla dolu eski günlere dönmek istemiyor.

Devletin iki yüzü

Bölge halkına göre, devletin burada iki yüzü var. Birinci yüzünde, sıcak bir diyalog gözleniyor. Demokratik adımların atılması isteniyor. Aynı zamanda halkın ne istediğinin bilinmesinden yana açık tavırlar konuyor. İkinci yüzünde ise, birinci yüzde görünenler 'sakıncalı' olarak değerlendiriliyor. Bir nefretin, öfkenin yansıması göze çarpıyor. Halk her şeyi bilemez ve isteyemez. 'Tek hakim ve bilen' devlettir. Batman'da görüştüğüm insanlar, son gelişmeleri değerlendirirken yaklaşık bir yıl öncesine kadar sokakta yüzlerin güldüğünü, önceki emniyet müdürü ve valinin halka daha yakın ve sıcak olduğunu söylüyor. Baro Başkanı Ataç'ın deyimiyle halk şeffaflıktan yana, artık demokrasi istiyor. Yıllardır acının yüzünü gördü, yaşadı, aynı acıları bir daha görmek istemiyor. Ancak, Türkiye'de önemli bir kesim şeffaflık ve demokrasiden yana değil, çünkü çıkarlarına ters düşüyor. Küçük de olsa güçlü olan bu kesim, kaoslu dönemlerde, puslu havalarda kendini daha rahat hissediyor.

 

Ramazan ÖZTÜRK

 


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...