T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Seçimi hangi parti kazanacak?

İlginç bir seçim ortamındayız. Ortamın en ilginç yönü seçmen eğilimlerinin neredeyse tek-elden yansıtılması... Önceki seçimlerde bir dizi araştırma kurumuyla şirketin anketleri elden ele dolaşır, sonuçlar gazete manşetleri ve ekranlara yansırdı; bu defa ortada sadece Tarhan Erdem ve şirketi Konda görülüyor. Yorumcular bu durumdan şikâyetçi; Tarhan Erdem bile 'tek seçici' konumundan fazla mutlu görünmüyor...

Eskiden, seçimler öncesinde, daha çok 'manipülatif' amaçlı anketlerle karşılaşılırdı. Bir partinin oylarını, bugünden, ancak daha sonraki günlerde ulaşabileceği yükseklikte göstermek, o partinin ipi birkaç puan önde göğüslemesini sağlayabilir. 'Tek seçicili' seçimlerde bu tür yönlendirmelerle karşılaşılabilir. Bu sebeple, dünyanın her tarafında, kendine güvenen partiler, biraz kampanya çalışmalarına ışık tutması için daha çok da 'yönlendirme' çabalarını engellemek amacıyla, anket şirketleri ile çalışırlar. Bizde şu sıralarda olmayan bu. Kamuoyu eğilimlerini öğrenmek için şirketlerden yararlanan partiler, önlerine konulanı beğenmediklerinden, yaptırdıkları araştırmaların sonuçlarını bizlerle paylaşmıyor olabilirler...

Elimize yine de araştırmalar ulaşıyor; ancak, ne hikmetse, bu seçim öncesinde gazete ve kanalların çoğu, –hatta şikâyetçi olan yorumcuların yönettikleri bile– sayfalarında değişik araştırmalara yer ayırmakta nazlanıyorlar. Oysa, pek çok araştırma kuruluşu, en az geçmiş seçimler kadar iddialı çalışmalar yürütüyor...

Göz atma fırsatı bulduğumuz araştırmalarda hemen göze çarpan ilk eğilim, iki partide yoğunlaşma beklentisinin büyük çapta gerçekleştiği: Ak Parti yüzde 30'larda seyrediyor, CHP de onun 10-15 puan kadar gerisinden geliyor... Sandığa dört hafta kala iyice göze çarpmaya başlayan bu eğilim devam ederse, yıllardır gerçekleşmesi beklenen 'iki partili sistem' bu seçimlerin Türk siyasetine hediyesi olabilecek...

Önceki gün, 'daha sağlıklı' olacağı iddiasıyla yeni bir kamuoyu araştırması yöntemi teklif eden Stratejik Tasarımı AŞ (STAŞ) firması, teklif ettiği yöntemi uygulayarak vardığı sonuçları kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, Ak Parti yüzde 29.9 ile 35.4 bandında hareketli bir oya sahip; buna karşılık CHP daha dar bir banttan seçmen çekiyor: Yüzde 18.3 ile 21.6...

İkinci önemli eğilim ise, partilerin çoğunun iyice gerilerde yoğunlaşmasıdır. Seçim kararı alındığı sırada bir çok partinin yüzde 10 barajının hemen altında kaldıkları fark ediliyordu; aradan geçen süre ve özellikle 'küskünler hareketi' bazı partilerin aleyhine çalıştı. DSP, ANAP, SP ve YTP gibi partilerin muhtemel oylarında azalma var. Barajın etrafı giderek tenhalaşıyor...

Birçok ankette Ak Parti ile CHP dışındaki partilerin baraja takıldıkları görülüyor. Ancak, araştırmaları yürüten kurumlar, bazı partilerin seçim tarihi yaklaştıkça tehlikeli bölgeden kurtulabileceği uyarısında bulunuyor. Tehlikeli bölgede bulunup da barajı aşabilecek partiler Genç Parti ile DYP (STAŞ'a göre, bu iki partinin oyları yüzde 9 – 11 aralığında); hemen arkalarından da DEHAP geliyor... Çeşitli illerde güçlü bağımsız adayların varlığı özellikle DEHAP'ın barajı aşma şansını kısıtlıyor... DYP'nin geleneksel tabanındaki 'merkez sağ' algılamasını etkileyebilirse, orada, Ak Parti'ye gidebilecek oy hâlâ var...

Kamuoyu yoklamaları, düzenlendiği sıradaki seçmen eğilimini yansıtmaları bakımından elbette önemlidir. Ancak 'seçmen' kitlesi insanlardan oluşuyor ve insanlar etkilere açıklar; bu bakımdan, kamuoyu yoklamaları seçimin yerine konulabilecek bir alternatif olarak görülmemeli. Önümüzdeki haftalarda meydana gelebilecek gelişmeler, bugünkü tercihlerden çok farklı bir sandık manzarasını karşımıza çıkartabilir.

Bu seçimin en önemli özelliği ise, sandık başına gitmeye az bir zaman kalmasına rağmen, "Hâlâ kararsızım" diyenlerin sayısının ihmal edilmeyecek yüksekliği korumasıdır. Eski partisinden vazgeçecek kadar ikna olmamış seçmenler yanında zihninde dolaşan soru işaretlerine cevap alamadığı için tereddütlerinden kurtulamayanlar da ihtiyatlı bir bekleyişteler. Önümüzdeki günlerin kampanyaları özellikle o tür seçmenlere hitap edecektir.

Ne demişler: "Kamuoyu yoklamalarına inanma, ama onlarsız da kalma..."


7 Ekim 2002
Pazartesi
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED