Bergama Kralı II. Attolos, askerlerine yeryüzünün cennetini bulmaları emrini verir. Askerler krala yeryüzünün cenneti olarak Antalya'yı sunarlar, II. Attollos manzara karşısında hayranlığını gizleyemez ve buraya Atteleia adını verir. 2 bin yıl önce işte böyle atılır Antalya'nın temelleri ...

Tüm dünya şehirleri içinde tarih ve doğayla en çok bütünleşmiş kentlerdir biridir Antalya. Tarihle süslü zengin mimarisi, Hellenistik Çağ ve Roma'nın geride bıraktıkları, doğanın gizemli manzarası, sıcacık yurdum insanı, rengarenk bir kültür mozaiği oluşturan antik dokusuyla, mavi fon üzerindeki yeşile oyulmuş tarihi bir dekor gibidir...

Masalsı bir diyar

Antalya'da tarih; doğa ve mitoloji ile içiçe geçmiştir. Burada her an kendinizi eski bir uygarlığın içinde bulabilirsiniz. Antik tiyatroda gözlerinizi kapatıp Likyalılar zamanında oynanmış bir oyunu düşleyebilirsiniz. Dağ içine oyulmuş mezarları ve savaş figürleri ile bezenmiş lahitleri ise bazen ürperti bazen de cenk ruhu verir insana ...

Uygarlık tarihi içinde ayrı bir yeri olan bu şehir, TÜRSAB'ın hazırlamış olduğu 'Antalya' isimli kitapla tanıtılıyor. TÜRSAB'ın rehberliğinde, Antalya kitabının sayfaları arasında geziyoruz bu kez Antalya'yı.

Her medeniyetten bir eser

Tarihi, paleolitik çağa kadar uzanan bu topraklar en büyük uygarlıkların kalıntılarını taşıyor. Hitit,Grek, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı. Bizans kilisesi iken 13. yüzyılda camiye çevrilen yivli minare, Roma tapınağı iken önce kilise sonra camiye dönüştürülen kesik minare, ikibin yıllık deniz feneri, Hıdırlık Kulesi, kule burcunda yükselen saat kulesi şehrin en güzel fotoğraflarından birkaçı.

1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından 'Yılın müzesi ödülü'ne layık görülen Antalya Müzesi, Karain'de kullanılan ilkel aletler, tanrı heykelleri, ikonlar, altın takılar Selçuklu yazıtları, Osmanlı'dan kalan kuran sayfaları ve uygarlık tarihine ışık tutan binlerce eserden oluşan zengin bir kolleksiyona sahip.

Doğal güzellikleri de dillere destan şehre iki bereketli su hayat veriyor. Düden ve Manavgat Şelaleleri hem ruhu hem gözü dinlendiriyor.

Xonthos, Patara ve Myra antik kentleri, Kekova , Olimpos Dağı , Karain ve Damlataş Mağaraları ise şehrin diğer güzelliklerinden sadece birkaçı...

HALE KAPLAN ÖZ / İSTANBUL