Bitlis'li üç kardeş, baba mesleklerini İstanbul'da sürdürmeye karar veriyorlar. Büyük bir heyecan ve hayallerle geldikleri İstanbul'da, yılmadan azimle çalışıyorlar. Deyim yerindeyse sıfırdan başlıyorlar herşeye. Şimdi İstanbul halkına hizmet veren 26 mağazaları var. Mağazanın adı Kiler, kardeşlerin adı ise Nahit, Vahit ve Ümit Kiler. Kiler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vahit Kiler ile görüştük, onların başarı hikayesini kendi ağzından dinledik.

Kiler'in geçmişten bugüne hikayesi nedir?

Üç kardeş genç yaşımızda kafamıza İstanbul'a gitmeyi koyduk. Heyecanımız, azmimiz ve hayallerimiz büyüktü. 1984'te küçük bir marketle işe başladık. İlk hipermarketimizi 1994 senesinde Bakırköy'de açtık. Bakırköy mağazası hayallerimizi gerçekleştirmeye başladığımızın ilk kanıtıydı. İşte bu ilk mağazayla zincirin ilk halkası oluştu ve gerisi adım adım geldi.

Şu anda oldukça büyük bir mağazalar zinciri Kiler, bu başarı için ne diyorsunuz?

Çok da kolay olmadı. Anadolu'dan geliyorsunuz, İstanbul gibi büyük bir metropolde, zorlu bir sektörde varolma çabası veriyorsunuz. Kolay değil ama başardık. Sağlam bir şekilde büyümeyi hedefledik hep. Doğru yer, doğru zaman ve doğru hizmet. Bunları iyi koordine ettiğimizi düşünüyorum. 1994 yılında Bakırköy'de bir mağaza ile hizmet veriyorduk ve şimdi 3'ü superstore olmak üzere toplam 26 mağazamız var.

Ekonomik ortam sizin işlerinizi nasıl etkiledi?

Krizin etkilerini herkes gibi biz de hissettik. Yanlış yatırımlar yapan rakiplerimiz büyük yaralar aldı ama biz sarsılmadık. Çünkü tamamen öz sermayesiyle faaliyet gösteren bir grubuz. Hiç bir bankayla kredi ilişkimiz yok. Her zaman aynı ürünleri rakiplerimize göre daha ucuza sunmamız, krizde Kiler'in tüketici nezdindeki imajını güçlendirdi. Tüketici dergisi tarafından yapılan bir araştırmada Kiler üreticinin en güvendiği zincir mağaza olarak tüketici ödülüne layık görüldü. Bu ödül doğru yolda olduğumuzu kanıtlıyor.

Kiler'in büyüklüğü ve pazar payı nedir?

Türkiye'de ekonomik ölçümler doğru ve yeterli şekilde yapılmıyor. Bizim pazar payımızı şudur diye bir cevap vermem mümkün değil.

Halen toplam 200.000 metrekare alan üzerinde müşterilerimize hizmet veriyoruz. 1600 çalışanımız var. Mağazalarımızda hafta içi ortalama 75-80 bin, hafta sonu ise ortalama 100.000 adet fiş kesiyoruz. Bu da nereden baksanız hafta sonu günde 200.000 ziyaretçi demek. Asıl büyüklük müşterinize sunduğunuz hizmetin kalitesinde. Fiyatı hep ucuz tutmak, ferah ve sağlıklı alışveriş ortamı sunmak ve güleryüzlü personel. İlk ücretsiz müşteri servisi hizmetini başlatan market Kiler'dir. Ayrıca Türkiye'nin ilk Hipermarket dergisini, Kiler Magazin'i yine biz çıkardık. Biz 4 yıldır müşterilerimize her ay Kiler Magazin'i ücretsiz dağıtıyoruz.

Kimler Kiler'den alışveriş yapıyor?

İstanbul'da yaşayan herkes bizim müşterimiz. Genci yaşlısı, zengini ortadireği her kesimden tüketici var müşterilerimiz içerisinde. Çünkü artık herkes iyi hizmetin yanında hesaplı fiyat arıyor.

Yeni mağazalar açacak mısınız?

Sürekli hipermarket olmaya müsait arazi ve yapı arayışı içerisindeyiz. Geçtiğimiz yıla kadar mağazaların metrekaresini 2500 ile sınırlı tuttuk. Son dönemde ise büyük 'superstore'lar yani Kiler Maximum'lar açmaya başladık, en sonuncusu Büyükçekmece Aymerkez'de açıldı. Bunun yanında Kilerim indirim marketlerinin ilkini yakında açacağız. Büyümeye devam etmekten başka alternatif yok. Kiler için de tüm Türkiye için de.

