Hepimiz suçluyuz...Bizlere spor yazarı diyorlar.. Futbol yazarı deseler neyse!..İçimiz dışımız futbol ile dolu, başka birşeyi yazmıyoruz, yazamıyoruz!..

Süreyya büyük başarısını gazetelerin birinci sayfasına ve TV ekranlarına taşımasa neredeyse Atletizm diye bir sporun olduğunu unutacağız!..Oysa Atletizm tüm sporların anası. İnsanın bireysel başarısını gösterdiği, Olimpiyatların en önemli dalı!..

Ana sporlarımızdan biri olan Güreşte bile ayni şeyi yapmıyor muyuz?..Hamza Yerlikaya gibi bir güreş devini sadece madalya aldığında hatırlayıp sonrasında hemen unutmuyor muyuz?..

Spor sayfalarımızda üç büyüklerden bir futbolcunun baş parmağı incinse bunu haber yaparken Süreyya veya Hamza gibi yüzümüzü ağırtan sporculara ayrılan sütunlar nekadar?..

Bir de Süreyya gibi bir kabiliyetin daha iyi olması için çaba gösteren ülkemizin bir numaralı atletizm otoriterlerinden Cüneyt Koryürek'e ve daha hiç kimse onun hakkında tek satır yazmamışken Süreyya'ya dikkat edin diyen sevgili Hıncal Uluç'a genç kızımızın madalya alışından sonra büyüyen saldırılar yok mu, insanın aklı almıyor!.. Sanki Uluç ve Koryürek Süreyya madalya aldı diye dövünüyorlar!..Bunun akıl ve mantıkla izahı mümkün mü?..

Hadi atletizmle zerre kadar ilginiz yok diyelim, bu insanların ne yazdıklarını anlamaktan bukadar da mı acizsiniz?..

Ama Süreyya kimin ne dediğini, kimlerin onun başarısını yürekten alkışladığını bilecek olgunluğa erişti sanırım..

Futboldaki Dünya üçüncülüğümüze eşdeğer, Basketboldaki Avrupa ikiciliğimizden daha değerli bu büyük başarısı için Süreyya' mızı bir kere daha kutlarken ondan, kendisine yeterli yer vermediğimizden için tekrar özür diliyorum!..

Affet bizleri Süreyya!..

HÜROL BİLAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu