![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Bu Sezer'in ilk fırçası değil, son da olmayacak!MGK'da yaşanan krizin ardından; bundan sonra Çankaya ile hükümet arasındaki ilişkilerin nereye gideceği, nasıl çözüleceği ve yolsuzluk operasyonlarının devletin zirvesindeki çatlağı daha ne kadar büyüteceği gibi sorular kadar bir başka soru da ortaya çıkmıştır. Bu da, MGK gibi devletin en üst düzey platformunda sahnelenen gövde gösterisinin siyasetteki dengeler üzerindeki yansımasının ne olacağıdır. "Asker tabanlı" bu kurulda, iki sivil güç arasında gerçekleşen "tarihî kavga"nın aynı zamanda bir "tarihî hesaplaşma" olup olmadığıdır. Bu sorunun cevabını bulabilmek için öncelikle, Cumhurbaşkanı Sezer'li MGK toplantılarına bir göz atmak gerekiyor. Böylelikle, Sezer'in bürokratları önünde "Başbakan'ı fırçalamak"la ne yapmak istediği ve daha neler yapabileceği anlaşılacaktır. Bu, Sezer'in bir MGK toplantısındaki ilk "vukuatı" değil. Cumhurbaşkanı, daha önce de bir bürokrat ve bir de Bakan'ı fırçalayarak, kurulun protokolü gereği oturduğu yeri önemsediğini göstermiştir. Sezer'in hışmına ilk uğrayan kişi, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun olmuştu. Atasagun, daha kararnamesi Çankaya tarafından imzalanmadan yardımcısı Mikdat Alpay'ın New York'a gönderileceğini basına açıklamış ve bu açıklamadan sonra toplanan ilk MGK toplantısında da Sezer tarafından "benim imzam olmadan atamanın yapıldığını nasıl açıklarsınız" mealindeki sözlerle sert bir şekilde uyarılmıştı. Tıpkı, Bayındırlık Bakanı Koray Aydın gibi... Bayındırlık bakanları MGK toplantılarına katılamıyor ancak Aydın, "vekaleten" katıldığı bir toplantıda meşhur, "Kıyım Kararnamesi"ni savunacak olmuş ve şu cevabı almıştı: "Hukuk işleri, mühendislik işlerine benzemez Sayın Bakan!" Sezer, fazlalığından şikayetçi olsa da; hem yetkilerini hem de oturduğu makam ile devletin diğer makamları arasındaki farkı, özenle ve gerektiğinde sertleşerek korumakta kararlı görünüyor. Hakimliğin ve ait olduğu bürokrat sınıfının temel özelliği olan "dikkat ve kılı kırk yarma" özelliğinden yararlanmayı da ihmal etmiyor. Bu nedenle, son MGK toplantısında sarfettiği sözlerin, spontane olduğunu düşünmek ve sonuçlarını kestirmeden polemiğe girdiğini varsaymak akla yatkın görünmüyor. Cumhurbaşkanı, "hukuktan başka bir şeyden anlamaz" eleştirisinin zıddına; her adımını hesaplayarak atan ve bunu bir amaca yönelik tasarlayan "usta bir politikacı" özellikleri sergiliyor. Bu adım atma biçimi ve tasarıları da yine söz ve davranışlarının satır aralarında gizlidir. Geçtiğimiz günlerde, kamuoyunu çok yakından ilgilendiren bir olayda önemli rol oynayan bir politikacı dostum, bilgi vermek için Çankaya'ya çıkmıştı. Uzun uzun yapılanları anlattıktan sonra, Cumhurbaşkanı ile arasında şu ilginç diyalog geçmiş: "Ben yaptıklarımızı anlattıktan sonra, 'tabii, devletimiz bu konuda çok daha donanımlı, hazırlıklı ve planlıdır...' diye tamamlarken, Sezer sözümü kesti ve "Ne planı, ne programı! Devlette tam bir lakaytlık ve laçkalık var' deyiverdi." Bir Cumhurbaşkanı'nın ağzından bu sözleri duymak herhalde şaşırtıcı olmalı! Bu tesbitle, Sezer'in önceki sabah MGK toplantısında Ecevit'e ve "galiba" daha çok da Özkan'a hitaben sarfettiği sözlerin ruhu örtüşüyor. Sezer, devletteki başıboşluktan, denetimsizlikten ve laçkalıktan; işlerin bürokrasi ve Meclis'in çarklarına takılıp akamete uğramasından rahatsızlık duyuyor. Dahası, hem Meclis'in hem hükümetin ve hem de denetimden sorumlu kurumların bu gidişe "dur" deme eğilimi içinde olmadığını düşünüyor. Bugüne kadar daha çok, "tesbit" ve "yerindelik" görevi üstlenen Devlet Denetleme Kurulu'nu önce kendine yakın isimlerle donatmasının, ardından da harekete geçirmesinin temelinde bu düşünce yatıyor. Sezer'in DDK'ya verdiği önem ortadayken kurul müfettişlerinin birer "Temizeller savcısı Di Pietro" adayı olduklarını söylemek de abartı olmayacaktır. Dolayısıyla, DDK çalıştıkça ve raporlar üretip savcıları devreye soktukça Çankaya ile hükümet arasındaki kriz daha da büyüyecektir. O zaman belki(!), bugün koro halinde yaptığımız "işadamları tamam da, hani bunlara destek veren siyasetçi ve bürokratlar" yakınması da karşılık bulacaktır.
mkaraalioglu@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|