KENDİ MARKAMIZI ÜRETİYORUZ

Vahit Kiler “Hipermarketlerin çoğu kendi markalarıyla ürünler üretiyorlar? Kiler'in de kendine ait markaları var mı?” sorumuza ise şu cevabı verdi: “Tabi biz de kendi markamızla ürünler üretiyoruz. Bunun yanında tüm ürünlerimiz aynı zamanda “Kilerim” markası olarak tescilli. Şu an yaklaşık 300 çeşit ürün Kiler ve Kilerim markaları altında tüm mağazalarımızda satılıyor. Yoğurttan, tuvalet kağıdına, reçelden kaşara pek çok çeşit ürün var. Tüm ürünlerimizi sektör lideri üreticiler üretiyor. Yani bazen Kiler'in bir ürünü ile bir başka ürün rafta yanyana duruyor ve ikisini de aslında aynı üretici üretmiş. Biz bu ürünleri çok kaliteli bir şekilde ürettiriyor ve çok hesaplı fiyatlara satıyoruz.”

KİLER, ANADOLU'YA AÇILACAK

Kiler şu an sadece İstanbul'da hizmet veriyor. Ama kısa süre içerisinde Anadolu'da da büyümeyi ve gelişmeyi hedefliyoruz. Çünkü Anadolu'yu çok önemsiyoruz. Şu an Anadolu'da hızla gelişen ama İstanbul'da faaliyette olmadıkları için adları pek de duyulmayan pek çok hipermarket var ve hızla yollarına devam ediyorlar. Satınalma ve franchising yoluyla Anadolu'ya girmeyi planlıyoruz. Bu konuda her gün pek çok başvuru ve taleple karşılaşıyoruz.

Sizin memleketiniz Bitlis. Bitlis'le ilişkileriniz nasıl?

Çocukluk ve gençliğimiz Bitlis'de geçti. Bizim aile olarak Bitlis'le bağlarımız çok güçlüdür. Anadolu'dan gelen bir iş adamı olarak doğduğumuz yerlerin gelişimi için elbette çaba harcamamız bizim boynumuzun borcudur diye düşünüyorum. Bugün Bitlis'de, Elazığ gibi, Trabzon gibi Manisa gibi, İstanbul gibi moral değerlerini kaybetmiş. Bence ülkemizin birincil ihtiyacı moral değerleri ve motivasyonu güçlendirmek. Sonra da çalışmak. Çalışmak. Çalışmak. Üretemeyen, satamayan bir ülkeden rekabetçi bir ülkeye dönüşmek. Ülkemiz için ümitliyiz.

Anadolulu iş adamlarının ülke siyaseti üzerinde yeterince etkisi yok diye düşünenler var. Sizce doğru mu?

Konjönktürel olarak doğrudur. Ülke birkaç büyük grupdan ve Ankara ve İstanbul'dan ibaret bir ülke olmadığını Türk halkının göstermesi gereken bir dönemdeyiz diye düşünüyorum. Evet her bölgeden milletvekili Ankara'ya geliyor. Herkes İstanbul'da iş yapıyor. Ama kırılamayan ve ülkeyi inhisarında gören yarı görünür yarı görünmez bir güç var Türkiye'de. Uzlaşarak ülkeyi selamete çıkartmak lazım. Ümidim uzlaşmacı, dayanışmacı, rekabetçi ekonomiden korkmayan ve özgürlükten yana insanlarımızın Türkiye'de söz sahibi olmaları...

BAŞARIDA AİLENİN BÜYÜK ROLÜ VAR

Ailenin tutumunun, çocuğun illeri yaşlarındaki başarısında önemli bir etken olduğu belirtildi. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Herken, aşırı hoşgörünün çocuğun bencil olmasına ve zayıf sosyal çevre uyumuna neden olacağını söyledi. Çocuğuna boyun eğici davranış gösteren anne-babaların, gerektiğinde otorite sağlamalarının mümkün olmayacağını ifade eden Doç. Dr. Herken, “Çocuk, doğumundan itibaren var olan ben merkezcil tavrını, anne babanın bu aşırı boyun eğici tavrı nedeniyle zamanla sosyal değerlere uygun şekilde değiştiremez, uyumsuzlaşır, anne-babasına saygısı azalır, onları yönetmeyi ister” dedi. Doç. Dr. Herken, Sık görülen olumsuz anne-baba davranışlarından birinin de, çocuğun aynı davranışına karşı farklı zamanlarda farklı tutumların sergilenmesi olduğunu anlattı.