T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Kendi düşen ağlamaz...

Kemal Derviş'in önceki günkü çarpıcı açıklamasına dün malum siyaset ve basın çevrelerinden tam da beklediğim tepkiler yükseldi. Hayal kırıklığı ve bundan kaynaklanan 'hıçkırıklar'...

Türk toplumu nezdinde ilginç bir 'güvenilirlik' profili çizen Derviş'e, bu çevreler, bu en güçlü özelliğine yönelik olarak yüklenmeye başladılar: 'Sözünden dönmek', 'güven vermemek', 'güvenilir olmamak' vs...

Kemal Derviş'in YT mi, YTP mi neyse, ona katılacağına ilişkin olarak, 'kendi ağzından' bugüne dek söylediği tek bir söz işitildi mi? Kemal Derviş, YT mi, YTP mi neyse –adı da amblemi ve ideolojisi gibi hala belli değil– ona katılacağına ilişkin söz vermiş olduğunu ima eden tek bir açıklaması oldu mu?

Hayır. Hiç böyle bir şey olmadı. Bunun böyle olduğunu sadece YT'liler söyledi. Hüsamettin Özkan, 'Biz nikah kıydık' diye açıklama yaptı. Bu köşede, 'Herhalde imam nikahı kıydılar. Resmi nikah olsaydı, kamuya açık olurdu. Bunu Kemal Derviş söylemediğine, Hüsamettin Özkan söylediğine göre imam nikahı olmalı' diye dalga geçmedik mi? 'Troyka' nitelemesi üzerine, bundan bu köşede defalarca 'sanal troyka' diye söz etmedik mi?

Bir medya grubu, bütün yayın organları ve köşe yazarlarının önemli bir bölümüyle 'kendi çaldı, kendi oynadı'; 'kendi pişirdi, kendi yedi' ve şimdi gelinen noktada utanmadan sıkılmadan Kemal Derviş'i suçlar ifadeler kullanıyorlar.

Hem Yunan karasularında, Rodos-Sömbeki (bu adanın Türkçe Sömbeki olduğunu bilmiyorlar olsa gerek, günlerdir Yunanca adıyla Simi'dan anılar aktarıyorlar) ekseninde Özer Çiller'le 'ilginç ittifak tezgahları' içine gireceksiniz; aynı zamanda ürettiğiniz YT'yi –kendi başına birşey olamayacağı için– 'Kemal Derviş şırıngası'yla 'ittifaklar'a yönlendireceksiniz; bütün bunların hepsi biraz fazla değil mi? İstanbul kıyılarından yürüttüğünüz ve Yunan karasularında da sürdürdüğünüz 'toplum mühendisliği'ne Kemal Derviş uymayınca, kızacaksınız; ne hakkınız var? Herkes, sizin senaryolarınızda rol üstlenmek zorunda mı? Herkesin sizin gördüğünüz şekilde dans etmesi zorunlu mu?

Skandal üretiminde yanına yaklaşılmayacak olanların, hiçte anlamı olmayan bir 'ofis olayı'nı, Kemal Derviş'e 'şantaj' yapmak ve bu 'şantaj'la YT'ye yönlendirmek amacıyla manşetlere taşımasına Derviş'in boyun eğmemesi de herhalde 'hayretlerini mucip' olmuş ve hayal kırıklıklarını arttırmıştır.

İsmail Cem'in 'serzeniş'i anlaşılabilir. Ama, 'sözlerine güvenilen kişiler' olarak yürüdükleri yolda devam edecekleri ve halkın böyle istediğini öne süren sözlerine katılabilmek mümkün değil. Hem beş yıl hükümet edeceksiniz ve eğer günahları varsa, bu hükümetin tüm günahlarına –başta Başbakan Yardımcısı, 'büyük başkan' Hüsamettin Özkan'la birlikte– ortak olacaksınız ve son üç hafta içinde birdenbire 'yeni' olacaksınız; bu, bu halkın güveneceği bir 'fotoğraf' mıdır? Türkiye'yi iflasa sürükleyen ekonomik krizin Hazine Bakanı Recep Önal saflarınızın en önünde ve size güveneceğiz, öyle mi? Niçin?

