Bir zamanlar televizyon ekranlarında büyük ilgi gören "Dallas" ve "Flamingo Yolu" gibi yabancı dizilerin yerini, "Çocuklar Duymasın", "Tatlı Hayat" ve "Asmalı Konak" ve benzeri yerli diziler aldı. Uzmanlar, bu dizilerin tutulmasının, sosyolojik ve psikolojik nedenleri olduğunu bildirdi. Erzurum Atatürk Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Çayköylü, geçmişte yaşanan ekonomik ve teknolojik imkansızlıklar nedeniyle seyircinin ilgisini çekebilecek yerli dizilerin yapılamadığını bu açığın yabancı dizilerle kapatıldığını belirtti. Çayköylü, "Fakat olanaksızlıklar ortadan kalkınca, başarılı yerli diziler yapılmaya başlandı ve bu aşının tuttuğu görüldükçe, yerli dizi yapımına ağırlık verildi" dedi. Yerli dizilerin toplumun aynası olarak görüldüğünü anlatan Çayköylü, şunları söyledi: "Yerli dizilerin büyük oranda izleyiciyi televizyon başına çekmesinin en büyük nedenlerinden biri, toplumun kendini bu dizilerde görmesidir. Kültürel ve psikolojik açıdan kendi yaşantısına ve dokusuna yabancı olmayan yerli dizileri toplum bağrına bastı."

Sosyolog gözüyle yerli diziler

Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde görevli Sosyolog Cumhur Aslan da yerli dizilerin, sürekli yoksullaşan ve giderek alt ve orta alt sınıf haline gelen insanlara pembe bir dünya sunduğu için beğeni topladığını belirtti. Yerli dizilerin en büyük avantajının, toplumsal değişimleri anında yansıtacak karakterleri ekrana taşımaları ve insanların beklenti düzeyine göre etkilemeleri olduğunu anlatan Aslan, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanımız, dizilerde sunulan yaşamlara özlem duyuyor. Kadınlarımız, dizide gördükleri çok hoş bir bayanla paralellik kurabiliyor ve özdeşleşebiliyor. Erkekler de aynı yakınlığı kurabiliyor. Para sorunu çekmeyen, çocuğunun okul masraflarını pek önemsemeyen bu dizilerde sunulan yaşam, sürekli yoksullaşan ve giderek alt ve orta alt sınıf haline gelen insanlarımıza pembe bir dünya sunuyor, her akşam onları keyiflendiriyor. Bunun yanında bu dizilerde insanlarımız kendi ailelerden de bazı örneklere rastladığı zaman daha da mutlu oluyor." Aslan, ekonomik darboğaz içinde gerçek alemden soyutlanmak isteyen Türk insanının, mutlu olma ihtiyacını yerli dizilerle yakalamaya çalıştığını da sözlerine ekledi.

Seymen'in dönüşü 'sargılı' oldu
Asmalı Konak'ta, Seymen'in dönüş telaşı yaşanıyor. Yaralı olarak bulunduğu Suriye'den ambulansın içinde Kayseri'deki hastaneye getirilen Seymen'in sargılar içindeki halini gören Sümbül Hanım ve Bahar perişan olurlar. Zeynep ve Dilara ise tedirginlik içinde hastaneden gelecek haberi beklemektedir.
Atv / 21.45