Kemal Derviş'in 'sosyal-liberal sentez'i CHP'de mi yapacağına' ilişkin alaycı göndermeler de anlamsızdır. Derviş, o konuda da tutarsızlık göstermemiştir. 'Sosyal-liberal sentez', kendisini solcu, sosyalist, sosyal-demokrat ya da demokratik solda addedenlerin merkez-sağ unsurlarla aynı örgüt çatısı altında olmaları anlamına gelmiyor. Bu siyasi kimlikte olanların, ekonomik model olarak, geçmiş solculuğun devletçi-merkezi planlamacı ekonomisi yerine serbest pazar ekonomisini benimsemeleri ve bu ekonomik model içinde gelir dağılımından başlayarak sosyal politikalara öncelik ve ağırlık vermesini ifade ediyor.

Bu çizginin Avrupa'daki örnekleri olan İngiltere'de İşçi Partili Tony Blair, Muhafazakar Parti ya da Liberal Parti ile, Almanya'da Gerhard Schröder, Hristiyan Demokrat Parti veya Hür Demokratlarla aynı örgütsel yapı içine yer almayı savunuyor mu? Hayır. Kemal Derviş'in önerdiği 'sosyal-liberal sentez' de 'çağdaş sol' anlayış olarak, bunun 'örgütsel ifadesi'ni 'geniş tabanlı sol birlik'te bulacak. Bunda hiçbir tutarsızlık yok.

'Solsuz ve sağsız siyaset' önerileriyle, siyaseti siyasetsizleştirmeye yönelen 'oligarşik toplum mühendisleri'nin kabullenmekte zorlandıkları, bu olsa gerek.

Dünkü yazımızda da belirtmiştik, Kemal Derviş'in önceki gün yaptığı açıklamanın en önemli vurgusu, siyaseti, 'oligarşi'nin elinden çıkarıp; 'toplum'a iade etmek anlayışını ortaya koymasıydı.

'Mesaj'ı CHP de 'doğru' ve 'olması gerektiği' gibi algılamalı. Kemal Derviş'in mesajındaki 'temel unsur', YT'ye gitmeyeceği, CHP'ye katılacağı değildi. 'Pratik açıdan' bakıldığında; YT'yi gerçekte bulunduğu yere –yani yersizliğe– oturtması ve CHP'ye doğru yol alabilmesinin mümkün olduğu idi. İşin birinci bölümü tamam: Kemal Derviş'in, YT ile ilişkisi 'örgütsel kimlik' anlamında olmayacaktır. Ancak, ikinci bölümü önemli bir 'nüans'a işaret ediyor: Yenilenerek güçlenecek bir CHP'ye doğru yol almak niyeti.

CHP'nin ve Türk siyasetinin yenilenmeye ve CHP'nin şahsında güçlenmeye gerçekten ihtiyacı var. Deniz Baykal, Kemal Derviş'in çabalarını överken, çabalarının bu 'içeriğine' katıldığını ifade etmiş olmalıdır.

Bu arada, Türk siyasetinin yenilenmesi ve güçlenmesi ihtiyacından en fazla istifade edecek olanların başında Ak Parti geliyor. Ak Parti, sadece 'tepki' üzerine değil; karşısına çıkacak ciddi bir rakip sayesinde 'söylem ve proje' üzerine oturma ihtiyacına yönelecek ve 'meşruiyet zemini'ni asıl bu alanda bulacak.

Bu nedenle, Ak Parti yandaşlarının Kemal Derviş'in bu çıkışında saçma sapan 'komplo teorileri' aramakla vakit tüketmelerinin gereği yok. Derviş, 'geniş tabanlı ittifak arayışları'nın hiç kimseyi hedef almaması gerektiğini söylerken; bunun 'Ak Parti'ye karşı bir çaba gibi' algılanmasının yanlış olduğunu belirtmiş oluyordu.

Yeni siyaset anlayışını anlamak ve sindirmek kolay olmuyor. Türkiye, bunu istiyor. Bazıları da alışacak. Alışmak zorunda.

'Toplum mühendisleri'ne gelince; onlara bir çağrı ve hatırlatma: Ağlamayın. Kendi düşen ağlamaz...


17 Ağustos 2002
Cumartesi
 
CENGİZ ÇANDAR


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED